Yasama döneminin ilk en önemli seçimi sürpriz sayılmayan bir şekilde sonuçlandı. 7 Haziran seçimlerinde yüzde 41 ile en yakın rakibinden neredeyse 2 misli oy alan AK Parti'nin adayının Meclis Başkanı seçilmesi kadar doğal bir siyasi sonuç olmazdı. Muhalefet bloğu her ne kadar, iktidar partisinden fazla oya sahip olsa da, siyasal uyumsuzluğun, sayısal üstünlükten daha fazla işlerliği olması, siyaseti az biraz bilenlerin bu sonuca sürpriz gözüyle bakmamasına yeter de artar.
Gelelim şimdi bu sonuçları yorumlamaya ve ardından bundan sonra ne olacağına..
Meclis Başkanlığı seçiminde Deniz Baykal'a çıkan 182 içinde HDP'nin 50 civarında oyu olduğu bir gerçek.
HDP, ilke ve parti prensibinden çok siyasi bir adım attı ve Baykal'a verdiği oylarla, baştan beri kendisini yok sayan MHP'yi köşeye sıkıştırmayı hedefleyen bir hamle yaptı. Yani HDP, CHP'nin rakibini destekleyerek, verdiği "78 geçersiz oy ile" AK Parti'nin adayının seçilmesini sağlayan MHP'yi kamuoyu önünde teşhir etme yoluna gitti..(182 oy alan Baykal'a MHP'nin oy vermesi durumunda 80 daha eklediğinizde 262 oy alacaktı ve 258 oy alan AK Partili Yılmaz yerine CHP'li Baykal Meclis Başkanı seçilmiş olacaktı.)
TEKRAR SEÇİM KESİN GİBİ
Benim son 2 yazımı okuyan okurlarım hatırlayacaklar..
Hem 7 Haziran'da sandıktan çıkan sonuçları siyaseten okuyuşum hem de kulislerde yaptığım görüşmeler ışığında tekrar seçimi kesin olarak gördüğümü sizlerle paylaşmıştım.
Bundan sonra ne olacağıyla ilgili dünün ve günün en beklenen 3 senaryosu var:
1- Baştan beri en yüksek ihtimal gibi görülen AK Parti-CHP koalisyonu, dünkü seçim sonucu ile rafa kalkmıştır.
2- Yaptığı son hamle ile bir anlamda AK Partili İsmet Yılmaz'ın Meclis Başkanı seçilmesini sağlayan MHP ile AK Parti arasında koalisyon hükümeti kurulma ihtimali hayli güçlenmiştir. (Bu arada kulislerden bir dip not paylaşayım hemen sizlerle: AK Parti ve MHP'nin bir koalisyon kurması durumunda Devlet Bahçeli'nin kabineye girmeyeceği, kendisinin yerine Ekmeleddin İhsanoğlu'nun Başbakan Yardımcısı olacağı çok kesin dillendiriliyor. Kurulacak hükümetin uzun süreli olmayacağını düşünen MHP kaynakları böylelikle Bahçeli'nin daha az yıpranmayı hedeflediğini de iletiyorlar)
3- AK Parti-MHP koalisyonu kurulabilse bile bu hükümetin çok uzun ömürlü olamayacağı ve mümkün olan en kısa sürede (1 yıl bile dolmadan) veya bir başka olasılık olarak Anayasa'nın 45 günlük süresi içinde hükümet kurulamayıp seçim kararı alınarak 2 ay içinde seçime gidilmesine kesin gözüyle bakılıyor.
Yani; 2 gündür Ankara kulislerinden aldığım hava: Öyle ya da böyle mümkün olan en kısa süre içinde tekrar seçime gidileceği kesin gibi..
Ve son söz; tekrar seçim ya olacak ya olacak..