İnzivada yaşayan Antik çağ filozofu Sinop'lu Diyojen, Korint'te yanına gelip kendisine yaranmaya çalışan Makedonya Kralı Büyük İskender'e, "Gölge etme başka ihsan istemem" der. Bizim İzmir'deki stat işleri de de tam Diyojenlik hale döndü. Bir yanda devlet Karşıyaka ve Göztepe'ye 15'er bin kişilik stat yapmaya çalışıyor, belediyelerimiz de yaptırmamaya çabalıyor. Son 3 yıl içinde 23 kente 23 yeni stadyum yapıldı, yapılıyor. Adana, Afyon, Ankara, Antalya, Batman, Bursa, Çorum, Diyarbakır, Edirne, Elazığ, Eskişehir, Gaziantep, Hatay, Kocaeli, Konya, Malatya, Mersin, Sakarya, Samsun, Sivas, Trabzon ve Akhisar. Bizse İzmir'de maç yapacak stat bulamadığımızdan Manisa, Bursa, hatta Sakarya'nın yollarını tepiyoruz. En fazla koyanı da, İstanbul, Ankara ve diğer kentlerden gelen dostlarımızın, "Yazık size. Koskoca İzmir Süper Lige bir takım bile çıkaramıyorsunuz ? Akhisar'dan örnek alın bari" demeleri.
Bu ironik eleştirileri yıllardır kahır sızlanmasıyla geçiriyoruz da elde var sıfır sürekli. Alsancak'ı yıktık, Atatürk Stadı zaten, bırakın seyirci desteğini, 3-5 bin kişi gelse bile sinek vızıltısı, çünkü tribünler zemini dürbünle görecek derecede uzaklıkta. Bir zamanlar İzmir, milli maçlar kentiydi, şimdi Konya'ya hayran hayran bakıyor, hayıflanıyoruz. Allah razı olsun Cemil Şeboy'dan, o Buca Arena'yı kelle koltukta yaptı da şimdi herkes orada oynamaya çalışıyor, çaresizce. Yukarıda isimlerini saydığımız kentlerde devletle belediye kolkola girerek statlarına kavuşmuşlar, kavuşuyorlar. Partisine bakmaksızın. Örneğin Eskişehir... Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen de CHP'li. Ama kentini sevdiği ve sporun bir kentin sosyal gülen yüzü olduğunun bilinciyle ikinci bir stada kavuşulması için her türlü desteği veriyor.
Ya biz İzmir'de ne yapıyoruz? Hem yapmıyoruz hem de yaptırmıyoruz. Temelleri atılan ve bir-iki yıl içinde bitmesini umduğumuz statlar, Büyükşehir Belediyesi'nin açtığı davalarla durduruluyor. Önceki gece Karşıyaka Arena Salonu'nda 5 bin kişinin toplu halde gösterdiği protesto İzmirlilerin statsızlıktan ne kadar bıkkın olduğunu gösteren önemli bir uyarıdır. N'olur, İzmir futbolu ve İzmir adına bu inatlaşmadan vazgeçin. Eğer İzmir'i seviyorsanız, bu kentin Süper Lig'de bir temsilcisi olduğu taktirde ne büyük kazanımlar elde edeceğini düşünmelisiniz. Her iki haftada bir, İzmir'e uçak ve otobüslerle gelecek binlerce seyircinin kentin ekonomik göstergesini uçuracağını da görebilirsiniz. Otogar ve havalimanından başlayarak taksiler, oteller, eğlence yerleri, hediyelik eşya satan mağazalar, maçlardan elde edilecek gelirler, aklınıza gelmeyecek daha ne kazançlar... N'olur politik apoletlerden sıyrılıp bilinçli düşününüz. Biz stadlarımızı istiyoruz.
Çok şey mi istiyoruz sizce?