• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
SEDA KAYA GÜLER

Tatsız bayramın ardından

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 22.08.2012, 00:00
Bayramı kutladık güya ama bayram yaptık mı? Bir tarafta terör, bir tarafta ekonomik sıkıntılar, bir tarafta özgürlükleri ellerinden alınan insanlar... Mutsuzluk, karamsarlık, endişe. Tam da "Bayram gelmiş neyime!" havasındaydık. Üstüne Gaziantep'te yaşanan saldırı eklenince bayramın tadı tuzu kalmadı.
Bayram ziyaretlerinde hepimizin gündeminde "Ne olacak bu işin sonu?" sorusu vardı. Yıllardır sorduğumuz soruya hala bir yanıt verememenin sıkıntısı. Bir tarafta kan gövdeyi götürürken diğer tarafta hiçbir şey yokmuşcasına gülüp eğlenmek. Tamam, terörün amacı insanları tedirgin etmek, düzeni, birlik ve beraberliği parçalamak ama teröristler sevinecek diye ağlamamak, üzülmemek, kaygılanmamak ne kadar doğru?
Fatih Terim son derece haklıydı maç sonrası konuşmamak da. Neyi konuşacağız, insanlar can derdindeyken? Yöneticileri dinlemek ise ne yazık ki moral vermiyor, tam tersine kafalarımızı daha çok karıştırıyor ve endişeye sevk ediyor. Hiçbir şey yazmak istemiyorum. Ne yazacağımı, ne söyleyeceğimi bilemiyorum çünkü.

BELKIS/ZEUGMA

O nedenle daha önce yaptığım Gaziantep gezisinin ardından yaptığım notlara yer vermek istiyorum izninizle. Belkıs/Zeugma, Kommagene Krallığı'nın dört önemli kentinden biri. İpek yolu üzerinde bir ticaret merkezi. Kalıntılar; bulunan mühürler, papirüs, parşomen, para torbaları bir dönemin gümrük kapısı olduğunu ve burada büyük bir sınır ticareti yapıldığını gösteriyor çünkü. Roma döneminde de burada lejyonlardan oluşan askeri birlik konuşlanmış. Kaya kabartmaları, heykeller ve sunaklarda asker karakterleri ağırlığını hissettiriyor.
Yıllarca kaçak kazı ve eser kaçakçılığına maruz kalan bölgede yasal kazılar, 1992 yılında Gaziantep Müzesi müdürü tarafından başlatılıyor. Ve o günden bu yana çok kaliteli bronz eşyalar, heykelcikler, sikkeler ve kabartmalar bulunuyor. Ve tabii mozaikler ve fresklar.
Zeugma mozaikleri deyince aklınıza yarım bir çingene kızı başı geliyordur mutlaka ama kurtarılanlar sadece ondan ibaret değil. Villalar düşünün ki, odaların hemen hepsinin tabanı mozaikle kaplı. Bu mozaiklerin hepsi dönemin usta sanatçılarının elinden çıkma. Kiminde Dionysos'un Ariadne ile düğünü anlatılıyor, kiminde Akhilleus'un Troya Savaşı'na götürülüşü canlandırılıyor.

ÖNEMLİ BULGULAR

Sütunlar eşliğindeki hazneli çeşme ve havuzun önündeki mozaikte ise gümüş renkli çift atın çektiği altın arabaya oturmuş Poseidon çıkıyor karşımıza. Sol elinde zıpkın tutuyor. Alt tarafta Okeanos ve eşi Tethys'in büstleri var. Çevresinde çeşitli balıklar, ahtapot ve deniz canlıları yer alıyor. Villanın oda duvarları da çok renkli fresklerle süslenmiş. Buralarda tanrıçaların figürleri bulunuyor.
Hakikaten görmek gerek. Gördüğünüzde kazı yapılamadığı için gün ışığına çıkarılamayan ve sular altında kaldığı için çıkarılamayacak olan eserleri düşünerek içiniz sızlıyor.
Villaların M.S. 256'da Sasani saldırısıyla yıkıldığı ve 3 m. Kalınlığında yangın molozunun altında kaldığı sanılıyor. Böylece definecilerin yağmasından ve tahribinden kurtulmuş. İyi de olmuş çünkü içerde çok sayıda sikke, şamdan, bronz ve pişmiş topraktan yapılmış kandil, çanak, çömlek, mozaikler ve freskler hemen hemen bozulmadan ele geçiriliyor.
O tarihlerde medyanın ilgisini çeken Bronz mars heykeli bu villalardan birinin tonozlu kilerinin ön kısmında erzak küplerinin arasında sırt üstü yatmış olarak bulunuyor. İkiz villalarda ayrıca toplam on yedi taban mozaiği gün ışığına çıkarılıyor. Bunlardan dört adedi geometrik, diğerleri mitolojik konulu.



Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA