Bu tartışmaların sonunda güzergah seçimi yapıldı ve proje aşamasına geçildi. Uygulanmasına karar verilen projeye göre "yaklaşık maliyet" hesaplanarak yapım ihalesine çıkıldı.
Yapılan ihaleyi kazanan firma ile 2014 yılında "yapım sözleşmesi" imzalandı.
Madem ki, herşey şeffaf olacak ve İzmir halkının paralarıyla yapılacak sözleşme bedeli açıklanabilir mi?
Bu sözleşme ucu açık bir sözleşme midir?
Bu soruyu ortaya atmamızın sebebi şudur:
"Müteahhit firma bu işi üstlendikten sonra, bütün İzmir ve Karşıyaka'nın gözleri önünde devamlı olarak güzergah değişiklikleri başlamış, önce Sahilden Mithatpaşa Caddesine geçilmiş, daha sonra bundan vazgeçilerek tekrar Sahil'e ve ilk olarak seçilen güzergahtan farklı bir konuma geçilmiştir.
Karşıyaka güzergahı ise, Mavişehir'de iş başladıktan bir müddet sonra sahilden devam edecek iken vazgeçilerek Cengiz Topel Caddesine dönülmüştür. Ayrıca, Alaybey Tersanesi'nde sona erecek iken Karşıyaka İskelesi'nde sonlanması düşünülmüştür.
***
Bu konuda bilgi ve ihtisas sahibi bir makina yüksek mühendisi yetkililere soruyor:
"Bütün bu güzergah seçimlerinin ihaleye çıkılmadan projelendirilmesi ve yaklaşık maliyetin buna göre hesaplanarak ihaleye çıkılması gerekirdi. Bu durumda ihaleye iştirak eden ve elenen diğer firmaların itiraz hakları olmayacak mıdır?" Görülüyor ki, ihaleye temel olan projeleri hazırlayan firmanın yaptığı işin bir anlamı kalmamıştır.
Sistemi destekleyecek trafoların projede yerleşim konumları altüst olmuştur. Bütün hususlar tamamlanırsa gerçek maliyet yaklaşık maliyetten çok daha fazla çıkabilir.
Eğer böyle olmayacağı iddia edilirse, sorumlular İzmir halkının karşısna çıkıp bunun güvencesini vermelidirler.
İşte bu gerçekler, "sözleşmenin ucu açık mı?" sorusunu gündeme getirmektedir.
kenttten
Bahattin Tatış ödülleri 13 Kasım'da dağıtılacak
İzmir Özel Türk Koleji'nin kurucusu, eğitimci, matematik öğretmeni merhum Bahattin Tatış'ın değerleri ve ilkelerini yaşatmak, farklı alanlarda başarı gösteren kişileri yeni nesillerle tanıştırmak, onların yeni nesillere örnek olmasını sağlamak, başarılarını bir kere daha taçlandırmak ve kendi ifadesiyle "Yarınlarda var olmak" için düzenlenen "Bahattin Tatış- Yarınlarda Var Olmak Ödülleri" töreninin bu yıl 5'incisi 13 Kasım'da gerçekleştirilecek. İki yılda bir değişen Bahattin Tatış- Yarınlarda Var Olmak Ödülleri Seçiciler Kurulu'nda 2015 ve 2016 yıllarında Prof. Dr. Atilla Silkü, Stratejik İletişim ve Kurum İtibarı Yönetimi Uzmanı Salim Kadıbeşegil, İzmir Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Filiz Sarper Eczacıbaşı, işadamı Deniz Barçın, İzmir'i Sevenler Platformu Başkanı Sancar Maruflu, Opera Sanatçısı, İzmir Devlet Opera ve Balesi Eski Müdürü ve İTK Mezunları Derneği Başkanı Aytül Büyüksaraç ve İTK Büyükçiğli Kampüs ve İTK Mezunları Derneği Başkan Yardımcısı İpek Deniz görev yapacak.
günün fıkrası
Haksız mı?
İskoçyalı bir asilzade, kulaklarının soğuktan korunması için avcıbaşına mükemmel bir kasket hediye etmişti. Birkaç gün sonra, lord soğuk bir havada adamına yine kasketsiz rastlayınca merakla sordu: "Hayrola Mac, neden kasketini giymiyorsun?" "Söyleyeyim lord hazretleri. Dün kasketimi ilk defa giyip dışarı çıktım ve arkadaşım David'e rastladım. Kasketin de kulaklıklarını indirmiştim. Arkadaşım ağzını açıp birşeyler söyledi, ama anlamadım. Ertesi gün ne istediğini sorunca, (Hiç canım! Seni viski içmeye davet etmiştim) cevabını vermesin mi?..."
laflama
Param yok, pulum çok. Tavlada çok pulunu kırdım ya usta!
Sevdim seni bir kere. Başkasını sevemem. Ama yedeğimde bir sevgili olsa ne güzel olur. Tekmeyi vurursan dımdızlak ortada kalmayayım. Çivi çiviyi söker yahu.
Sil artık geçmişteki kalp kırıklıklarını. Yarayla saadet olmaz!
Bizim ülkenin oldum olası adetidir. GÖZ ALICI çözümler buluruz, KALICI çözümler değil!
Ulan söyleteceksiniz illaki. Marsta bile su var, bizim muhitte sular kesik!
Kutuplaştırma diyoruz da, kutuplarda bile bu denli ötekileştirme, berikileştirme yoktur üstadım!