• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
ELİF AKTUĞ

Börekten korkan sözde Cumhuriyetçiler!

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 01.09.2015, 00:00
Diyalog sorunundan bahsetmiştim geçenlerde, diziler ve senaryolar üzerinden. Aslına bakarsanız hayatta yaşanılan sıkıntıların ve aslında tüm sorunların sebebi olan da işte bu diyalog sorunu! Dinlemeyi, konuşmayı, empati kurmayı bilmiyor çoğu kimse. Bir 'ben' hali deme gitsin! Ben bilirim, benim düşüncem, bence, ne diyorsam o, ben, ben, ben... Kendini bilmeyen ve kim olduğunun farkında olmayan insanlar var, ne garip. Oysa tüm bu saydıklarımız bizi sözüm ona börtü böcekten ayırıyordu; insanlık özellikleriydi.
Dolabı hızlıca açtığı için su şişelerini döken adama ellerindeki sopalarla, sandalyelerle saldıranlar.
Oğlu araba istedi diye sinirlenip silahı çekip vuran adam.
Kızının sevgilisi var diye öfkelenip bütün aileyi bıçaklayan baba....
Devam etmek istemiyorum zira çok korkunç bu örnekler. Cehaletle, parasızlıkla açıklanamaz. Tıbbi müdahale gerektiriyor... Var bir anormallik çünkü.
Peki, onca okumuş, yalamış yutmuş, ahkam kesmelere doyamayan, sosyal medya hesaplarına tekneden, sahil kenarından, batmakta olan güneşi işaret parmağıyla dürter gibi yaptığı veya Pisa kulesini düşmesin diye yandan tutarmış gibi yaptığı şirin kareler ekleyen yurdum insanları neden anlayış kıtlığı yaşamakta? Kıtlıkların en büyüğü, açlıktan, susuzluktan beter.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşen Gürcan için daha ilk dakikada (ki başörtülü olmasının birçok Cumhuriyet kadınına battığını biliyorum, aslında en büyük dertleri bu) utanmadan ve sıkılmadan 'boşanmış aile bakanı olur mu' dediler.
Peki, adama sormazlar mı, Fatma Girik belediye başkanıyken, evli olan Memduh Ün'ün uzun yıllardan beri süregelen sevgilisiydi! Sormadılar ama o zaman, bu kadın nasıl nikah kıyacak diye? Lafım elbette Girik'e değil, ben iki yüzlülerden ve durum kendilerinden yana değilken mızıtanlardan bahsediyorum. İbre bana dönükken "oh ne güzel memleket", başka yana dönerse "memleket elden gidiyor"!
Konuşamamak, anlayamamak, dinleyememek en büyük zaaf. Bencillik, anne babalar tarafından çocuklarına öğretiliyor, gerçekten de böyle düşünüyorum. Ego şişmesi, ur gibi beyinlerinde; boş yere yer kaplıyor... Alınması da zor...

NASIL BİR BAHANENİZ VAR?

Diyelim ki Bakan Gürcan (kendisi profesör bu arada), "Müslüman kadın börek yaparsa evliliği kurtulur" gibi bir cümleyi kurmuş olsun. Nasıl oluyor da basit bir cümle, bu şekilde algılanıyor? Nasıl oluyor da memleketin aydın kadınları ayaklanıyor bir anda, erkekleri dalga geçmeye başlıyor. Bu adamlara sormak lazım, yemek yapamayan kadınlarla evleniyor musunuz? Karılarınızdan anneniz gibi olmasını beklemiyor musunuz? Kadınlara sormak lazım; iyi yemek yaptığıyla övünen, erkeğin kalbine giden yolun mideden geçtiğine inanan siz değil misiniz? İyi bir aile yapısını ve mutlu bir yuvayı anlatan basit ve sevimli bir cümleyi, olduğu gibi algılamak için neleriniz eksik acaba? Nasıl bir bahaneniz var?
Bakan Gürcan iki ay için görev başında, acaba "Neler yapabiliriz, neyin altına elimizi soksak, nasıl destek olsak" diyen kaç cumhuriyet kadını çıkacak? Meraktayım cidden.
Diyalog çok önemli. Hep söylüyorum, dinlemek ve anlamaya çalışmak. Turiste kafa göz girişen 'öfkeli kalabalık'tan hiçbir farkınız yok! Şu aynaya bir bakabilseniz, kendi yüzünüzü bir görebilseniz...
Girip mutfağa güzel bir börek yapıp çay demlesinize, o koku mis gibi eve dağılsın... Aslında bütün gazınız gidecek ya, buna bile cesaretiniz yok. Kıymalı severim ben, bir de bol peynirli maydanozlu...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI