FETÖ terör örgütünün 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili soruşturma ve yargı süreci devam ederken İzmir'i ayrı tutmak gerekiyor. İzmir Emniyet Müdürlüğü'nün tüm birimleri en başından bu yana büyük bir özveriyle sahada çalışmalarını yapıyor ve Cumhuriyet Başsavcı Vekili Okan Bato'nun koordinasyonunda 10 savcı ile yürütülen iddianame ve dava süreci, iddia ediyorum ki; ileride doktora tezlerine konu olacak kıymette.
Bin sayfayı aşan iddianameyle ilgili detayları gazeteniz Yeni Asır'da okudunuz, peyderpey okumaya devam ediyorsunuz, edeceksiniz. Gerek delillerin sağlamlığı ve gerekse o mel'un geceye ve bu hain terör örgütünün işleyişine dair çok ilginç detaylar görüyorsunuz hazırlanan dosyada.
İddianamenin kabulüyle iş artık daha da hızlandı ve dün Ankara'dan gelen haberler, dava sürecinin de çok uzun tutulmayacağı yönünde.
2017'nin başından itibaren tüm Türkiye genelinde FETÖ davalarının görülmeye başlayacağı ortaya çıkıyor.
Gelelim; bu hain örgütle ilgili her geçen gün ortaya çıkan detaylardaki sarsıcı gerçeklere:
2 DARBE DE AYNI ELDEN ÇIKMA
Dün; Sabah Gazetesinin manşetinde yer alan haber; Gezi olayları sürecinden başlayarak 17-25 Aralık darbe teşebbüsleri ve sonrasındaki gelişmeler ile 15 Temmuz'da nihayetlenen bu ihanet sürecinin en ciddi belgesiydi bana göre, FETÖ terör örgütünün;
Türkiye'yi karıştırmayı ve bölmeyi amaç edinen yapısının nasıl işlediğine de en güzel örnek idi.
17 Aralık 2013 darbe girişimiyle ilgili 10 gün içinde nasıl olduysa hazırlanan!!!
Yüzlerce sayfalık fezlekenin; 17 Aralık sabahında çoktan hazır olduğu ortaya çıktı bu belge ile. O sabah saat 06.57'de Kaynak Holding (FETÖ örgütüne destek olduğu gerekçesiyle 15 Temmuz sonrasında bu holdinge kayyum atandı) yöneticisinin bilgisayarına 17 Aralık darbe girişiminin fezlekesinin yüklendiği tespit edildi. 2 koca soru var şimdi karşımızda:
1) O sabah (17 Aralık 2013) yapılan ve yolsuzluk kılıfıyla kamuoyuna sunulan darbe girişiminin fezlekesi, aynı günün sabahı nasıl hazır olabiliyor?
2) Darbe sabahında hazır olan bu fezleke, Kaynak Holding'e bağlı Işık Yayıncılık şirketinin müdürü Özden Demir'in bilgisayarında ne arıyor?
17-25 Aralık darbecileri ile 15 Temmuz darbecilerinin aynı olduğu ve aynı amacı güttükleri ve terör örgütü FETÖ mensubu oldukları da böylelikle ispat edilmiş oldu.
Yine; ortaya çıkan video ve kamera görüntülerinden;
FETÖ'nün TSK İmamı Adil Öksüz ile birlikte bu darbeyi yöneten Kemal Batmaz'ın; Öksüz ile birlikte ABD'ye gittiği ve darbeden 2 gün önce birlikte aynı uçakta Türkiye'ye döndüğü tespit edildi. FETÖ imamı Batmaz'ın da 15 Temmuz gecesinde Akıncı Üssü'nde olduğu ve hatta Akıncı Üssü'nün komutanı Tuğgeneral Hakan Evrim'in, kendisinden talimat alarak başıyla selam durduğu da tespit edildi. Hatırlarsanız;
Darbeciler tarafından 15 Temmuz gecesinde esir alınan Genel Kurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Tuğgeneral Evrim'in o gece kendisini FETÖ elebaşı Fethullah Gülen ile görüştürmeyi teklif ettiğini söylemişti.
İYİ Kİ TURKUVAZ MEDYA VAR
Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve milletini özellikle son 4 yıldır bölmeye ve parçalamaya çalışanların kah işbirlikçisi kah piyonu kah kendisinin terör örgütü FETÖ ve FETÖ'cüler olduğu artık su götürmez bir gerçek. Bu süreçte ana hedef; bu terör örgütünün asıl yüzünün herkesten önce farkına varan ve mücadele eden Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan.
Ama, daha büyük fotoğrafa baktığınızda tüm Türkiye'yi bölmek, parçalamak ve işbirlikçisi oldukları uluslararası güçlere teslim etmek olduğu da görülüyor.
İşte bu süreçte mücadele eden Yönetim Kurulu Başkan Vekilimiz Serhat Albayrak'ın kaptanlığındaki Turkuvaz Medya Grubunu ayrı tutmak lazım. Gazeteniz Yeni Asır'ın da içinde bulunduğu, Sabah, Takvim, ATV, A Haber'in yaptığı tüm yayın ve haberler hem gündemi belirliyor hem başkalarının yazmaya, yayınlamaya çekindiği veya bilerek yazmadığı- yayınlamadığı gerçekler bir bir ortaya çıkıyor. Tüm baskı ve iftiralara rağmen doğru bildiğinden şaşmayan Medya Grubumuzun amiral gazetesi Sabah, çok önemli bir girişim başlattı geçtiğimiz günlerde. Sabah Yazarları, İngiliz Parlamentosu'nda, İngiliz Parlamenterlere "Olaylar ve Gerçekler" isimli panelde, FETÖ ve 15 Temmuz Darbe gerçeğini anlattı.
Brüksel, Washington, Berlin gibi belli başlı dünya başkentleri ile devam edecek bu proje kapsamında, yabancı muhataplarımız, ilk elden, ilk ağızdan bilgilendirilip, sorularına yanıt bulabilecekler.
Böylelikle terör örgütünün uluslar arası işbirlikçileri ve lobi grupları üzerinden Türkiye aleyhine yürütmeye çalıştıkları olumsuz algı da giderilebilmiş olacak. Bu girişim, bütün medya kuruluşlarına örnek olmalı.