Gönlünden CHP'den milletvekili olmayı geçiren kim varsa hepsinin gözü İzmir'de...
En son Gürsel Tekin ve Şafak Pavey'in adı düştü kulislere.
Tıpkı yenilikçi Sezgin Tanrıkulu ve ulusalcı Tuncay Özkan gibi, onlar da İzmir'den milletvekili olmak için zemin yokluyor...
CHP kulislerindeki son bomba ise Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu...
O da diğerleri gibi parlamentoya giden en kısa yolun İzmir'den geçtiğine inanıyormuş...
İzmir 2. Bölge'den milletvekili olmayı kafasına koymuş...
Kemal Kılıçdaroğlu tarafından kontenjan adayı olarak gösterilmemesi durumunda önseçime girecek kadar da gözünü karartmış...
Feyzioğlu, siyasette geleceği olan bir isim...
Belli ki bu dönem parlamentoya girmek ve seçim sonrası hayli karışacak olan CHP'de başa güreşmek istiyor.
CHP yönetiminin bu gerçeği bile bile onu kontenjan adayı yapacağına hiç ihtimal vermem... Ama önseçime girerse çarşıyı fena halde karıştıracağı aşikar...
Bu önseçim CHP'yi bozar
CHP yönetimi nihayet İzmir'deki aday belirleme yöntemini netleştirmiş...Ankara'dan gelen haberlere göre CHP'nin İzmir 1. Bölge milletvekili adayları merkez yoklamasıyla belirlenecek...
2. Bölge adayları ise önseçimle...
Birden çok seçim çevresine sahip İstanbul ve Ankara'da da aynı yöntemin uygulanması düşünülüyormuş!
Bu parlak fikir kime ait bilmiyorum ama eğer CHP seçime bu yöntemle giderse şimdiden geçmiş olsun...
Kısmi önseçim anlamına gelen bu yöntemin partinin ağa babalarına yer açmak için gündeme getirildiği çok açık...
Bütün siyasi hayatı İstanbul'da geçen Gürsel Tekin'in adının İzmir'de konuşulmaya başlanması bu yüzdenmiş demek...
Parti yönetimi, tüzükteki "Bir seçim çevresinde iki farklı yöntem uygulanamaz" hükmünün arkasına sığınıp bir taşla birden çok kuş vurmayı hedefliyor...
Hem tabandaki önseçim beklentisini karşılamış olacaklar...
Hem de kendi seçim çevrelerinde önseçimden çıkma şansı hiç olmayan MYK üyelerini rotasyonla İzmir-Ankara-İstanbul'a dağıtıp milletvekili yapacaklar...
CHP tabanı ve örgütü bu önseçim aldatmasına asla prim vermez...
Parti yönetimi seçim döneminde sokakta koşturacak, bayrak astıracak adamı zor bulur...
Her fırsatta "Bizde parti içi demokrasi var" diyen Kılıçdaroğlu'nun demokrasiden ne anladığını gerçekten çok merak ediyorum...
Buna parti içi demokrasi değil, olsa olsa 'Adamına göre demokrasi oyunu' denir...