O iller şunlar: Amasya, Adıyaman, Ardahan, Artvin, Bartın, Bayburt, Bilecik, Bingöl, Bolu, Burdur, Çanakkale, Çankırı, Edirne, Elazığ, Erzincan, Giresun, Gümüşhane, Hatay, Iğdır, Isparta, Karabük, Karaman, Kars, Kastamonu, Kilis, Kırıkkale, Kırklareli, Kırşehir, Kütahya, Mersin, Muğla, Nevşehir, Niğde, Ordu, Osmaniye, Rize, Sakarya, Sinop, Sivas, Tokat, Tunceli, Uşak, Yalova, Yozgat ve Zonguldak.
7 Haziran seçimlerinde yoğun kampanyalar, eylemler, lobi çalışmaları ve bir siyasi partinin yüzde 49 kadın aday göstermesi ile TBMM'de kadın temsili yüzde 14'ten yüzde 18'e çıkmıştı.
1 Kasım seçimlerinin ardından ise TBMM'de kadın temsil oranı yüzde 15 oldu. Geriledi yani. AK Parti'den 34, CHP'den 22, MHP'den 3 ve HDP'den 23 olmak üzere 82 kadın milletvekili TBMM'ye girdi. Oysa bir önceki seçimde kadın vekil sayısı 98 idi.
KADINLARIN TEPKİLERİ
Bu sonuçları KA.DER Başkanı Gönül Karahanoğlu şöyle yorumluyor: "Ülke bir kez daha 'kadın temsili eksik' bir Meclis tarafından yönetilecek. 'Erkek Meclis'ten çıkacak yasalar bir kez daha 'kadınları hiçe sayacak'. Şiddet, nefret, öfke, kavga, kaos ve 'uzlaşmazlıktan' beslenen erkek siyaset anlayışı dört yıl daha iktidarda kalacak."
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü de, 79 milletvekilinden sadece birinin kadın sivil toplum örgütlerinde çalıştığını belirterek, "Durum çok vahim" değerlendirmesi yaptı. Nedeni de kadın örgütlerinin çıkarılması gereken yasaların neden, niçin ve nasılını anlatmak için, sıfırdan başlayarak çalışmak durumunda kalacak olmaları.
Canan Güllü'nün değerlendirmesi şöyle: "En önemli sorun bu ülkede nüfusun yarısını oluşturan kadınların söz hakkının olmayışı. Bu konuda kadın örgütleri dur durak demeden çalışıyor ancak siyasetin erkek egemen ağlarından içeriye giremiyorlar. Hep istihdam alanlarındaki kariyer konusunda çarptığımız cam tavanlar siyaset içinde de varlığını koruyor."
Meclis'te kadınların yeterli sayıda olmaması ve kadınların temsil edilmemesi, sadece kadınların seçimi kaybettiği anlamına gelmez, bu Türkiye'nin de kaybı. Meclisin "halk için çalışması" gerçek demokrasi ve yaşanabilir bir ülke için kadınların taleplerini yerine getirmesiyle olur.
KADINLARIN TALEPLERİ
Bu nedenle KA.DER, 7 Haziran seçimleri ardından dile getirdiği talepleri, 1 Kasım'ın ardından yineleyerek diyor ki:
►Yeni kurulacak hükümette bakanların ve bakan yardımcılarının yarısı kadın olmalıdır.
►Tüm bakanlıklar, kadın ve erkek arasındaki eşitsizliği giderici politikalar üretmelidir.
►Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın adına ve görev tanımına "Kadın" kelimesi ve kadınlarla ilgili politikalar eklenmelidir.
►Başta Anayasa Komisyonu olmak üzere, TBMM'de kurulacak tüm komisyonlarda üyelerin yarısı kadın milletvekillerinden oluşmalıdır.
►Anayasa'da yeni düzenlemeler yapılırken kadın örgütlerinin görüş ve önerileri alınmalıdır.
►Kadını aileden bağımsız, eşit ve özgür bir birey olarak gören Anayasal düzenlemeler yapılmalıdır. Anayasa Komisyonu üyelerinin yarısı kadınlardan oluşturulmalıdır.
►Resmi nikah kıymadan dini nikah yaptıranlara ve evlilik cüzdanını görmeden bu nikahı kıyan din görevlisine verilen cezanın iptali kararı kaldırılmalıdır. Çocuk yaşta evlilikler ve erkek çok eşliliği engellenmelidir.
►Meclis'te kadın cinayetleri ile ilgili daimi komisyon ve alanda çalışan kadın örgütlerinin oluşturacağı izleme komisyonu kurulmalıdır.
►Şiddetten korumada kadınlar arasında ayrımcılık yapılmamalıdır.
►Kadına karşı işlenen suçlarda iyi hal durumundan cezai indirimler kaldırılmalıdır (Özgecan Yasası).