Canım sıkılıyor canım

İçimizi hem sızlatan hem coşturan en güzel Kayahan şarkılarından biri olan "Canım sıkılıyor canım" takıldı dilime. Kayahan'ın ölüm haberini aldığımdan beri, onun dilimize pelesenk olmuş bütün şarkıları aklımızda. Her konuda söylenecek bir Kayahan şarkısı var aklımıza gelen. Ya da onun her konuyu en iyi anlatacak özlü bir sözü.

Cenaze töreninde bir arkadaşı "sanatçılar ölmez, şarkılarıyla yaşarlar" dedi. Kayahan'ın şarkıları da o yaşarken de bizimleydi, öldükten sonra da bizimle olacak. Ölümsüz olan da eserler zaten. Şarkılar.

Üretken bir sanatçıydı Kayahan. Çok güzel besteler yaptı ve sözler yazdı. Kendi sesinden de sevdik şarkılarını ama Nilüfer ile olan birlikteliği hem onun hem de Nilüfer için bir dönüm noktası oldu.

Çok güzel söyledi Kayahan şarkılarını Nilüfer. Onunla devleşti. Onunla uzun süre zirvede kaldı. Kayahan'ın şarkıları da 7'den 77'ye herkesin diline yerleşti.

NİLÜFER VE KAYAHAN

Bu birlikteliği müzik eleştirmeni Naim Dilmener şöyle yorumlar: "80'li yıllarda Eurovision sebebiyle mahcup bir biçimde başlayan işbirliği, zaman içinde arttı/güçlendi ve her ikisine de büyük başarı getirdi, yeni pencereler/kapılar açtı. Bu işbirliği Türkçe pop alanında görülen en uzun süreli takım çalışması oldu. Kayahan besteledi, Nilüfer söyledi ve ikili milyonlarca nüsha albüm satarak 90'lı yılların sonuna kadar birlikte geldi."

2000'li yıllarda yolları ayrıldı. Hatta mahkemelik bile oldular. Kayahan şarkılarını söylemeyi yasakladı Nilüfer'e. Nilüfer konserlerini onun şarkılarının dışında repertuarlarla tamamladı. İkisi de yalnız başlarına yürüdüler ama ikisi için de çok parlak geçtiği söylenemez bu ayrılık döneminin. Naim Dilmener, "Kayahan diskografisi Nilüfer'den, Nilüfer'in sesiyle anlamlı. Başka türlü hep eksik, hep çıplak kalıyor."

Geçtiğimiz yıl ünlü isimlerin seslendirdiği Kayahan şarkılarından oluşan "Kayahan'ın en iyileri" albümü çıktı. Tarkan'dan Sezen Aksu'ya, Nilüfer'den Gülşen'e, Mustafa Ceceli'den Sıla'ya çok sayıda isim onun şarkılarını söylediler. Söylemeye de devam edecekler. Biz de dinlemeye devam edeceğiz.

SANATÇILIK VE POPÜLERLİK

Yazıya onun sözleri/görüşleriyle noktayı koyalım. Ferhat Şirin'in Mediatürk Dergisi için yaptığı söyleşide şunları söylemiş Kayahan:

"Türkiye'de sanatçılık deyince şarkıcılık, şarkı yazarlığıdır anlaşılan. Nasıl spor denince futbol anlaşılıyorsa, burada da ciddi bir eksiklik var. Mimarlarımız, ressamlarımız, heykeltıraşlarımız ve fotoğrafçılarımız ayrıca pek çok dalda sayabileceğimiz kadar sanat dalıyla uğraşan insan. Ama Türk toplumu onların hiçbiriyle meşgul değil. Yunan mitolojisinde geçen tanrıçalar yaratmaya çalışıyorlar. Birisine hayran olmak ve o hayran olduğunuz kişiyi yüksek bir yere koymak, bana göre anlamsız şeyler. Bu benim yolum değildir. Ben yıllarca elime dokunup bayılanlar veya tişörtüne imza isteyenlere 'Sizin babanız ne iş yapıyor?' diye sordum. Oda bana diyelim ki 'Marangoz' dedi. Ben de 'Bak ben senin babandan hiç farklı değilim. Çünkü o iyi bir marangoz ise ben de iyi bir müzisyen olmaya çalışıyorum. Senin fanilana imza atmam beni ve seni küçültür. Bu doğru bir iş değildir' deyip hep geri çevirmişimdir."