İş dünyasında başarılı olabilmek için şirketler birbirleriyle rekabet etmektedir. Küresel pazarların kendilerine özgü kuralları ve uluslararası kriterlerle baş etme konuları incelendiğinde yeni sanayi yatırımlarının ve iş yönetimi problemlerinin giderek arttığı görülmektedir. Yaşamakta olduğumuz yoğun rekabet ortamı kuruluşları değişime, yeni teknoloji uygulamalarına ve uluslararası normlara uyum sağlamaya zorlamaktadır. Öte yandan alışılagelen iş yapma yöntemlerini hiçbir yenilik yapmadan bugün oldukları gibi sürdürmeye çalışan kuruluşların önümüzdeki yıllarda pazarın gerisinde kalma riski bulunmaktadır.
Geleceğe Yönelik Hazırlıklar
Günümüzde bir yöneticinin görevi var olanı ya da geçmişi korumaktan çok yenilikleri izlemeyi ve geleceğe yönelik hazırlıklar yapmayı gerektirmektedir. Yöneticilerin ayrıca liderlik yapma ve çalışanlara örnek olma konularında da önemli sorumlulukları bulunmaktadır. Yoğun rekabet ortamında kuruluşların karşılaştıkları en büyük engellerden bir tanesi de geleneksel yönetim anlayışıdır. Küresel rekabet sürecinde ancak eğitimli ve deneyimli insan kaynaklarıyla başarıya ulaşılabilmektedir.
Günümüzde bir şirketin başarılı olması, gelecekte de başarılı olacağını garanti etmemektedir. Yöneticiler geleceğin rekabet kriterleriyle ilgili bugünden farklı öngörülerde bulunmalı ve yeni temel yeteneklerin gelişmesine desteklemelidir. Yeni temel yeteneklerin gelişmesi için sadece akademik eğitim yeterli olmamaktadır. Öyle ki, işbaşında bilgi ve deneyim kazanmak insan kaynaklarının gelişmesinde daha etkili bir rol oynamaktadır.
Serbest piyasa ekonomisine yönelik uygulamalar nedeniyle ticari ve ekonomik ilişkilerde coğrafi sınırların etkisi giderek azaltmaktadır. İş dünyasında üretim ve hizmet etkinlikleri bilgi yoğun hale gelmiş bulunmaktadır. Bunun sonucunda her düzeyde yapılan işlerde bilgi yönetimi ve bilgi iletişimi bilgisayar destekli bütünleşik sistemlerle gerçekleştirilmektedir. Çalışan elemanların başarılı olabilmeleri için öncelikle iletişim becerilerinin de geliştirmesi gerekmektedir.
Yetenekli İnsan Kaynakları
Sorgulanmayan alışkanlıklar ve bugünü yönetmeye gereğinden çok zaman ayırma şirketlerde sürekli gelişmeyi engellemektedir. Kuruluşlar yeni fırsatları göz önünde bulundurarak bir vizyon oluşturabilirlerse gelecekte daha büyük başarılara ulaşabileceklerdir. Meslek yüksek okulu ve üniversite eğitimi görmüş olan genç kuşaklara, özellikle çalışmaya başladıkları iş yerlerinde öğrenme, uygulama ve iş geliştirme süreçlerine katılmaları için yeni fırsatlar tanınması yararlı olmaktadır.
Serbest piyasa ekonomisi uygulamaları yaygınlaştıkça yetenekli insan kaynaklarına duyulan gereksinim de artmaktadır. Yeniden yapılanma sürecinde insan kaynaklarına uygulanan performans değerlendirme ve kariyer geliştirme programları büyük bir önem taşımaktadır. Yenilik yapmak ve rekabet gücünü artırmak için çaba harcayan elemanların teşvik edilmeleri gerekmektedir. Çalışan elemanların nitelikleri ve yetenekleri geliştirilmeden kuruluşların başarıya ulaşmaları söz konusu olmamaktadır.