Filmlere konu olan 'Cesur Spartalı'lar!' misali, elinde böylesi güçlü bir kadroya sahip Şenol Güneş'in, kurada karşısına Lyon'un çıkması sonucu, uzatılan mikrofonlara 'korku!' içeren açıklamalarına, gerçekten çok şaşırmıştım! Vay, vay, vay! Bu ara, teknik konulara girmeye çalışırken unutmuşum, iki ülke arasında yaşanan siyaseti!
BASKI KURMA ÇABASI
Yüzlerce taraftar aniden daldı sahaya, sportif veya politik bir baskı kurmaya çalıştılar, kendilerince(!) Lyon başkanın yüz ifadelerinden anlamamak, ne mümkün... Yaşanabilecek olayları tahmin ettiğinden, na ha suratı bir karış, yerlerde geziniyor(!) Yıllardır her türden teröristi bünyesinde barındıran ülkesini iyi tanıyor ki, gelişebilecek büyük bir facianın şüphelerini ifade ediyordu, o kıvrım kıvrım hale gelen o yüz çizgileri (!) GÜVENLİK
ÖNLEMLERİNİN ALINMAMASI ANLAMLI!
Geçtim... Ülkeler açısından 'Yüksek Risk!' olarak gözüken bir karşılaşmada, yeterli güvenlik önlemleri alınmaması, çok çok anlamlı(!) Belli ki, işin başında siyaset vardı. Belli ki, ciddi bir korkutma da(!) Maç başlamış, neyime! Ha, yapılan bu şerefsizliklere karşı köpür köpür köpüren yüreğimi, kim haylayacaktı ki, bu saatten sonra? ' Marcelo'nun ilk gol denemesi pozisyonuna sevinçten ayağa kalkarken, Talisca'nın asistini Babel gole çevirince, sevindim sevinmesine de, tribünlerin tepkilerinin ne olacağı konusunda, öyle-böyle tedirgindim! Çünkü; adı üstünde, ne tepki göstereceği bilinmeyen 'Fransız'dı!' bunlar...
İnerdi sahaya(!)
FUTBOLDAN ÇOK ÜLKE MESELESİYDİ
Futboldan çok, ülke meselesiydi artık konu...
İkinci yarı ilerlerken bizim çocuklar, Lyon'un tüm sızma hamlelerini, kapatmayı başardılar.
Yüreklerini sahaya koyarak... Olabildiğince az hatayla, topun mülkiyetine daha uzun süre boyunca sahip olarak ve de soğuk kanlılıklarını koruyaraktan, delicesine bir mücadele verdiler derken, Fabri'nin son dakikalarda yaptığı hatalar sonucu geriye düşmemiz, nasıl gücüme gitti anlatamam!
Lan Fabri(!) Tüm ülkemin kursağında bıraktın zaferi!!