Önce artılar...
Paket genel hatlarıyla olumlu ve tıkanan Türk siyasetine kendini yenileme imkanı sağlayacak düzenlemeler içeriyor...
En dikkat çekici ve irdelenmesi gereken yanı seçim sisteminde öngörülen değişiklikler...
Bir 12 Eylül garabeti olan yüzde 10'luk baraj fiilen tarih oldu.
Bu saatten sonra hiçbir siyasi parti Türkiye'deki tüm sorunların çıkış noktası olarak kabul edilen barajın devamından yana tavır alamaz...
Yüzde 3 oy alan partilerin Hazine yardımından faydalanması siyasette rekabeti ve kaliteyi yükseltir.
Üzerine ölü toprağı serpilmiş DP, ANAP, DSP, Saadet, BBP ve İP yüzde 3'ü zorlar.
Her seçimde gündeme gelen anlamsız ittifak girişimleri son bulur.
Kürt kökenli vatandaşlara hitap eden yeni partiler kurulur.
Terörle arasına mesafe koyamayan ve bir türlü Türkiye partisi olamayan BDP kendine çeki düzen verir.
AK Parti'nin yeniden reformcu kimliğine dönüş yapması, başta CHP olmak üzere muhalefet partilerini de etkiler.
Bugüne kadar statükoyu savunan ve değişime kapılarını kapatan muhalefet partilerinden daha ileri reform önerileri gelebilir.
Siyasi partilerde eş başkanlık modeline geçilmesi Türk siyasetinde önümüzdeki süreçte yaşanması beklenen gelişmeler için düşünülmüş bir formül gibi görünüyor.
Eksilere gelecek olursak...
Paket Aleviler için ciddi bir hayal kırıklığı oldu.
Beklenenin aksine cemevleri resmi ibadethane statüsüne alınmadı.
Nevşehir Üniversitesi'nin adının Hacı Bektaş-ı Veli Üniversitesi olarak değiştirilmesi Alevileri tatmin etmez.
Tek teselli AK Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik'in "Alevilerle ilgili yeni bir paket hazırlanıyor" açıklaması...
Belki o pakette Romanlar ve Süryaniler'den sonra Alevileri de devletle barıştıracak ileri bir adım atılabilir.
Demokratikleşme paketinde tutuklu milletvekilleri, cezaevindeki öğrenciler, sendikacılar ve silaha sarılmamış siyasi tutuklularla ilgili bir düzenleme mutlaka olmalıydı.
12 Eylül'le birlikte hayatımıza giren YÖK ve Milli Güvenlik Kurulu gibi darbe dönemi kurumlarına hala dokunulmaması önemli bir eksiklik.
Aynı şekilde jandarmanın İçişleri Bakanlığı'na bağlanmaması da...
Hala alacaklıyız
Bizde adettendir, önce bardağın boş tarafına bakarız...
Pakette şu yok, bu yok diye sıralarız ama hiçbirimizin aklına niyeyse "Daha önce bu da yoktu" demek gelmez.
Türkiye dün eksikliklerine rağmen demokratikleşme yolunda çok önemli bir adım attı.
Şimdi iktidarı ve muhalefeti ile siyasi partilere düşen yeni ve daha ileri adımlarla süreci desteklemek.
Çünkü hala devletten alacaklıyız...
Neredeyse her iki yılda bir yeni paket açıklanıyor ve biz vatandaş olarak devletle olan hesabımızı yine de kapatamıyoruz.
Özgürlüklerin ve demokrasinin sınırlarının genişlemesi bazılarının savunduğu gibi bu ülkenin sonunu getirmez.
Tersine birlik ve beraberliğimizi pekiştirir...