Hep deriz ya "grilerimiz yok" diye. Ya siyahız ya beyaz. Ya birinden yanayızdır ya öbüründen. Ya hep ya hiç'ciyiz. Arası yok. Ya iktidarı tutmalıyız ya muhalefeti. Niye doğruları söylerken yanlışları da vurgulamayalım. Biri güzel bir şey yaptıysa alkışlayalım ama yanlış yaptığı zaman da eleştirelim. Alkışladık diye o partiden, eleştirdik diye de öteki partiden olmamız gerekmiyor ki?
Niye bu girişi yaptım? Aylar önce Bülent Arınç, CHP milletvekili Aylin Nazlıaka nezdinde kadınları küçümser, hatta aşağılarken ne yaptığımıza bakalım. Özellikle AKP'li kadın milletvekillerinin. Ayrıca o olay Bülent Arınç'ın tek vukuatı da değildi. Daha önce yine yine CHP'li milletvekili Güldal Okuducu'yu kadınlığını vurgulayarak haddini bildirmeye kalkışmış, odasını basmıştı.
Bu olaylar sırasında hatırladığım kadarıyla başta Aile ve Sosyal Politikalar bakanı Fatma Şahin olmak üzere hiçbir AKP'li kadın milletvekili tek bir görüş belirtmemiş, bırakın kınamayı, herhangi bir eleştiride bulunmamışlardı.
İNANDIRICI OLMAK
Kamer Genç'in sözleri üzerine ayağa kalktılar. Haklılar mı? Evet. Kadınları kadınlık üzerinden küçümsemeye kalkmak neresinden bakarsanız bakın yanlış. Söylediklerinde haklılık payı olsa bile kastını aşan bir yorum olduğu için yanlış. Üslubu çirkin, konuyu kişiselleştirmeye çalıştırması yanlış. Haklıyken haksız duruma düşmüş oldu böylece Kamer Genç.
Kısacası sorun; konuları "kadınlık" üzerinden ele almak ve cins ayrımı yaparak bir cinsi aşağılamaya çalışmak. Erkek söylemi böyle bir şey işte. Farkında olarak veya olmayarak kadını küçümsüyorlar. Çünkü bilinçaltlarında erkeğin kadından daha gülü olduğu inancı hakim. Kadının yerinin evi olduğunu düşünüyor, ayrımcılık yapıyorlar. Karşı olmamız gereken şey de bu bakış açısı. Bunu kim yaparsa yapsın eleştirmeliyiz. Başbakan, cumhurbaşkanı bile olsa ses çıkarmalıyız. Bütün kadınlar birlik olmalıyız böyle bir tavır karşısında. Ayrıca sadece kadınlar değil erkekler de ses çıkarmalı.
DAYANIŞMA
Bizim yaptığımız ise, bizden biri yaptığında susmak, başkası yaptığında ayağa kalkmak. Dolayısıyla AKP'li kadın milletvekillerinin gösterdiği duyarlılığı "Yerden göğe kadar haklısınız ama daha önce nerelerdeydiniz?" diyerek gülümseyerek karşılıyorum. Hele ki CHP'li milletvekillerine yönelttikleri eleştirilerini haksız buluyor, "Siz Güldal Okuducu'nun, Aylin Nazlıaka'nın yanında yer alıp dayanışma göstermiş miydiniz?" diye sorma gereği duyuyorum. AKP'deki parti disiplini, liderden habersiz hareket etmemek kabullenilir, CHP'deki aynı durum kabul edilemez bir tavır olmamalı.
Ne var ki oluyor işte. Herkes konuya kendi cephesinden bakıyor. Milletvekilleri de vekiller de. Bu yüzden de üzerinde önemle durulması gereken bir konu, "sizden, bizden" tavrı yüzünden güme gidiyor.