• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
ZAFER ŞAHİN

CHP İstanbul'u gözden çıkarmış

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 29.11.2012, 00:00
Türkiye'de siyasetle uğraşan hemen herkesin kabul ettiği bir realite vardır:
"İstanbul'u alan Türkiye'yi alır."
Recep Tayyip Erdoğan'ı Başbakanlığa, Kemal Kılıçdaoğlu'nu seçimi alamamasına rağmen CHP Genel Başkanlığına İstanbul taşımıştır.
Geçtiğimiz hafta Plan Bütçe Komisyonu'nda şahit olduğum bir diyalog, bende "CHP İstanbul'dan ümidini kesmiş" düşüncesinin oluşmasına neden oldu.
Partinin etkili isimlerinden Aydın Ayaydın, adı İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı için geçen Binali Yıldırım'a İstanbul'dan aday olmasını önerdi.
Hem de bunu yaparsa seçilmesinin garanti olduğunu söyleyerek!
Meclis tutanaklardından aynen aktarıyorum:
"Sayın Bakanım 3. Döneminizi bitiriyorsunuz. Size önerim kaybedeceğiniz hemen hemen kesin olan İzmir'den değil, kazanma şansınızın yüksek olduğu İstanbul'dan aday olmanız. İzmir'de CHP yüzde 56 oy alacak. Sizin kazanacağınız yere gitmenizi istiyorum."
Ayaydın tecrübeli bir siyasetçidir. Bir bildiği var diyeceğim ama öyle bile olsa, bu sözleri CHP'nin İstanbul'u alacağına inanmadığı anlamına gelir.
Binali Yıldırım'ı çok sevdiği ve üzülmemesi için böyle bir öneride bulunduğunu düşünmek biraz saflık olur.
Aslında bu noktada akla başka senaryolar da geliyor.
CHP'nin İstanbul'a adayı aynı zamanda potansiyel genel başkan adayı olacak.
Yılların kurdu Ayaydın, seçimi kazanmasa bile yüzde 37-40 arasında oy alması muhtemel bir adayının önünü mü kesmek istiyor acaba?
Kendisine çok da haksızlık yapmayalım. Yıldırım'ın İzmir'i alacağına inandığı için de böyle bir öneride bulunmuş olabilir.
Ne amaçla söylerse söylesin Ayaydın'a yazının başında vurguladığmız gerçeği birinin hatırlatmasında fayda var.
Türkiye'de İzmir'i değil ama İstanbul'u alan iktidar oluyor.

İzmir'in sorunu Zeybek oynamayı sevmesi
İzmirli sanayiciler teşvik sisteminden çok dertli. Hemen yanıbaşındaki Manisa'nın 3. bölge teşviklerinden yararlanması, 1. bölgedeki İzmir'e gelecek yatırımların doğal olarak bu kente yönelmesine neden oluyor. Öyle ki, yıllardır İzmir'de faaliyet gösteren firmalar bile Manisa'ya taşınıyor. Peki İzmir, teşvik konusunda neden hakkını Manisa kadar savunamıyor? MHP İzmir Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulu, bu durumun nedeni olarak İzmirlinin zeybek oynamayı çok sevmesini gösteriyor. Tabii bu işin şakası. Tanrıkulu, hemen her konuda bireysel davranan ve ayrı telden çalan İzmir STK'larına göndermede bulunuyor. Malum Ege'nin zeybeği, Güneydoğu'nun halayına pek benzemez. Daha çok bireysel bir oyundur. İşte Tanrıkulu da takım oyunundan çok bireyselliğe yatkın İzmir STK'larına "güç birliği yapın" uyarısı yapıyor. "Kimsede etkili ve güçlü bir İzmir lobisi oluşturalım diye bir düşünce yok" diyen Tanrıkulu'nun şu tespitine dikkat: "İzmir'in teşvikte 1. bölgede olması iktidarın kente yanlış bir pencereden bakmasından kaynaklanıyor. Eğer bu yanlıştan dönülmezse İzmir'de ne vergisini verecek girişimci, ne de istihdam yaratacak yeni yatırımcı bulmak mümkün olacak."

