Ayvalık ve Cunda kültürüne uygun proje olmalı

Zaman zaman dayanamıyor ve yazıyorum çünkü çok uzun zamandır Ayvalık ve Cunda'ya doğru dürüst proje yapılmadı. Hatta durmadan geri gidiyor Ayvalık diye. Altyapı sorunları çözülmedi, gün geçtikçe büyüdü hatta. Cunda'da zeytinlikler bitti, dağ taş birbirinin içinde 'villa' süsü verilmiş evlerle doldu, kiliseler oyuncakçı dükkanı oldu, evlerin neredeyse yarıdan fazlası sözüm ona butik otel. Ayvalık ve Cunda, eşittir deniz mezeleri deyip işin içinden çıkıldı. Koca bir kültür iki tabak mezeye eşitlendi yani, çok yazık değil mi?

DOKUYA UYMAK ZORUNDA

Çok büyük bir tarihin ve kültürün barındığı ve muhteşem bir coğrafyaya sahip olan beldeye yeni yapılacağı söylenen proje beni hiç mutlu etmedi. Ayvalık ile Lale Adası arasına yapılması planlanan asma köprüden bahsediyorum. Fikir, yani Lale Adası'nı Ayvalık'a bağlayan dolgu yolun kaldırılması çok iyi fikir, böylece iki deniz birbirine kavuşacak ve deniz çok daha temiz olacak. Ancak yapılacak köprünün tarihi dokuyla uyuşması lazım. Mutlaka yatırıma ihtiyaç var, beldede mecburiyetten evini, arsasını satan ve iş imkanı bulamayan ahali ile geçimini denizden/balıktan sağlayanların düştüğü sıkıntılar malum. Projeler iş olanakları sağlayacak, gençlerimiz başka yerlere göçmek zorunda kalmayacak...

BAŞKANI BİZİ DUYSUN

Ancak yapılacak projenin Ayvalıklıların ve Cundalıların onayına sunulması gerekmez mi? Uzmanlardan oluşan bir ekip tarafından çizilmeli asma köprü; temsili proje resmindeki köprü olmaz! Masallardaki gibi olmalı, yeni ve modern çizgideki bir mimari o dokuda çok sırıtır. Balıkesir Belediye Başkanı Ahmet Edip Uğur ne olur kulak versin sesime, benim sesim Cundalıların sesi çünkü. Facebook'taki 'Cunda kapı Önü Çekirdek' sayfamızı ziyaret etmenizi rica edeceğim Sayın Başkan, bizi anlamanız ve memleketimize uygun, kültürümüze, atalarımıza yakışan bir yapı inşa etmeniz için. Öyle bir köprü olsun ki, sadece onu görmeye gelsin insanlar. Öyle sıradan, hemen her denize kıyısı olan kentteki gibi değil ama. Burası yüzyıllardır türlü medeniyetin beşiği olmuş, Kaz Dağları'na selam çakan, iki kültürü bağrında taşıyan, harmanlayan, ataları denizin öte yanında kalmış, bu memleket için şehit vermiş, ay yıldızlı bayrak için Rumca gözyaşı dökmüş ninelerimizin memleketi... Ne olur sıradan ve sonradan kurulmuş bir şehre inşa edilse sırıtmayacak, sıradan bir mimariye sahip böyle bir köprüyü Ayvalık'a reva görmeyin... Çılgın projeler çılgın İstanbul'a yakışır, bizim Cunda'mız ve Ayvalık'ımız aklı başında işler bekliyor.

ADI NE OLACAK?

Bir süre sonra da korkarım köprünün adı gündeme gelecek. Heredot'un anlatmaya doyamadığı, M.Ö 330'lara uzanan tarihiyle memleketimiz bizim için çok kıymetli Sayın Başkan. Dede ve nenelerimiz 1924'te mübadeleyle Girit'ten gelip Ayvalık'a ve Cunda'ya 'vatan' dedi; İstiklal Mahkemeleri'nin başkanlığı da yapmış siyaset ve devlet adamı, Kel Ali lakaplı Ali Çetinkaya'nın adı çok uzun yıllar önce verildi Cunda'ya biliyorsunuz. Ama tarih hem çok gerçek hem de çok acıdır. Bakın bugün herkes adaya inatla Cunda diyor, Alibey levhasının önünde rastladığım yerli turistler, "Cunda'ya gitmek istiyoruz, yanlış mı geldik" diye sordular geçen yaz. Ne olur hem köprü mimarisini hem de adını bize sorun, paylaşın ve ortak karar alalım. Cunda ve Ayvalık tarihini, gelecek nesillere kendi imzası ve rızasıyla devretsin...