Biri ABD'de, diğer ikisi Türkiye'de yaşıyor ama üçü benzer bir sorunla karşı karşıya. Henüz 16-17 yaşındalar ve liseye gidiyorlar.
İlk cinsel deneyimlerini kendi rızaları ile sevdikleri erkek arkadaşlarıyla yapıyor ve bu ilk ve tek ilişkiden hamile kalıyorlar.
Hiçbir genç kızın başına gelmesini istemeyeceği bir durum. Yapılan bir hata/yanlış/düşüncesizliğin bedelini tek başına üstlenmek söz konusu çünkü. Hamile olmaları herkesin ne yaptıklarını öğrenmelerine neden oluyor.
Tahmin edeceğiniz gibi Amerikalı Juno için hayat daha kolaydır. Şoku çabuk atlatan öz baba ve üvey anne kızlarının yanında yer alırlar. Küçük kız da başta kürtaj olmayı düşünse de, daha sonra doğurmaya, henüz anne olmaya hazır hissetmediğinden de bebeği evlatlık vermeye karar verir.
Karnı büyüdükçe, evlatlık vermek için seçtiği çiftin ideal olmadığını görünce, en önemlisi kendi gücünü fark edince, bebeğini ailesinin ve erkek arkadaşının da yardımıyla kendisi büyütmeyi seçer.
TÜRK KIZLARI
Gonca'nın ailesi ise yaşadıkları şoku Juno'nun ailesi kadar çabuk atlatamaz. Karın ağrısı nedeniyle gittikleri hastanede maaile öğrenirler hamileliği. Biricik kızlarının cinselliği yaşamış olmaları başlı başına bir şoktur anne, baba ve diğerleri için. Kendilerine geldiklerinde, kızlarının bir an önce kürtaj olması gerektiğine karar verirler. Ne var ki Gonca onlar gibi düşünmemektedir. O da Juno gibi bebeğini doğurmaya ve başından itibaren kendi başına büyütmeye karar verir. Gonca'yı ikna için her yolu deneyen aile sonunda kızlarının kararına saygı duyarak, ona destek olurlar.
Mine için ise durum daha fecidir. Başta babası olmak üzere ablası, annesi ve erkek kardeşi o kadar büyük tepki gösterirler ki, odaya kapatılan ve evden çıkmasına izin verilmeyen Mine için, ailenin namusunu kurtarması için tek seçenek vardır; intihar etmek! Ailesi tarafından buna zorlanan Mine, son anda babası tarafından kurtarılır, başına neler geleceğini hep birlikte göreceğiz.
DİZİ KAHRAMANLARI
Bu üç kız da dizi/film kahramanı. Juno'nun hikayesi, "Yılın en iyi özgün film senaryosu" dalında Oscar ödülü kazanan ve geçtiğimiz yıllarda bizde de gösterime giren ve televizyon kanallarında da oynayan "Juno" filminden.
Gonca'nın hikayesi ise geçtiğimiz yıl ekranlarımızda yayınlanan bir televizyon dizisinden. Bir kadının kendisini aldatan kocasını terk edip, ondan habersiz doğurduğu ve pazarda köfte satarak büyüttüğü kızı ile verdiği hayat mücadelesini konu alan "Annem" dizisi, 50. bölüme geldiğinde radikal bir değişiklik yaparak 17 yaşındaki genç bir kızın hamile kalmasını işlemeye başlamıştı. Tartışmalar da peşinden gelmişti hatırlayacaksınız.
Mine ise, bu yılın iddialı dizilerinden "Bir Çocuk Sevdim"in kahramanı. İlk günden beri gözü yaşlı, sürekli ağlıyor. Hamile kaldığına mı üzülsün, sevgilisine durumu anlatamamasına mı, babasının ve ailesinin tepkisine mi?
Anne ve babalar neye kızıyor? O yaştaki genç bir kızın cinselliği yaşamasına mı, önlem almayıp hamile kalmasına mı, kürtaj olmayıp çocuğu doğurmak istemesine mi, ailenin başta karşı çıkmasına rağmen kızlarının kararına uyup, ona destek vermelerine mi?
SONUÇ DEĞİŞMİYOR
Ne kadar karşı olursak olalım, evlenmeden önce cinsel ilişki yaşanıyor. Hem de her kesimde. Sadece tepkiler farklı. Kimi asıyor, kesiyor, kimi reddediyor, kimi sahip çıkıyor. Sahip çıkmak hoş görülmediği için, kadınlar durumu ört bas etmeye bakıyor. Gizli doğum yapmalar, bebeği akrabalardan birine vermeler, bebeğin teyzesi olmalar vs. Eski Türk filmlerine ve dizilere bakın, hep bir yalan üzerine kurulmuş hayatları izliyoruz yıllardır. Bu tür hikayelere ailecek bayılıyoruz. Ne kadar yalan ve entrika varsa, bir diziyi o kadar çok beğeniyoruz. İçinde yalan ve entrika olmayan dizilerin yayından kalkmasına neden oluyoruz.
Bu yılın dizileri de gençken evlilik dışı hamile kalan ve çocuklarını kendi rızaları veya ailelerinin zoruyla veya kendilerinden habersiz evlatlık veren kadınları anlatıyor; Zehirli Sarmaşık, Ay Tutulması ve Kalbim Seni seçti ilk akla gelenler...
Kendi çocukları hamile kalsa, tıpkı Mine'nin annesi ve babası gibi davranacak olan izleyici, bu dizilerin gözü yaşlı kadın kahramanlarını gözleri yaşararak izliyor, onların durumuna üzülüyorlar.
Aslında önemli olan ailelerin kızlarının yanında olması. Yanlış yapsalar, hata yapsalar dahi, kızlarına destek olmaları. Bu destekle hayat daha kolaylaşır çünkü.