İstanbul'da sabahları trafik stresini yenmek ve işe gidene kadar olan bitenden haberdar olarak zamandan tasarruf etmek için, arabada radyoların haber programlarını dinliyorum. Birçok kanalı hemen hemen aynı anda takip ediyor ve farklı bakış açılarına ve siyasi görüşe sahip kanalların ülke gidişatına olan yaklaşımlarını öğrenmiş oluyorum. Milletvekili adaylarının açıklanması iki gündür, birinci gündem maddesi. Programcılar gazete manşetlerini, köşe yazarlarını okuyarak ve üstüne kendi görüşlerini ekleyerek, adaylardan bahsediyorlar. Bu arada da yayına gelen mesajları ve e-postaları okuyorlar. İki ayrı radyoda muhtemelen iki farklı CHP'li seçmenin, benzer sıkıntısı dile getirildi, "Neden adaylar arasında LGBT üyesi yok?"...
LGBT; lesbiyen, gay, biseksüel ve transgender kelimelerinin başharflerinden oluşan, eşcinsel hareketi anlatan bir kelimedir, bir dayanışma ve bir birleşme/birleştirme hareketidir. Seçmen nedense partisinde bir LGBT üyesi görmek istemiş! Peki, insanlar cinsel tercihlerini ve yaşama biçimlerini ifşa etmek zorunda mı? Bu nasıl bir bakış açısı, nasıl bir ayrımcılık?
KİMLER OLMALI?
KİMLER OLMALI?
Sürekli olarak 'kadın aday' kelimesinin de altının çizilmesinden hoşlanmıyorum. Haberlerde hep bir ayrımcılık söz konusu. Meclise siyasete ve hizmete gönül vermiş 'insanlar' girmeli. Kadınların toplumun her kesiminde söz sahibi olması, karar mercilerinde yer alması gerekiyor tabii. Göstermelik listelerde, "Bakın kadınları ilk sıraya koyduk" diyen ve bunun altını defalarca çizip, gözümüze sokan CHP, keşke bu ayrımcılığı yapmasa. Oy almak için, seçmenin gözünü boyamak için, kadına değer veriyormuş gibi görünmenin ne manası var? CHP'li seçmen çeşit istiyor mecliste anlaşılan; kadın olsun, Roman olsun, Kürt olsun, Laz olsun, birkaç tane de eşcinsel olsun... Ne yapacağız mecliste, Romeo Jülyet mi oynayacağız? Film mi çekeceğiz, yemek mi yapacağız?
İTİBAR KAYBEDİYOR
İTİBAR KAYBEDİYOR
Seçimlerde başarılı olamayan ve itibarını sürekli kaybeden, en köklü partinin, insanlarına böyle yabancı olmasını nasıl açıklıyorsunuz? İnsanlara hala eşit gözle bakamıyor, sosyal demokrat bir parti olarak yerlerinde sayıyor ve ne yazık ki memlekete zarar veriyor CHP zihniyeti. Çok sevdiğim bir gazeteci dostum da aday olmuştu CHP'den; her ideolojiden aydın insanların mecliste olmasını isterim. Gazeteci Dinç Çoban aday adayıydı. Partisine ve ülkesine hizmet edebilecek, sıkı, entelektüel, vicdanlı bir adamdı. CHP görmezden geldi Çoban'ı. Çünkü hizmet edecek birçok insanı harcadığı gibi Dinç Çoban'ı da harcadı. CHP'li seçmen radyo yayınına bağlanıp hala adayların cinsel tercihlerini sorgulasın bakalım. Ülkede tek başına iktidar olmak hayalinden daha gerçekçi bu arayışları belli ki!
NOT: Her yazıyı, her aklı başında insanı, her farklı düşüneni başka bir şekilde anlamaya meyilli art niyetli insanlara şunu söylemeliyim; ben dil, din, ırk, cinsel tercih, etnik köken ayırt etmeksizin Rabbimin yarattığı herkesi her şeyi severim, sayarım. LGBT üyelerinin başımın üstünde yeri var, Romanların da; Kürtlerin de. Ama sadece 'kadın' diye, 'gay' diye bir mevkide yer almanın manasızlığının altını çizdim. Ülkeyi ve dönemi okumak lazım, çok ama çok okumak lazım... AK Parti başarısı hiç mi bir şey öğretmiyor CHP'lilere anlayamıyorum.