• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
SEDA KAYA GÜLER

Kadın bedeni

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 18.06.2012, 00:00
Tam da kürtaja yasak getirilmeye, yani kadının seçim hakkı elinden alınmaya, kadının nasıl doğum yapacağının devlet tarafından belirlenmeye çalışıldığı bir dönemde yine kadın bedenine yapılan bir saldırıyla karşı karşıya kaldık.
Bunun adı da medya tacizi.
Yazla birlikte biliyorsunuz, medyamızda bikinili, mayolu kadın fotoğrafları endam etmeye başlar. Olmazsa olmazıdır bikinili fotoğraflar. Geçen gün mesela bütün gazetelerde Çağla Şikel'in bikinili fotoğrafları vardı. Başlıkta resim altında, ailecek tatile çıktıkları, bütün gününü çocuklarıyla geçirdiği, onları denize soktuğu falan yazıyor ama fotoğrafların hemen hepsinde nedense Çağla Şikel'in poposu ön planda!
Her yazın favori ismi, favori mayosu, bikinisi olur mutlaka. Bunlar sadece magazin sayfalarını süslemekle kalmaz, birinci sayfanın tepesine kondurulurlar. O resmi kullanmak için bir haber mutlaka bulunur. Bir de kötü görünenler, frikik verenler, dalga geçilenler vardır. Bu yılın kötü görüneni Gülben Ergen oldu işte.

GÜLBEN VEYA HÜLYA
Programını bitirip tatile çıkar çıkmaz paparazzilere yakalandı. Denizden çıkarken görüntülenmiş. Kilolu görünüyor ve de selülitli. Tamam, hiç hoş görüntü değil. Hiçbir kadın da böyle görünmek istemez ama hepimizin de benzer halleri olur. Gülben Ergen de üç çocuk doğurmuş, 40'lı yaşlara gelmiş. Normaldir, olacak. Onu o şekilde görüntülemek ve her gün, her dakika, her saniye yayınlamak ne kadar doğru.
Ben kadın bedeninin sürekli gözümüze sokulmasından rahatsızım. Çıplaklığa, estetik fotoğrafa, kadın bedenine erkek bedenine karşı değilim karşı olduğum bunun şuursuzca kullanılması, istismar edilmesi.
Bu bugün Gülben Ergen olur, yarın Hülya Avşar, ertesi gün bir başka birisi. Burada kimin olduğunu önemi yok, kadınlar önemli olan. Onların algılanma biçimi.
Kimileri diyor ki, bu bir haberdir, kullanılır. Peki, ama dalga geçmeler, alaycı yorumlara ne demeli peki? Haberin sunuluşunda sorun var, çünkü kadına bakışımızda sorun var. O kadın Hande Ataizi her gün spor yapar, selüliti olmaz ama yarın alkollüyken görüntülenir veya ağlarken, sinirliyken vs

BİLİNÇALTI

Özel hayata saygımız yok, kadın bedenine de. Selülitlere gönderme yapmak, kiloyla dalga geçmek de bir nevi şiddet. Hem biliyoruz ki her kadın güzel görünmek ister, yapacağımız haber o kadını çok üzer ama yayınlıyoruz. Ve küçümseyerek yayınlıyoruz. Bu kadın artık kilo almış, çirkinleşmiş, işi bitmiş demek istiyoruz. O yüzden kadınlar gençlik sevdasına düşüyorlar. Deniyor ki Gülben Ergen mayolu fotoğraflarını kendisi basına gönderir, fotoshoplu olduğunu hepimiz biliriz. Tamam, kadın güzel görünmek istiyor, biz istemiyor muyuz? Facebook'a en güzel göründüğümüz resimleri koymuyor muyuz? Beğenmediğimiz fotoğrafları silmiyor muyuz? Kimse görmesin istiyoruz. Ünlülerin de bu hakkı var. Onar basında güzel fotoğrafları yayınlansın istiyorlar. Dediğim gibi sorun Gülben, Ayşe, Fatma sorunu değil. Kadınla, kadın bedeniyle olan sorunumuz. Kadına bakış açımız. Öyle bir bilinçaltı ki bu, yaptığımızın altında aslında kendimize ne kadar zarar verdiğini, bumerang gibi geri teptiğini görmüyor, görmek istemiyoruz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA