Hayata da gündeme de, artık pek var olmayan iyi insanlara da boş verelim ve 'İyi Adamlar' adıyla vizyona giren şahane filme bir göz atalım. 1964 doğumlu Avustralyalı ve Oscarlı aktör Russell Crowe ve 1980 doğumlu ve Oscar adaylığı bulunan Kanadalı oyuncu, şarkı söz yazarı ve şarkıcı Ryan Gosling, yarın vizyona girecek 'The Nice Guys'da buluşmuşlar.
Film 1970'lerin sonlarında Los Angeles'da geçiyor, tipik bir aksiyon hikayesi. Bir beceriksiz ve mutsuz dedektifle, dedektif gibi çalışan bir araştırmacının macerası; yolları kriminal bir hadisede kesişiyor.
Senaryo ve çekimler şahane, sıradan ve hep aynı eksende dönüp dolaşan dizilerden sıkılan, sinemada da uzun zamandır aradığını bulamayan sinemasever için iyi bir soluklanma olacak. Çok tatlı replikler var, ilk dakikalardan bir replikle ağzınıza bir kaşık bal çalayım; "Evlilik, nefret ettiğin birine ev almaktır..." Basın gösteriminde yine en çok ben güldüm, sinema yazarlarının şöyle bir durumu var film izlerken; kaşları hafif çatık, ellerinde kahveleri ve sanki hayatın anlamı açıklanacak da bir yudum alsalar mesajı kaçıracaklar gibi ciddiyetle ve gülmemek için kendilerini tutarak film izliyorlar...
Ben aralarında deli gibi gülerek ve kendimi koltuktan atarak izledim filmi.
RUSSELL KİLO ALDI!
Russell abimiz bu film için bir hayli kilo almıştı ve bizim medyanın cingözleri de "Bu ne hal, tanınmaz halde" gibi başlıklarla fotoğraflarını paylaşmışlardı.
Rolüne cuk oturan bir fizikle, enfes bir oyunculukla filmi baştan sona götürüyor elbette.
Ha bir de kilo almak sanki dünyanın en kötü ve ayıp şeyi ve bu ayıbı da sevdiğimiz bir aktör yapıyor! Her neyse, Ryan Gosling ise 13 yaşındaki pek bilmiş kızıyla yaşayan ve hayatında kızından başka önem verdiği bir şey olmayan mutsuz dedektifi öyle bir oynuyor ki görmeniz lazım.
Bu konu bizimkilerin elinde olsa ve tabii bu tarzda iki usta oyuncu olsa, bin bölüm dizi çıkarırlardı.
Düşünsenize oyunculuk ve konu olarak ve üstelik son derece kötü çekilen bir 'Arka Sokaklar' kaç yıldır reyting alıyor, akıllara zarar.
Uzun diyaloglar, üst düzey oyunculuk, farklı bir konu;
'Iron Man 3'ü yöneten ve çok sevilen birçok aksiyon filmin senaristliğini yapan Shane Black gibi bir yönetmenin elinden çıkmış bir film 'İyi Adamlar'.
En sevdiğim sahnelerden biri dedektifin kızının 'iyi adam kim'i sorgulamasıydı. Ama filmin efsane sahnesi Gosling'in bir ağaca dayanıp sigara içerken, yanındaki ölüyü fark etmesi ve verdiği tepkiydi. Filmin en güzel sürprizi hiç kuşkusuz sinemanın en güzel kadınlarından Kim Basinger oldu. Bir miktar estetik müdahale yaptırdıktan sonra sinemaya küçük bir rolle dönen 90'ların sarışın bombası daha iyi ve büyük bir rolle yakında yine selamlar seyircisini bana sorarsınız. Val Kilmer'ın oğlu Jack de kısa ama sevimli bir rolle filmde yer almış. İyi ki sinema var ve iyi ki en azından iyi adamlar sinemada var olmaya devam ediyor.