İnsanın bir astrologtan ne gibi beklentisi vardır bilmiyorum ama benim beklentim büyük ve farklı. Masamda gazetelerle, gündemle ve yazılarla boğuşurken (gerçek anlamda bir boğuşma yaşıyorum görmeniz lazım) Filiz Özkol'un sesini duydum. Sabah bir selam vermek üzere gazeteye gelmiş ama en ez beş yüz kişiyle öpüştüğü ve sohbet ettiği için akşama kadar çıkamamıştı. İflah olmaz bir astroloji düşmanıyım, hiçbir bilgim ve ilgim olmadığı gibi, astrologların bir nevi kişisel gelişim uzmanı olduğuna inanırım. "Başım ağrıyor sence neden?", "Unutkan oldum sebebi nedir?", "Bu gri bluz bana yakışmış mı?", "Kilo mu aldım doğruyu söyle?", "Saçımın rengini açtırayım mı?", "İzmir'e yerleşelim mi?", "Enginar sever misin?" gibi art arda ve manasız onlarca soru sordum. Filiz dünyanın en tatlı kadınlarından, her birine ciddi ciddi cevap verdi. Ülkenin en çok takip edilen ve gazetemiz astroloji yazarı Filiz Özkol'u bir hayli yıprattım anlayacağınız. Unutkanlığımın sebebini "ay tutulması"na bağladı. "Olabilir mi?" diye sordum, gözlerini kocaman açtı "Neden olmasın, ay tutulması çok şeye sebep olur". Dalgınım, şaşkınım, sersem gibiyim, sadece unutkan değilim ki, çok çabuk yoruluyorum. Filiz benden kurtulup kaçmaya çalışmasa, bluzumu çıkarıp muayene olacağım; o denli doktor yerine koydum! "Öhö öhö, bir sırtımı dinleseydin, geceleri kuru kuru öksürüyorum" derken asansöre binip kaçtığını gördüm. "Tam bir akrepsin sen" dedi en son, kapı kapanırken! Gülüyordu.
ŞEBNEM BURSALI'NIN BURCU NE?
ŞEBNEM BURSALI'NIN BURCU NE?
Ay tutulması akıl tutulmasına sebep olabilir mi gerçekten de! "Koca denizleri kendine doğru metrelerce çeken, sonra yerine bırakan, garip bir insanoğluna neler yapamaz ki" diye düşündüm. Unutkanlık, dalgınlık çok kötü, bir de bunun farkında olmak kötü. Her şeyi ajandaya yazıyor, ajandaya bakmayı unutuyorum. Telefona kaydediyorum toplantı ve randevularımı, alarm çalınca sinirleniyorum. Alarmı kapatıp başka bir şeyle ilgilenince, toplantıya gitmeyi unutuyorum. Şaka gibiyim ama Filiz'in dediğine göre çok kişi bugünlerde benzer duygular içindeymiş. Bilinçli unutkanlık da o kadar korkulacak bir şey değilmiş. Eğer unutkanlık başladıysa ve unutkanlık yaşayan kişi bunun farkında değilse, o zaman bir hekime görünmek gerekiyormuş. Filiz Özkol'u seviyorum, "Tam bir akrepsin" derken neyi kast etti, yükselen burcumun aslan olması acaba bir şey değiştirir mi? Filiz'le bir sonraki karşılaşmamızda bunları soracağım, belki alerjilerimden de bahsederim. Bir şey daha soracaktım ama unuttum. Haa hatırladım acaba Şebnem Bursalı'nın burcu ne? Bir kadın bu kadar çok çalışıp, koşturup, bu kadar tatlı dilli, güler yüzlü ve tahammüllü nasıl oluyor? Babam şunu sordu geçen gün, "Şebnem Hanım gerçekten de fotoğraflarındaki kadar güzel mi?". Babam güzel kadından iyi anlar, "Kendisine facebook'tan iltifat edecektim ama annenden çekindim, çok kıskanıyor beni biliyorsun". "Aman babacığım" dedim, "Yazma bir şey, ben Şebnem Hanım'a söylerim, hem ayrıca fotoğraflardan daha güzel". Hah hatırladım, Filiz Özkol'a, "Kıskançlık genetik midir, ne olacak benim kıskançlığımın sonu" diye soracağım. Bir de Şebnem Hanım'ın burcunu. Onu sormuş muydum dersiniz.