• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
ALİ KOCATEPE

ALSANCAK STADI ANILARIM

ali.kocatepe@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 28.08.2016, 00:00

Alsancak Stadı'nın anılarımda çok özel yeri vardır. Bu stada ilk adım atışım ilk okul öğretmenim Hatice Birkan'ın eşi Abdullah Birkan sayesinde olmuştu. 1950'li yıllardı ve Türkiye-İtalya Ordu Milli futbol maçı oynanacaktı. O zamanlar Ordu Milli takımımız çok başarılı sonuçlar alıyordu. İzmir bu maç nedeniyle ayağa kalkmış ve ben de Abdullah Birkan sayesinde 9-10 yaşlarımda hayatımda ilk kez bir futbol maçını Alsancak stadında izlemiştim.
Hayranı olduğum kaleci Turgay Şeren sakatlığı tam geçmediği için yedekler arasındaydı. Kalemizi onun yerine Korkut adında bir kaleci koruyordu.
1-0 mağlubiyetimizle biten maçı kapalı tribünde izlemiştik. Bu maç futbol tutkumun miladı olmuştu...
Adını gazetelerde okuduğum İngiltere liglerinde forma giyen en yaşlı futbolcu unvanına sahip Sir Stanley Matthews'ü de Alsancak Stadı'nda izledim. 1964 yılıydı ve Matthews 49 yaşındaydı. Bir gösteri maçı için İzmir'e geldiler. Hangi takımla oynadıklarını ve maçın sonucunu hatırlamıyorum... Maç boyunca gözlerimi bu efsane futbolcudan ayırmamıştım.
Hiç sigara ve alkol kullanmamış, futbolu 50 yaşında Stoke City takımında bırakmıştı. Son sezonunda bir maçta biri 20, ikisi 19 yaşında üç savunma futbolcusunu arkasından koşturup rakip takımın ağlarını havalandırdığını okumuştum gazetelerden. Madame Tussaud Müzesi'nde heykeli yer alan ilk futbolcu olduğunu da...
"Sir" ve "Mister Football" lakaplı bu unutulmaz futbolcu futbolu bıraktığında bir de "Şövalye" ünvanı almıştı. Dripling büyücüsü olarak da bilinir bu nedenle "Wizard of the Dribble" unvanıyla da anılırdı...
2000 yılında 85 yaşında hayata veda eden Matthews, Avrupa'da yılın futbolcusu ödülünün ilk sahibi olmuştu...
22 Kasım 1967 akşamı Alsancak Stadı'nın açık tribünündeydim.
Başarıdan başarıya koşan Göztepe, Fuar Şehirleri Kupası'nda Atletico Madrid'le oynayacaktı. İlk maçı Madrid'de 2-0 kaybetmiştik. İzmir'deki maçta kalede Ali Artuner vardı. Bekler Halil ve Çağlayan. "Papi" lakaplı Küçük Mehmet sakatlandığı için forvet Halil Kiraz sağbek olarak sahaya çıkmıştı. Haflar, Hüseyin, Büyük Mehmet ve Nevzat Güzelırmak'tan kurulmuştu Forvetler de Ertan, Ali İhsan, Fevzi Zemzem, Gürsel ve Ceyhan'dı. WM sistemine göre takım dizilişi böyle oluyordu...
Oyunun başlarında Fevzi düşürüldü.
Kazanılan penaltıyı kaptan Gürsel Aksel'in atmasını bekliyorduk ki topun başına Halil Kiraz geçti ve futbol yaşamının ilk penaltısını gole çevirdi.
Halil topa o kadar sert vurmuştu ki top ağları delmişti. İkinci gol Gürsel'in kafa vuruşuyla geldi. 90 dakika bitti ama hakem uzatma dakikalarını habire uzatıyordu. Birden geriden fırlayan Halil, Luis Aragones'e (daha sonraları İspanya Milli takımının teknik direktörlüğünü yaptı, Fenerbahçe'yi de çalıştırdı) bir çalım attı ve yaradana sığınıp topa 40 metreden vurdu. Top ağlarla kucaklaşmış, stadta yer yerinden oynamıştı. Santra yapılmadan maç bitti. Göztepe Atletico Madrid'i elemişti.
Halil Kiraz'ın o maçtan sonra lakabı "Bombacı Halil" oldu... Maçı fazla oynattı diye sinirlenen İspanyollar golden sonra Yugoslav hakeme saldırdılar...
Alsancak stadında unutulmaz bir anım daha olmuştu...
Seyirci olarak yaşadığım heyecanları daha sonra başladığım futbol maç spikerliği ile sürdürdüm Alsancak Stadında...
1973 ve 1976'da verdiğimiz konserler başka heyecanlar yaşattı.
O kadar çok anım birikmiş ki o stadta...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA