• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
İstihdam için üretim şart CAHİT SÖNMEZ

İstihdam için üretim şart

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 09.05.2017, 00:00

Türkiye ekonomisi bir süredir potansiyel büyüme hızının altında kalan bir performansa razı olmak zorunda kalıyor. Büyüme hızı yüzde, 5-5,5 civarındaki potansiyel büyüme hızına ulaşamayınca doğal olarak işsizlik oranı da yükseliyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ekonominin lokomotifi olan sanayi sektöründe kıpırdanma olduğunun işaretini veren "Sanayi Üretim Endeksi" verilerini açıkladı.
Sanayi Üretimi Mart ayında bir önceki aya göre yüzde 1,3 yükselmiş.
Detaylara indiğimizde ilginç bir nokta çıkıyor karşımıza...
İktisadi aktörlerin ileriye yönelik beklentilerini de yansıtan dayanıklı tüketim malları üretiminde belirgin bir artış olmuş Mart ayında.
Ortalamanın neredeyse beş katına çıkarak yüzde 6,4 seviyesine kadar gelmiş.
Tüketiciler ileriye yönelik belirsizlik algısı yaptıklarında dayanıklı tüketim malları talebini bıçak gibi kesiyorlar.
Çünkü dayanıklı tüketim malı alabilmek için bütçelerinin çok üzerinde bir miktar parayı bir araya getirmeleri gerekiyor.
Ortalamanın üzerinde çıkan diğer bir ürün grubu ise aramallar...
Aynı dönemde aramal üretimi yüzde 2,7 oranında yükselmiş.
Enerji ve dayanıksız tüketim malları üretimleri bırakın artmayı sınırlı oranda gerilemiş.
Üretimde kullanılan makine teçhizat gibi sermaye malları üretimi ise yerinde saymış.

ARTIŞ SADECE YÜZDE 5!

Süreci 3 yıla çıkardığımızda sanayi üretiminin her bir alt sektörde yetersiz kaldığını gözlemliyoruz.
TÜİK'in Sanayi Üretim Endeksi çalışmasına göre imalat sektörü 2014 yılından bu yana sadece yüzde 5 yukarı gelmiş.
Dayanıklı tüketim malları ve gıda endeksleri yüzde 1,6'da kalmışlar.
Tekstil üretim endeksi ne yazık ki yüzde 2,7 düşüş göstermiş.
Tabi yeterli üretim olmayınca işsizlik oranı da ister istemez yükseliyor. Hatırlayacağınız gibi işsizlik oranı yüzde 13'ün üzerine çıktı.
Hatta tarımı dışarıda bıraktığımızda oran yüzde 15,3'e çıkıyor.
Üstelik işgücüne katılım oranı yüzde 51'lerde değil daha üstünde gerçekleşse idi yani batı normları gibi yüzde 55-60 aralığında olsaydı işsizlik oranı daha da yükselecekti.

UZATMAYAYIM... ÇÖZÜM MÜ?

Birincisi sanayi sektöründe montajın ötesine geçip daha fazla üretim de yapmalıyız. Sanayide önemli paya sahip otomotivde bile kullanılacak yerli aramal miktarını artırarak üretim yapmaya gayret ediyoruz.
Zaten üretilen otomotivin de yaklaşık yüzde 80 ihraç ediliyor.
Yerli markamız yokken...

GEÇ KALMAMALIYIZ

İkincisi üretimde katma değeri artırmalıyız.
Örneğin dünya rezervlerinin yüzde 70'ine sahip olduğumuz bor madenini bile fazla işlenmiş hale getiremiyoruz.
Üçüncüsü üretimde verimliliğin artırılması böylece hem küresel rekabet gücünün yukarı çekilmesi hem de işgücü birim maliyetlerinin düşürülmesi sağlanmalı.
Gerekli işgücü ile eğitim senkronize edilmeli.
Daha açık bir ifade ile, gerek üniversitelerde gerekse lise yada iki yıllık okullarda bölümler ve uzmanlaşma alanları işgücü ihtiyacına göre yeniden şekillendirilmelidir.
Kısaca saydığım ve bir bu kadar daha sayabileceğim konulara ekonomi yönetimi de dahil herkes hakim.
Teşvikleri de içeren bir dizi paketlere de tanık olduk bugüne kadar.
Sanırım önümüzdeki hafta bir yenisi açıklanacak. Çözüm olacak mı?
Zamanla göreceğiz. Ancak unutulmamalı ki Sanayi 4.0'da biraz geç kalıyoruz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA