• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
SEDA KAYA GÜLER

İlkeli tartışma yöntemi

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 30.06.2014, 00:00
Tartışma, hayatın bir gerçeği. Bizler de hoşumuza gitsin veya gitmesin tartışmacılardan biriyiz. Patronumuzla zam üstüne tartışırız, satıcıyla malın fiyatı üzerine, eşimizle evin sorunları veya çocuklarla ilgili konularda, sevgiliyle davranışları konusunda, iş arkadaşlarımızla işleri bitirme konusunda sürekli tartışırız. Aslında tartışma, başkalarından istediklerimizi elde etmenin temel yoludur. Bazı çıkarlarda ortak, bazılarında da karşıt görüşlere sahip iki tarafın, bir anlaşmaya varabilme umuduyla başvurdukları bir iletişim yöntemi de diyebiliriz. Sonuçta bir taraf kazanan bir taraf kaybeden oluyor. Ya da iki taraf da kazanıyor. Önemli olan her iki tarafı mutlu edecek bir anlaşmaya varabilmek. Bu da pek mümkün olmuyor. Tartışmada kullanılan alışılmış yöntemler insanları çok kez hayal kırıklığına uğratıyor, yıpratıyor ve de konudan uzaklaştırıyor.
Kazanan olmak için ne yapmak gerekir? Bu konuya kafa yoranlar 'tartışmanın' da bir sanat olduğunu söylüyorlar ve karşı tarafa 'evet' dedirtmenin de. Nasıl mı? 'Evet Deditrme Sanatı' adlı kitabın yazarları Roger Fisher ve William Ury, konuya şöyle yaklaşıyorlar: "Genelde kendimizi bir çıkmazda bulduğumuz zaman kurtulmak için iki yola başvururuz: Ya yumuşak davranmak ya da sert davranmak. Yumuşak davranan taraf, kişisel zıtlaşmayı gidermek ister ve bu nedenle anlaşmaya varmak için hemen ödün verir. Dostça bir karar verilmesine çalışır. Ancak sonunda sömürülür ve acı çeker.. Sert davranan taraf ise, tartışma ortamını daha uzun süre dayananın üstünlük sağlayacağı bir irade yarışması olarak görür. Mutlaka kazanmak istediği için de ya bu süre içinde olanaklarını tüketir ya da karşı tarafla ilişkilerinin iyice gerilmesine neden olur.. Tartışmanın bir de üçüncü yolu vardır ve bu yol ne yumuşak ne de serttir ama aynı zamanda hem sert hem de yumuşaktır."
'Harward Tartışma Projesi' diye anılan bu yöntem, pazarlıkların ilkeler üzerinde yapılmasını öngörür. Burada tarafların ne yapacakları veya ne yapmayacakları konusunda sert tartışmalar yapmaları yerine, konuları değerlerine göre karara bağlamaları öneriliyor. Yöntem, ilkeler üzerinde ortak yararları göz önünde tutmayı ve yararlar tehlikeye girdiğinde, tarafların isteklerine bağlı kalmaksızın, ılımlı bir yöntemle sonuca gitmeyi öneriyor. Bu yöntemin bir adı da 'ilke tartışması'. Değerlere karşı sert, insanlara karşı yumuşak olmayı öneriyor. Bu yöntemde hile veya yapmacıklık yok. Hakkımız olanı nasıl alacağınızı ve bunu yaparken nasıl nazik olabileceğimizi gösteriyor. Hem iyi niyetli olmamızı sağlıyor hem de bizi iyi niyetimizi suiistimal etmek isteyenlerden de koruyor.
İlkeler şunlar:
1-İnsanları problemden ayrı tutmak. 2-Durum üzerinde değil, çıkarlar üzerinde durmak. 3-Ortak kazanç için seçenekler yaratmak. 4-Objektif kriterler konusunda ısrar etmek. 5-Anlaşma için en iyi seçeneği geliştirmek. 6-Tartışma tekvandosunu kullanmak yani tartışmak istemeyen karşı tarafı tartışmaya sokmak. 7- En katı tartışmacıyı ehlileştirmek. Bu sanatı yönetici, politikacı, diplomat, pazarlama ve satış elemanı, hukukçu ve de televizyon yorumcularının kısacası hepimizin öğrenmesinde yarar var.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA