Onlar günahsız, onlar hayatlarının baharında insan yavruları... En çok istedikleri şey; şeker, çikolata yemek, oyuncaklarla oynamak...
Hayatla kurdukları ilk bağ, anneleri, babaları...
Kendilerine bir kere verilen "hayat" şansını değerlendirmek için, ayakta kalabilmek için, safça yaklaşırlar hayata... Gülerek bakarlar yüzlere... Çünkü oınlar masumdur, çünkü onlar hayatın pınarıdır, çocuklarıdır.
Kötülük nedir bilmezler, öyle safça yaklaşırlar hayata... Bakmayın onların ailelerine yaşattıkları uykusuz gecelere, bitmez bilmez yaramazlıklarına...
Kendini nasıl ifade edecek oysa...
Okula da gitse, büyüyüp yetişkin de olsa, her anne baba için "çocuktur o"...
Öylesine saf, öylesine temiz...
Bu yüzden hep hedefidir çocuklar kötülerin, kötülüklerin...
Suriye'de yaşanan dram, işte tam da budur... Gücü elinde bulunduranlar, insanlığın pınarına yaptıkları saldırılarla, o kökü kurutmayı hedeflemişlerdir. Tıpkı Hitler'in İkinci Dünya Savaşı'nda yaptığı Yahudi soykırımı gibi, tıpkı Amerikalıların Japonların Hiroşima ve Nagazaki kentlerine attıkları atom bombası gibi...
Günahsız halka, günahsız çocuklara, kadınlara saldırmak, gözü dönmüş insanlık düşmanlarının gittiği yoldur.
Yine öyle yaptılar; yüzlerce çocuk ve anneyi kimyasal silahlarla öldürdüler... Masumiyetin, saflığın, insanlığın canına kıydılar...
Hem de dünyanın gözü önünde bir insanlık suçu işleyerek...
Gazetelerde, televizyonlarda gördünüz masum yavruların hayata son bakışlarını... Biliyorum yüreğiniz titredi, gözleriniz yaşlarla doldu.
Ne yazık ki, durmuyor bu terör, bu kahpe saldırılar...
Yıllar önce, Zülfü Livaneli söylemişti bu türküyü, Hiroşima ve Nagazaki'de hayatın kaybeden çocuklara ithafen...
Şiiri yazan da sevgili Nazım Hikmet... Acıyı yüreğinde hissederek, 1955 yılında...
Kapınızı çalan benim
Kapıları birer birer
Gözünüze görünemem
Göze görünmez ölümler
Hiroşima'da öleli
Oluyor bir on yıl kadar
Yedi yaşında bir kızım
Büyümez ölü çocuklar
Saçlarım tutuştu önce
Gözlerim yandı kavruldu
Bir avuç kül oluverdim
Külüm havaya savruldu
Çalıyorum kapınızı
Teyze amca bir imza ver
Çocuklar öldürülmesin
Şeker de yiyebilsinler...
Savaş en acımasız yüzünü çocuklara gösteriyor. Irak'ta, Afrika'da, Güney Amerika'da, dünyanın pek çok ülkesinde...
Zira güç manyaklarının öncelikle hedefi de çocuklar ve kadınlar oluyor.
Tıpkı Suriye'de yaşandığı gibi...
Burnumuzun ucunda, sınırımızın dibinde çocuklar, kimyasal silahlarla ölüyor ve dünya seyrediyor.
Yazıklar olsun insanlığa...
Türkiye'nin duyarlığı komşuluğu olmasa, daha ne kadar günahsız çocuk hayatını kaybedecek belli değil...
Kızılay yardıma koşuyor, hasta çocukları hastaneye taşıyor.
Türkiye'nin yaptığı insanlığın onda birini yapmıyor, Avrupalı, Amerikalı...
Önce kendi çıkarını düşünen Dünyalı, sınıfta kalmıştır...
Bildiğim tek şey var, çocukların insan üretimi kimyasallarla öldürüldüğü gün, insanlık da bitmiştir