• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Büyümeyi artırıcı politika uygulanabilir mi? CAHİT SÖNMEZ

Büyümeyi artırıcı politika uygulanabilir mi?

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 24.07.2015, 00:00
Koalisyon kurulması durumunda ekonomi için nasıl bir yol haritası belirleneceğini henüz bilmiyoruz. Her ne kadar koalisyon kuracak partilerin kendi ekonomi programları olsa da "koalisyon protokolü"nde asgari müştereklerin daha doğrusu ortak paydaların belirlenmesi gerekiyor. Olmazsa olmaz konular var, politik tercihlere göre öncelik sıralaması var...
Hangi partilerden koalisyon olursa olsun ya da erken seçim ile hangi parti tek başına hükümet kurarsa kursun bazı konuları kesinlikle göz önünde bulundurmak zorunda.
Öncelikle olmazsa olmaz koşulları hatırlayalım, ardından politik tercih olabilecek büyümeye ağırlık verilmesi konusunu değerlendirelim.
Tabii ki ilk sırada yapısal reformlar yer alıyor. İşgücü yani beşeri sermaye, vergi, kamu kesimi, verimlilik ve etkinliğin artırılmasına yönelik yapısal reformlar zaman kaybetmeden gündeme alınmalı. Ar-Ge'ye daha fazla kaynak aktarılarak katma değer yaratan ve yüksek teknolojili ürünlerin üretimine ağırlık verilmesi de üst sıralara konması gereken konulardan...

DIŞ TALEPLE BÜYÜME
Büyümenin iç dinamiklerinden dış talebe ağırlık verilmesi de ortak paydalardan birisi... Daha açık bir anlatımla, tüketici kredileri baskılanarak iç talebin makul seviyelerde olmasını sağlamak ve aynı zamanda net ihracatın ağırlığını mümkün olduğunca yükselterek büyüme oranını yukarı çekmek zorunda koalisyon adayı partiler.
Uzatmadan bir ekleme yapalım... Merkez Bankası'nın makro ihtiyati tedbirler paralelinde fiyat istikrarı odaklı para ve kur politikalarını devam ettirmesi için siyasi desteğin verilmesi de olmazsa olmaz koşullardan...
Koalisyonu kuracak partilerin politik tercihlerine göre değişecek konular ise şöyle; litresi 1,5 TL'ye çiftçilere mazot verilmesi, emeklilere ikramiye, asgari ücretin yükseltilmesi...
Gelelim büyüme hızının artırılmasına yönelik popülist diyebileceğimiz politikaların uygulanabilmesine...
Malumunuz son 3 yıldır büyüme potansiyelinin yarısı oranında ancak büyüyebiliyoruz. Üretim faktörlerinin atıl kalmaması için gereken yüzde 5-5,5'lik büyüme yerine yüzde 3 sınırının altında kalan bir hıza erişebiliyoruz. Bunun sonucunda işsizlik oranı yeterince düşmüyor ve toplam faktör verimliliği yükselmiyor. Dolayısıyla kamu kesiminin ve kredi kanalı dışında özel kesimin taleplerini uyararak büyümeyi ivmelendirmeyi deneyebilir miyiz?

8 MİLYARLIK KAYNAK
Nasıl mı? Faiz dışı bütçe fazlası oranını biraz aşağı çekerek... Örneğin yüzde 1 düşürsek, 800 milyar dolar olan GSYH'nın yüzde 1'i, 8 milyar dolar yapıyor. 22 milyar TL kaynak hiçte fena sayılmaz. Ancak mali disiplini sağlayan bu çıpadan taviz verilmesi doğru olur mu? Çünkü borç stokunun yüzde 32'lere kadar çekilmesinde önemli rol oynadı bu nominal çıpa. Başka seçeneğimiz de yok. Net ihracatı devreye sokmamız hiçte kolay değil, böylesine yüksek işgücü maliyetleri varken ihracatta rekabet gücümüzü artıramayız. Kısacası palyatif bir yaklaşım olacaktır.
Umarım koalisyonu kuracak partiler sadece kısa vadede etkili olacak ama sonrasında bedeli ağır böyle bir tercihte bulunmazlar. Yüksek büyüme hızları yakaladığımız yıllarda bireysel borçların ve cari açığın sıçraması Türkiye ekonomisini artan dış şoklara karşın kırılgan hale getirmiş ve gelişmekte olan ülkeler içinde negatif ayrıştırmıştı. Sonra gelin kurları ve TL faiz oranlarını aşağı çekeceğiz diye uğraşın...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA