• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
SEDA KAYA GÜLER

Hedefi olmayan gençler

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 21.08.2012, 00:00
Seksen yaşına yaklaştı annem. Her sabah, kahvaltısının ardından gözlüğünü takıp gazetesini okumadan güne başlamaz. Gazetedeki haberleri, sevdiği yazarları okumazsa rahatsız olur. Akşamları da eski alışkanlık, saat 19.00 olunca televizyonun karısına geçer mutlaka ve haberleri bekler. Neler olup bittiğini öğrenmeden dizisini seyretmez. Onun alışkanlığı böyle. İnternetle ilgisi yok, cep telefonuyla da yok. Sadece konuşmak için kullananlardan ve numaraların kayıtlı olması lazım ki, arayabilsin, ya da biz numarayı çevirip vereceğiz ki o konuşsun.
Yeni nesil ise okuma özürlü. Mesela bizim yeğenlerden çoğunda gazete okuma alışkanlığı yok. İnternetten okuyorlar derseniz, onu da görmedim. Ya fecebook'talar, ya twitter'da. Birbirleriyle yazışıyorlar; şuraya gittim, buraya gittim, şunu aldım, bunu yedim, onu gördüm, o bunu dedi, şu bunu yazdı, dedikodu yapıyorlar yani. Çok mühim bir olay olmuşsa paylaşıyorlar; bir felaket haberini mesela ya da magazin haberini. Suriye sınırında neler oluyor, gömenlerin sayısı 100 bini geçmiş, CHP'li vekil kaçırılmış, PKK ile BDP'li vekiller sarmaş dolaş olmuş haberleri yok. Umursamıyorlar da.

TUZU KURU ÇOCUKLAR
Neyi umursadıklarını öğrenmek için biriyle konuştum geçenlerde, fena halde canım sıkıldı. 23 yaşında, üniversitede okuyor, ona okumak denirse tabi. 2 yıllık bir okul. Bu sene 4. yılı, hala bitmedi. Her yıl para yatırıyor babası okula, özel okul çünkü. "Neden?" diye sorunca bir sürü şey anlatıyor laf kalabalığı yaparak, "tembelim, çalışmıyorum, ders çalışmayı sevmiyorum, okulu bitirmek gibi bir derdim yok" dememek için.
Ama "Ne yapmayı düşünüyorsun?" deyince verecek cevabı yok, "Bilmiyorum," diyor hemen dudaklarını büzüştürerek. "Ev kızı mı olacaksın?" deyince "hayır!"ı yapıştırıyor, "O zaman çalış," diyorum. "Madem bitiremiyorsun okulu, ailene yük olma bari. Kendi paranı kendin kazan, okulunu öyle bitir bitireceksen, bitirmeyeceksen de iş hayatına atıl. Hedefini söyle, iş bulma konusunda sana yardımcı olalım."
Cevap yok. Bilmiyor. Bütün gençler böyle değil ama bunların sayıları da bir hayli fazla. Tuzu kuru bunların. Anne-babaları şımartmış. Gak demişler önlerinde, guk demişler arkalarında. Bir şey için mücadele etmemişler, her şeyi kolayca elde etmişler. Bir hedefleri yok, amaçları da. Daha çok nasıl kıyafet alırım, ayakkabı ya da çanta, onun derdindeler. Büyümeyen çocuklar.

ANNELERİN SUÇU
Bunda kendileri kadar ailelerinin de suçu var. Özellikle de annelerinin. Anneler çocuklarına büyüseler de çocuk muamelesi yapıyorlar, onların büyüdüğünü kabul etmiyor ve hangi yaşta olurlarsa olsun kollama ve koruma içgüdüsüyle hareket ediyorlar. Aslında bu onların suçu değil, doğaları öyle. İşte burada devreye bilim, eğitim, öğretimin girmesi gerekiyor ki, eğitimi süreci paylaşılsın.
Eskiden yuvalar mı vardı, annelerimiz nasıl yaptı bu işi derseniz, o zaman sokaklar vardı. Bizler evde oynamazdık, özellikle yazları sokaklarda büyürdük. Arkadaşlığı, paylaşımı, kendini korumayı, kendin olmayı, kişiliğini oluşturmayı sokaklarda oynarken öğrendik. Eskinin yuvaları sokaklardı bir bakıma. O zaman çocukların kendine güveni oluyor, ne istediklerini biliyor ve kimseye, anne ve babaya bağımlı olmadan yaşamayı, kendi başına bir şeyleri halletmeyi tercih ediyorlar. Doğrusu da bu değil mi?



Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA