Anlaşıldı, Fenerbahçeli taraftarların sinir kat sayısıyla oynuyorlar. Bu kötü devran böyle dönsün, yönetimin umrunda değil. "Beni gönderin" diyen ve kadroyla sürekli oynayan Dick Advocaat'la sezon sonunu getirmeye kararlılar anlaşılan.
Hollandalı da, her hafta ilginç kadro şovuyla rakipleri sevindiriyor, F.Bahçe UEFA Kupası vizesi bile alamamış, onu pek ilgilendirmiyor. Zaten Krasnodar maçından sonra gayet pişkin şekilde, "Türkiye Kupası var daha. Ligde de ikinciliği yakalarsak başarı olur" diyen bir adamdan ne beklersiniz ki? Sarı-lacivertli takımın ne oynadığı belli değil. Bir oyun planı yok, futbolcular kendi bildiklerini okuyor, doğaçlama birşeyler yapmaya çalııyorlar.
Gaziantep'te sahaya bir 11 çıkıyor, evlere şenlik. Van der Wiel'i satma niyetleri var anlaşılan, dökülse de oynatıyorlar. Neustadter için de öyle. Orta sahada Ozan Tufan şut atmaktan aciz, bir asist bile yapamıyor.
kimin umurunda
Mehmet Topal'ın da kesicilik dışında bir yeteneği yok. Bir forvet düşünün, ligin başından beri bir gol siftahı yok, Volkan Şen.
Yanında Afrika Kupası'ndan döndüğünden beri, golcülüğü rafa kaldıran Moussa Sow. Kime kalmış takım? Sadece Alper ve Lens'e. Onlar bir şeyler yapacak da Fener kazanacak. Dün de öyle oldu, Alper asist yaptı, Lens ağları havalandırdı. Ama Fener öyle bir gol yedi ki, komedi. Skrtel, Van der Wiel ve Neustadter seyirci. Birbirlerine bakarken Sefa vuruyor. Ağlanacak bir durum. Advocaat'ın kulübesinde maç çevirecek adam yok. Balsız arı De Souza, ne yapacağı belli olmayan Aatif ve Fernandao, yıllardır, "Ha bu yıl patlayacak" diye beklediğimiz Salih. Maç 1-1, F.Bahçe sanki kupa rövanşıymış da bu skor yetermiş gibi yan pas yapıyor, Advocaat Alper'i çıkarıp De Souza'yı alıyor, pes. Taraftar "yönetim istifa" diyor. Kulaklar tıkalı... F.Bahçe kan kaybediyor kimin umrunda?