• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Senin bizimle zorun ne İZSU! NİL KUYUMCU

Senin bizimle zorun ne İZSU!

nil.kuyumcu@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 16.02.2016, 00:00
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin, dillere destan icraatlara imza atan müdürlüğü İZSU, sinirden zıplatmaya devam ediyor...

Biliyorsunuz, İZSU kış ortasında Alsancak'ın altını üstüne getirerek altyapı çalışması yaptı.

Alsancak, savaş alanına döndü.

Yolda hendeklerden yürüyemedik.

Üstüne yağmur yağdı...

Çamur içinde bata çıka gezdik...

Her taraf yarım yamalak.

Bir yanda çıkarılmış kaldırım taşları, diğer yanda çukurlar vs devam ederken, İZSU, "asfalya attırıcı" darbeyi sona bıraktı....   

Tüm bu saçmalığın parasını biz verdik!

Valla yazıp çizdik bunu daha önce de, insanın kendi başına gelince daha iyi anlıyor.

İZSU'nun sokağımızda yaptığı- biz buna sokağımızı katletti de diyebiliriz- altyapı çalışması ile apartmanımızın sistemini birbirine uygun hale getirdik.

Mesela bizim apartmanda daire başına 120 TL gibi bir rakam tuttu... Sokağın tamamının cebinden çıkan parayı düşünün.

Pek güzel...

Hadi parayı verdik...

Üstüne üstlük, bu işi yapacak ustayı bulduk. Bitmedi. Bir de yönetmeliğe uygun galvaniz boru bulduk. O usta, o boruyu İZSU'nun yönetmeliğine uygun olarak döşedi.

Biz, bunları pek bir acele ile yaptık...

Neden?

Eğer döşemezsek İZSU, eski hatları iptal edeceği için sularımızı keseceğini söyledi...

Veee bize tüm bu işler için 10 gün süre verdi...   

İnsanın sorası geliyor.

İZSU'nun elemanları çok mu yoğun, vatandaşa boru, usta, bağlantı işini bırakıyor...

Ödediğimiz fahiş su faturalarındaki ücretler yetmiyor mu?

Madem, altyapı vs parasını ekstra ödeyeceğim, vatandaştan toplanan paralarla tam olarak ne yapılıyor?

10 gün neye göre belirleniyor?

Belki apartman sakinlerinin bu iş için vakitleri yok veya maaş almadılar vs...

Bu nasıl bir sosyal belediyecilik?

Ve...

İşin en sinir bozan tarafı...

İzmir'de her yağmurda değil araç kullanma, yürüme özgürlüğümüzü bile elimizden alan, şu kentin tek bir sokağında altyapıyı beceremeyen bir kurum için çalıştık...

Onların işini yaptık, bir de üstüne para verdik...

Ne diyelim!

Su gibi AZİZ ol İZSU!

Zeytinyağı gibi üste çıkan dolandırıcılar!

Zeytinyağını henüz Türkiye'nin geneli keşfetmemişti.

Biz Egeliler, her şeyi "yeşil lezzetimiz" ile yapar mutlu mesut yaşardık...

Millet, margarin sürerken, biz kahvaltıda kekikli zeytinyağımıza ekmeğimizi banar, çayımızı yudumlardık...

Gel zaman git zaman, "Neeyy kahvaltıda zeytinyağı mı yiyorsunuuuz" diyenler, yola geldi!

Fakat, Ege'nin lezzeti, bir sır olmaktan çıkınca sahtekarlık piyasası sahnede en çirkin yüzüyle yerini aldı...

Lezzet şölenimiz, dolandırıcıların eline düştü!

El insaf...

İçinde "zeytinyağı olmayan zeytinyağı" satanların vurgunu 360 milyon lira seviyesine yükselmiş.

Sektör temsilcileri uzun süredir isyan ediyor...

Gıda teröristlerine "hapis cezası" verilmesi isteklerini, daha yüksek sesle gündeme getiriyorlar...

Telefonda "hattınız teröristlerin elinde. Ver paraları ahbap" saçmalığına kanıp, adamların eline milyonları sayanlara acımıyorum...

Gazete oku, haberleri takip et, bilgi sahibi ol ve kanma...

Ama...

Evine, sofrasına lezzet, belki de derdine derman bulmak için o şifa kaynağı zeytinyağını alan vatandaşı kandıran sahtekarlara kesinlikle hapis cezası verilmeli...

Yağımıza dokunan, yağ gibi üste çıkmasın!

Hapsi boylasın!
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA