• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
ELİF AKTUĞ

Ekranlar dibe vurmadan kendini kurtardı Engin Günaydın

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 28.04.2015, 00:00
Bayılarak izlediğimiz, izlemeye doyamadığımız karakterlere can veren, varlığıyla birçok diziyi izlenir kılan Engin Günaydın, 150 dakikayı bulan dizi çekimlerinin setlerdeki çalışma saatlerine yansıması ve işin kalitesini yerlere sermesi sebebiyle televizyon oyunculuğuna ara verdiğini açıklamış. Yıllardır söylediğim, altını çizdiğim, televizyonculuğun geldiği berbat noktaya usta bir oyuncu daha gelmiş! Günaydın'ın ve belki de maddi açıdan istedikleri yere gelemeyen ve bu sebeple birbirinden berbat dizilere henüz 'Hayır' diyemeyen onlarca oyuncunun sıkıntısı, en başta çalışma saatleri! Sadece oyuncuların değil kamera arkasında çalışan emekçilerin de sorunu. Oyuncuların sette çalışanlardan daha fazla kazandıklarını da hesaplayacak olursak, set işçilerinin köle gibi kullanıldığını ve hiç aralıksız gün ve geceler boyu çalıştığını söyleyebiliriz. Öyle çok insan var ki, sektöre gönül veren. Kapris yapan, "Bu şartlarda çalışamam" diyene derhal kapı gösteriliyor. Engin Günaydın, işin artık prova ve ezber yapmadan çekime başlama aşamasına geldiğini, hatalı sahnelerin bile yayınladığını söylemiş! Yapımcılar ve medya patronları bir araya gelip bir karar vermeli, el sıkışmalı; yoksa iş iyice kötüleşecek. "Allahım bu kadar kötü bir diziyi kim seyrediyor" diye düşündüğüm dizilerin reyting sonuçlarında ilk beşte yer alması çok korkutucu. Kötü diziler, daha da kötü dizilerde, berbat programlar çok daha berbatlarıyla yarışıyor. Twitter'dan da zaman zaman eleştiriyorum ekranı. Hatta Armağan Çağlayan bir defasında "Popüler kültüre düşman mı oldunuz?" diye sormuştu, tweetlerimden sonra. Mesele, popüler kültüre karşı çıkma meselesi değil ki! Seyirciyi küçümsemek ve para kazanma aşkıyla tüm kuralları, ahlakı ve mesleği ayaklar altına almak. Aslında belki de dibe vurmasını beklemek daha iyi olacak. İyice rezil olacak bazı yapımlar, öyle ki mecburen yayından kalkacak. Bu defa da aklıma Murathan Mungan'ın sözü geliyor. Hani "Bu ülkede her şey olabilirsin ama rezil olamazsın" demişti ya! Yok ben katılmıyorum Mungan'a, bir gün gelecek ve yaptıkları kötü yayınlar sebebiyle sönüp gidecek kanallarla, ahlaksızlığın yarıştırıldığı programlar/programcılar yok olup gidecek. Rezil olarak hem de...

Ahmet Hakan, Cübbeli Ahmet Hoca


Gerçekten de iki ayrı insan olsalar da aynı kişi olabileceklerini düşünmekteyim. Biri gerçek ama öteki değil. Ahmet Hakan ve Cübbeli Ahmet Hoca aynı kişiler. Ahmet Hakan, gazeteciymiş gibi yapan, medyaya sızmış bir ajan. Cübbeli Ahmet Hoca, cübbesiz Ahmet'in gerçek hali. Veya tam tersi, bilemedim.

CHP kaçırmış sizi; Leman Sam, Mine Kırıkkanat


Gerçekten de bazı insanları sebepsiz yere sevmiyorsam, aradan zaman geçince düşüncemin doğruluğunu kanıtlayan şeyler yapıyorlar. Leman Sam, hayvan sevgisi olan bir insan ama hayvan seven biri olduğuna inanmıyorum. İnsanları sevmiyor çünkü. Mine Kırıkkanat'ın ise yazılarını sevmem, kendisini sevmem; "Kamyoncular benim okuyucum değil" diyerek de hislerimin ne kadar doğru olduğunu göstermiş oldu. Bence ikisi de CHP'den aday olmalıydı vekillik için, çok yakışırlardı hali hazırda "nasıl olur da kendimizi yok ederiz" diye çırpınan parti için.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA