• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
ELİF AKTUĞ

Boşanma sebebi ‘iletişememek’

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 19.09.2015, 00:00
İstanbul bu konuda çok geri! Eşini aldatmayı fiili olarak yapmamış olanlar bile fikren çoktan aldatmış durumda. Jet hızıyla biten evliliklerden çok sık söz edilir oldu! Sadece 'ünlüler' dünyasında yaşanmıyor bu durum; hemen herkesin ailesinde, çevresinde, mahallesinde yaşanıyor. Uzun zamandır söylediğim, altını çizdiğim, hatta altını keçeli kalemle karaladığım bir sorunumuz var memlekette. İletişimsizlik; 'iletişememek', komünikasyon boşluğu! Kadın da erkek de konuşamıyor, ne istediğini anlatamıyor, daha doğrusu hayattan ne istediğini, beklediğini bilmiyor; "aşkımdan geberiyorum" dediği insanla oturup dertleşemiyor. Evlenmek nedir, hayat paylaşmak nedir, buna nasıl karar verilir, evlenince ne olur, insanların sorumlulukları nelerdir; kimse içini dolduramıyor. Adam ve kadın evleniyor; düğünü babaları yapıyor, gelinlikle-damatlığı anneleri seçiyor, takıları eş-dost takıyor, evi büyükleri kiralıyor veya alıyor. Eşyaları eksiksiz aldırıyor gelin, çeşit çeşit mutfak takımlarına, hiç kullanmayacakları misafir porselen çay takımlarına kadar...

KARISINDAN ÖDÜ PATLIYOR!

Evlendikten sonra yapacak bir şey kalmıyor! Örnek daire gibi döşenmiş, yabancı bir ev. O evde oturan ve yeni hayatlarına alışmaya çalışmış ve düne kadar anne-babalarının kuzusu iki ergen! Sevişmek bir yere kadar, ten uyumları ve muhteşem bir ritimleri var diyelim; o da bir yere kadar! Evde eksik yok... Evlenmenin aynı insanla bir hayatı paylaşmak olduğunu kavrayamamış, bunu canı gönülden dilemeyen, karısından veya kocasından ödü patlayan iki insan... Adam başka kadınlarla görüşmek istiyor, sosyal medya elinin altında, her dakika birinden gülücük-öpücük geliyor, karısı mutfağa girdiğinde cevap yazıyor; karısı uyuyunca periscope'la tanımadığı kadınların bacak aralarına giriyor! Kadın aniden odaya girince mesajları siliveriyor, zavallı... "Bu evdeki kadından kurtulmak lazım o halde" diye düşünüyor; en ufak kapris veya sorunda, "eyvallah"ı basıyor. Ortak bir zevkleri, hayatları yok. Aynı şekilde, kadının adamdan bir sürü beklentisi var. Adam artık ne diye çiçek alsın ki, ne diye tatlı cümleler kursun, ne diye pohpohlasın ki? Adam eve gelecek, annesi ne yaptıysa aynını karısından talep edecek, "yemekte ne var, çay yapsana, meyve soysana"... Kadın ne yapacak; ee sosyal medya sadece erkeklerin hizmetinde değil ki! Erkeklerin yaptıklarının bir de öteki yüzü var. Boşluklar başkalarının sahte gülümsemeleri, aptalca akıl veren akrabalar, "sen daha iyilerine layıksın", "ben daha iyilerine layığım" düşünceleriyle köpürtülecek, ömür boyu mutluluk ikinci yılını göremeyecek. Ne olacak? Elbette boşanacaklar. Çok ilginçtir, ABD'de eşini aldatmamış çok insan tanıdım. Çocuk yaşta çalışmaya, evlerinin ve kendi hayatlarının sorumluluğunu almaya başlamış Amerikalıların evlilikte başarılı olması tesadüf değil (kendi tanıdığım ailelerden bahsediyorum, bilimsel bir açıklama yapmıyorum). İstanbul bu konuda çok geri! Eşini aldatmayı fiili olarak yapmamış olanlar bile fikren çoktan aldatmış durumda. Geri kalmışlığı, yetişkin olamamakla ilişkilendiriyorum. Koca koca adamlar, başkalarının itelemesiyle gerdeğe girmeye devam ettikçe, bir adım ilerleyemezler! Çocuk ve insan yetiştirmek zor iş, vicdanlı, ahlaklı ve sorumluluk sahibi evlat yetiştirilmedikçe ne evlilikler yürür ne başka bir şey. Bizim en büyük sıkıntımız, yetişkin olamayan ergenlerimiz; askerliğini yapıp gelmekle olmuyor işte! Veya serpilip güzelleşmekle... Herhangi bir konu hakkında bilgi sahibi olup on dakika konuşabilenler evlenebilir diye bir hüküm olsa ya da en azından kendi sorumluluklarını üstlenebilenler... İşe yarar mı?
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA