Halkımız zanneder ki psikolog, konuşarak tedavi eder psikiyatrist ilaç verir. Oysa bu doğru değildir. Bir psikoterapi kitabı okumak psikoterapi uygulamak için yeterli değildir. Ancak elbette ilk kriter psikoloji lisansına sahip olmak yani psikolog olmak ya da psikiyatrist olmaktır. Ancak ülkemizde üniversitelerde psikoterapi eğitimi çok da nitelikli şekilde verilmediği için çoğunlukla bu eğitimler okul sonrası bazı özel derneklerin açtığı eğitimlerle kazanılabilmektedir.
Bütün bunların ötesinde ikinci önemli kriter de psikoterapistin kendi defolarından kurtulması için kendisinin de analitik süreçten geçmesi ve kendi defolarının farkında varması son derece önemlidir.
FARKINDALIK SÜRECİ
Psikoterapi, bireyin kendi iç dünyasına yaptığı uzun, sabır isteyen bazen zorlu ama genel olarak zevkli bir yolculuktur.
Her yolculuğun bir başlangıcı, gelişim süreci ve bir sonu vardır. Terapi sürecinin de başlangıcı gelişim süreci ve elbette sonu vardır.
Terapilerin başında birey varmak istediği yolu belirler. Kılavuzu yardımıyla ve desteğiyle o yola ulaşmak için çaba sarfederler.
Yolculuk iki kişiyi gerektirir. Taşın altına hem terapist hem de danışan elini sokarsa ancak yolun sonuna öyle varılır.
Terapist tek başına hiçbir şey yapamaz.
Hiçbirimizin elinde sihirli değnek yok. Terapi, zihinsel ve duygusal bozukluk gösteren bireylerde daha sağlıklı bir ruhsal denge sağlamak amacı güder.
Ve bu süreçte danışan ve terapist arasında düşünce ve duygu alışverişi kurulur.
Bu alışverişin kurulduğu süreç hem bir bilimsel süreçtir çünkü kendi içinde sistemi vardır hem de sanattır çünkü yaratıcılık ve zeka gerektirir.
KİMLERİN PSİKOTERAPİYE İHTİYACI VARDIR?
"Acaba benim terapiye ihtiyacım var mı?" sorusunu sorabilen bir insanın psikoterapi desteğine ihtiyacı olduğunu söyleyebiliriz.
Kişi günlük yaşam sorunlarıyla başa çıkmada güçlük çekiyorsa, daha önce çok rahat yapabildiği sıradan şeyleri bile artık yaparken daha fazla güç harcıyorsa, kendisine karşı ve çevresindeki insalara karşı tolere gücü düşmeye başlamışsa, yaşama karamsar bakıyorsa, kendini değersiz ve anlamsız buluyorsa ve içsel sorgulamaları ve çatışmaları; yaşama dair korkuları artmışsa ve mutsuzsa işte o zaman psikoterapi desteği alması gerekir..