Çok değil sadece birkaç hafta önce dolar 2,80 lira seviyesine kadar gerilemişti. Hatta hızını alamayan bazı uzmanlar bu seviyelerin de altına inebileceğini bile dile getiriyorlardı.
Gerekçeleri de FED'in faiz artırım olasılığının iyice düştüğü belki sadece bir kez 25 baz puan o da Aralık ayında geleceği idi. Oysa piyasa denklemindeki diğer faktörleri dışlamışlardı tamamen...
Tabii FED faktörü piyasalar açısından önemli... Ancak son haftalarda piyasalarda oynaklığın artmasının temel nedeni Türkiye'ye özgü içsel gelişmeler.
Rahatlıkla bu tezi ispatlayabiliyoruz.
Mayıs başından bu yana dolar hiçbir para birimi karşısında yüzde 6'nın üzerinde değer kazanmadı. Dolar endeksinin izlediği eğilim de bize yardımcı oluyor. 3 Mayıs'ta dolar endeksi 92,09 seviyesinde iken 18 Mayıs'ta 95,02 düzeyine çıkmış. Yaklaşık 2 haftalık artış oranı yüzde 3,2. Oysa doların TL karşısındaki değer kazanç oranı tam 2 katı; yüzde 6,5...
İç gelişmeleri göz ardı etmeyen ekonomi aktörlerinin beklentileri doğal olarak bozulmuş. Merkez Bankası'nın bu hafta içinde açıkladığı Mayıs ayı Beklenti Anketi risklerin yükseldiği algısının ön plana çıktığını gösteriyor. Birkaç örneğe değinmeden önce anketin yabana atılmayacak katılımcı grubu ile oluşturulduğunu hatırlatmak istiyorum.
BEKLENTİ 3,1087
Katılımcıların yıl sonu dolar kuru beklentileri 3,1087 seviyesinde... Oysa Nisan ayında bu tahminleri 3,0790'lardaydı. 2017 beklentilerini de yukarı çekmiş aktörler; gelecek yıl sonunda doların 3,2176'lara kadar çıkmasını öngörüyorlar. Tabii kurların yükselme potansiyeli birikimli kur etkisinin de yeniden enflasyon üzerinde etkili olacağını hissettiriyor. Bu durumda Merkez Bankası'nın faiz indirimi için gereken alanı tam yakalayamayacağı sonucu da çıkıyor. Katılımcıların enflasyon ve haftalık repo faiz oranı beklentileri sırasıyla yüzde 7,8 ve yüzde 7,5... Merkez Bankası'nın ortalama fonlama oranının da yüzde 8,48'lerde kalacağını tahmin ediyorlar.
Katılımcıların öngörülerinin ne kadar isabetli olabileceği hakkında yoruma geçmeden önce, yine piyasalar açısından hayati önem taşıyan FED tutanaklarındaki sinyallere de değinelim...
FAİZ ARTIRIM TOTOSU!
Çarşamba günü yayımlanan FED Nisan ayı toplantı tutanaklarından üyelerin 2 ya da 3 faiz artırım olasılığını halen elememiş olduklarını görebiliyoruz.
Aşağı yönlü risklerin azaldığı, küresel finansal koşulların kısmen düzeldiği vurgusu da var. Diğer noktalar pek değişmemiş.
Amerikan ekonomisindeki gelişmelere göre faiz artırımının yapılabileceği, enflasyon hedefi olan yüzde 2 seviyesinin ve kaliteli işgücü piyasasının oluşmasının belirleyici faktörler olacağı yine bu tutanakta da yer almış. Yazımı kaleme alırken bazı yabancı yatırım bankalarının tutanaklara yönelik yorumlarına da göz attım; Tam bir toto oynanıyor; 2 faiz artırım olasılığı yüzde 33, Eylül ayında artışın gelme olasılığı ise yüzde 58 olarak değerlendiriliyor.
Gelelim sadede...
FED'in yıl içinde federal fonlama oranını yüzde 0,50-0,75 aralığına çekeceğini düşünüyorum. Doların tansiyonu için geriye kalıyor iç gelişmeler...
Bunu da tahmin etmek gerçekten zor...
Bir dış faktörü aklımızdayken ekleyelim;
Amerika seçimlerini Trump'ın kazanması ya da kazanma ihtimalinin sonbahar gibi yükselmesi... Sonuçta doların tansiyonu kalan aylarda arada bir düşse bile genelde yüksek kalacak gibi görünüyor.