Bizim insanımız kendisine danışılmasını sever. Eğer akıl isterseniz, size fazlasıyla verir. Nitekim benim takipçilerimi de Slovakya derebeyleri ya da Doğu Timor milliyetçileri oluşturmuyor. Hepsi bizim insanımız. Bu hafta onlara bir soru sordum, onlar da harika yanıtlar verdiler.
Yazması benden, okuması sizden...
Soru: İnsanın başarılarının yedi göbek yabancılar tarafından bile takdir edilirken yakın bildiklerinizce yok sayılması sizce...
A- Aslında yakınlarınızın ne mal olduğunuzu bilmesindendir.
B- Birilerinin karnı ağrımıştır...
C- Bu, hayatın size nefsinize yenik düşmemeniz için hazırladığı bir denge mekanizması yani derstir.
Selda Terek Bilecen İnanamamaktan bence... Başarının tescilini bekliyor olabilirler.
İlknur Azak Habil ve Kabil'den bu yana kıskançlık önüne geçilmesi mümkün olmayan gerçekliktir.
Ekrem Özcan Oscar Wilde amca zamanında şöyle buyurmuş: "Dostun üzüntüsüne acı duyabilirsin; bu kolaydır. Ama dostun başarısına sempati duyabilmek, sağlam bir karakter gerektirir." İzel Fenerci Kendi benliklerinin zayıflığının ortaya çıkışı ile sizin onları aslında hayatınızdan uğurlamanız gerektiğinin bir belirtisidir.
İyi bir insan olsa bile başarınızı kaldıramıyorsa kendi benliğiyle ilgili sorunları vardır.
Yasemin Mirahmetoğlu Özellikle Türkiye'de hiçbir başarı cezasız kalmaz felsefesinin devamı olarak, bazı yakın bildikleriniz, umursamaz görünerek kendilerince komik bir ceza verirler.
Neslihan Doğan Tabii ki hayatın, yaradanın, kaderin, kendi kader planımızın imtihanıdır.
Terzi kendi söküğünü dikemez misali; herkese şifa olurken en yakınına şifa olamama durumu...
Barış Ceyhan En yakın bildiklerininin takdir edip, yabancıların etmemesinden iyidir.
Özlem Deliduman Bir de yakınları insanın ilk halini biliyor ve bu, küçümsemeleri için malzeme veriyor ellerine.
Halbuki kendi içlerindeki eziği küçümsüyorlar o da ayrı bir mesele.
İnsanlar diğerine genelde felsefi ve gelişimsel açıdan bakmazlar.
Nasıl bakarlar? Hep aynı kalmış birisi gibi. Hep aynı olan huylarımız hobilerimiz olabilir ama bilgi birikimimiz sürekli değişir. İşte burasını anlamak insanların çoğunun işine gelmez.
Gamze Cantürk Gurel Bu hayatın, "Ne yaparsan yap, yalnızsın"deme şeklidir.
Ayşen Toker Ben C şıkkına yakınım.
Hep takdir edilen bir çevre içinde yaşamak insanı bir süre sonra hastalıklı bir ruh haline sokar diye düşünüyorum.
İlham Zeynep Durduran Ben de konunun muzdariplerden biri olarak, bu tür insanların sokakta yürürken hiçbir şekilde gülümsemediklerini düşünürüm.
"Şube(siz) bankacılık" örneğinde olduğu gibi, eğer bir şekilde bu insanlar hayatındaysa ve onlardan vazgeçmen mümkün değilse bu soruların yanıtını aramaya devam edeceksin derim.
Serap Şahin Çil Aslında o yakınlarımız dediğimiz kişiler a, b ve c şıklarının harmanlanmış hallerini taşırlar.
Ne mal olduklarını bile bile karın ağrısı çekerler, nefislerine her daim yenik düşerler.
Hayatın verdiği dersi de sadece başarıya ulaşmış olan kişi farkedebilir.
Beyzanur Pişirici Hala takdir edilmiyorum ve hala ödül alıyorum.
Demek ki takdirsiz olmak insanı daha da başarılı yapıyor.
Gözde Yener Birman Dünya, yakınları tarafından sırtı dönülmüşler sayesinde bu kadar renkli, anarşist, yalnız, lider, farklı ve özel.