Maç başlamadan, kalın kafamın basmadığı konuya ilişkin gireyim lafa... Malum, çoook sıkıntılı günler yaşıyoruz ve ortalık darma duman!
Futbolda aynen öyle... Tesbihi bilirsiniz...
Bir imame ve altında taneleri, hepsini bir arada tutan en başta olan o düğümü... Arkadaş!
Düğüm çözüldü, tesbih taneleri yerlerde!
Futbol Federasyonu'nun tüm birimlerine, terör örgütü temizliği yapıldı. Ancak 'İmame', hala yerli yerinde duruyor(!) Neden? Yeni oluşturulan kurullar didik didik edilirken, federasyon yönetim kurulu üyeleri neden hala koltuklarında oturuyor?
Rahmetli anamın lafı aklımda; 'temizlik yapılacaksa eğer, dip temel, taa temelinden en dibinden tepesine' derdi. Evet, niye böyle yapılmadı veya niye bekleniliyor hala?
Bu beklentilerimi şimdilik attım arkaya, geldim sadede...
Sezonun en başı ve adı 'Süper Kupa!' denilen karşılaşmanın tanığıydım dün akşam... Ve o kareografiler... İzlerken koptum, tutamıyorum ve şu an iki gözüm iki çeşme!
Neyse... Kimin kazanacağı, kimin kaybedeceğinden öte, yapılan transferlerin doğruluğuyanlışlığıydı beni en çok ilgilendiren. Umduğumdan hızlı başladı maç... Ancak; tek Bruma'yı kenara koyarsam, vırvır-zırzır koşuşturmaların dışında, göze batan bir oyuncu olmadığı gibi, dişe tırnağa değecek bir gol pozisyonunu kaydedemedim, kendi göz ekranıma(!) Haa! Tav olduğum, kendi kalecisi önüne meşaleler atan o bir takım Galatasaraylı güruh, Amerika'dan birilerinin mesajcısı mıydı, acaba?
Öööff! Sıkıldım! Her iki renklerin tırışkadan koşuşturmaları! Kaleciler ile hücumcuların karşılaşmaması! Birbirlerine bir 'merhaba!' bile diyememeleri! Her iki kalecinin, benim yazı yazarken kadar terlemediği bir maçın neyini aktarmalıyılım ki, okurlara? Böylesi pozisyon güdüklüğü yaşanan sözümona; 'Süper Kupa!' finalinde şu akşam, kimin saçını okşayıp, kimin suratına 'şaplak' atacağımı, inanın bilemiyorum. Ama; yaşamımın bir parçası futbolun dip-temel temizlenmesi için, en başlardan özeleştiri bekliyorum. Yani; 'İmame'den!
Haa! Bu arada bravo Galatasaray'a...