Bütçe'de Türeli farkı
Plan ve Bütçe Komisyonu Meclis'in iş yükü en ağır komisyonudur. Yaklaşık 1 ay boyunca sabah 10'dan gece geç saatlere kadar devam eden yorucu maraton nihayet sona erdi. İktidarı ile muhalefeti ile komisyon üyesi milletvekilleri de rahat bir nefes aldı. Bu yılki bütçe görüşmelerine CHP adına damgasını vuran isim İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli oldu. Uzun yıllar DPT'de görev yapması, Türkiye ekonomisinin dengeleri ve rakamlara olan hakimiyetiyle komisyonda fark yarattı.
Konuşurken bakanların ve bürokratların en çok ve dikkatle not aldığı, görüşmelerin sonunda eleştiri ve uyarıları nedeniyle teşekkür etmeyi ihmal etmediği CHP'li o oldu. Bütçe görüşmeleri tamamlandı ama Türeli'nin işi henüz bitmedi. Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da partisinin bütçeye yönelik muhalefet şerhini o hazırlayacak. CHP'nin bütçe üzerinden hükümetin ekonomi politikalarına itirazlarını sıralayacağı muhalefet şerhi geçen yıl tam 197 sayfadan oluşmuştu. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, kitap haline getirilerek 4 bin adet basılan kitabı basına, "Doktora tezi olacak çok detaylı bir çalışma" diye takdim etmişti. Titizliği ve kılı kırk yaran hassasiyeti ile Türeli'nin bu yıl da benzer bir çalışmaya imza atacağından şüphem yok.

Hz. İsa'ya Fatiha okuyan AK Partili
Medyada hak ettiği ilgiyi görmese de Meclis AB Uyum Komisyonu, Türkiye için çok önemli bir lobi çalışmasına imza attı. Viyana'da düzenlenen Hoşgörü Sempozyumu'ndan bahsediyorum. Türk ve Avusturyalı parlamenterler, aydınlar ve din adamlarının katıldığı sempozyumdan AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Tekelioğlu'nun attığı tweetler sayesinde haberdar oldum. Yüzyıllardır birbirini anlamak için hiçbir çaba göstermeyen Hıristiyan ve Müslüman toplumları arasındaki buzları eritmek için böyle organizasyonlara ihtiyacımız var. Sempozyumda Avusturyalı bir rahip bakın ne demiş: "Batılı Hıristiyanlar olarak kendimizi Müslümanlar karşısında tarihsel olarak mazlum görmekten vazgeçmeliyiz. Avrupa'nın artık Türk ve Müslüman gerçeğini kabul etmesi lazım. Türkiye ve Müslümanların da Avrupa'yı."
Avusturyalı rahibin tespitine katılmamak mümkün mü? Bu yazıyı yazarken Tekelioğlu'nun attığı bir tweetteki fotoğraf dikkatimi çekti. AK Partili vekil Viyana'daki Stephan Katedralini ziyaret etmiş. Fotoğraf altına da "Hz. İsa'ya Fatiha okudum" notunu düşmüş.

Filistinli belediyelere Türkiye desteği

Ortadoğu'nun kanayan yarası Filistin'in en büyük destekçisi dün olduğu gibi bugün de Türkiye. İsrail'in zulmune karşı kahramanca direnen Gazze'nin belediyeleri ambargo nedeniyle sıkıntılı. Önceki gün AK Parti MKYK Üyesi ve Manisa Milletvekili Hüseyin Tanrıverdi'yi ziyaret eden Gazze'nin Cibaliye Belediye Başkanı Essam Cuda, İsrail'in ağır bombardımanı nedeniyle yolların, köprülerin, kamu binalarının ve evlerin yerle bir olduğunu ifade ederek, yardım talebinde bulundu.
Filistinlileri "Mescid- i Aksa'nın kutlu bekçileri" olarak gördüklerini belirten Tanrıverdi ise, Türkiye Belediyeler Birliği ve TİKA'nın yardım için harekete geçtiğini açıkladı. İsrail'in özellikle gençler ve çocukları katlederek Filistin nüfusunun artmasını engellediğine işaret eden Tanrıverdi, "Filistin bizim gönül coğrafyamızın bir unsuru. Oradaki Müslüman kardeşlerimizin İsrail'in acımasız zulmü altında olması bizi derinden üzüyor. Gazze'nin acil ihtiyaçları yanında yerel yönetimlerin insanlara daha güzel hizmet verebilmesi için gerekli çalışmalar başlatıldı. En kısa sürede bizden talep edilenler tedarik edilecek" dedi.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA