• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
ELİF AKTUĞ

Olmak veya oluyormuş gibi yapmak

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 27.08.2015, 00:00
Meryl Streep için "Artık oynayacak nasıl bir rol kaldı ki onun için" diye düşünmüştüm geçen yıl; bir müzikal/masal olan 'Into The Woods'-'Sihirli Orman'da izledikten sonra. Streep yine, yeni ve yeniden Oscar'a aday olmuştu, lanetli bir cadıyı canlandırdığı filmle. Çeşitli festivallerle, birçok ödüle yüzlerce adaylığı ve neredeyse yüzlerce kazanmışlığı var. Bu defa da 'Ricki and the Flash-Sıradışı Anne' ile seyirci karşısında. Filmin afişini görmüşsünüzdür, Meryl Streep bir rock yıldızını canlandırıyor. Ama o nasıl 'olmak' öyle? Kadın, oyuncu ötesi bir çizgide artık ve görüyorum ki onun gibi bir oyuncu için daha onlarca karakter var canlandıracak.
Filmde, kocasını ve çocuklarını müzik kariyeri için terk etmiş, pek 'makbul olmayan' bir anne Streep. Yıllar sonra aile sorunları için bir araya geliyorlar; filmde kızını, gerçek kızı Broadway yıldızı Mammie Gummer canlandırıyor. 1982'de oynadıkları ve izleyiciyi gözyaşına boğan 'Sophie'nin Seçimi' ile büyük başarı (ve elbette Oscar) kazanan Meryl ve büyük aktör Kevin Kline, yıllar sonra yine karşılıklı oynuyor filmde. Meryl'nin sevgilisini ise 80'lerin efsane müzisyeni Rick Springfield canlandırıyor. Aslına bakarsanız sıradan bir hikaye. Her ne kadar öykü Oscarlı senarist Diablo Cody'ye ait de olsa (June ile 2007'de almıştı senaryo Oscarı'nı), oyuncular filmi sürükleyip götürüyor. Her şeyin başında Jonathan Damme gibi bir yönetmen de var, daha ne olsun. 'Kuzuların Sessizliği' ve 'Philadelphia' gibi dünya çapında başarı kazanmış filmlerin ardından uzun zamandır belgesellerle ilgilenen yönetmen, bu defa harika bir ekibi de arkasına alarak şık işe imza atmış. Her hücresiyle bir rock yıldızına dönüşen Meryl Streep filmde bolca şarkı da söylüyor, Lady Gaga'nın 'Bad Romance'ı dahil. Muhteşem bir kadın, zaten daha önce birçok filminde ve tabii filmlerin soundtrack'inde sesini duymuştuk; Heartburn, Ironweed, Postcards From the Edge, Death Becomes Her ve tabii Mamma Mia'da...

BEYAZ PERUKLA OLMUYOR!

Sonra dönüp bizim ekrana bakıyorum, en şahane oyuncumuz başına beyaz peruk takıp yaşlı kadını oynuyor, yaşlıymış gibi yapıyor. Öteki bıyık yapıştırıp bıyıklıymış gibi yapıyor; bir tanesi de kalkıp oynayacağı karakter 'olamıyor'. Tiyatro sanatçılarımız olmasa bugün ekranda diziymiş gibi gösterilen ve yan rollerle ayakta duran işler, asla var olamazdı. Hep bir poz, hep maşalı saçlar, hep bir güzellik iddiası! Oyuncuları geçtim, yönetmenler de mi acaba izlemiyor yurtdışında yapılan işleri ve gözlemlemiyor sinemanın ne kadar ileri gittiğini. Bugün sinema en sade, gerçek ve samimi oyunculukla, en naif hikayeleri bir araya getiriyor. Hala bizimkiler, 'mış gibi yapmaktan' öteye gidemiyor. Meryl Streep'i izleyin mutlaka, film iki hafta sonra gösterime girecek. İyi film, candır. Ruha can verir.

Turist

* Eşek sudan gelene dek dövülür.
* Her türlü kazıklanır.
* Kadın erkek fark etmez, mıncıklanır.
* Konuşmasıyla, yemesi, içmesiyle dalga geçilir.
* Bir daha gelmesin diye elden ne geliyorsa yapılır.
Anlaştık mı?




Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA