• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
SEDA KAYA GÜLER

‘Öz’e olan güven

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 27.01.2016, 00:00
Özgüven, yani kendinize olan güven. Doğuştan gelen bir kişilik ya da karakter özelliği değil. Sonradan oluşuyor. Bebekken büyüklerimizin bize karşı yaklaşımı ve de hayat boyu yaşadıklarımız özgüveni kazandırıyor.

Özgüven, kelime anlamıyla 'Öz'e olan güven'. Yani kendinize güvenmek. Öylesine önemli bir konu ki bu konu. En iyisi sözü bir uzmana bırakmak. Uzman Psikolog Mahir Efe Falay, "Özgüven, hayat içinde yaşadıklarınızla kazanılır. Örneğin bebekken keşif faaliyetleri ketlenen yani durdurulan, engellenen bebek zaman içinde keşif için uğraşmaz olacaktır" diyor.

Hep altını çiziyorum "Çocuk yetiştirmek çok önemli bir konu". Çocuğa her söylenen 'Aman dur yapamazsın' veya 'Sakın dokunma!' veya 'Boş ver sen, aklın ermez' gibi hesapta onun iyiliği için söylenen sözler aslında uzun vadede kötülüğüne olan sözler. Nedenini Falay şöyle açıklıyor:

ÖZGÜVEN NASIL GELİŞİR?

"Çünkü özgüven temeli davranışsa ve davranış engelleniyorsa özgüven de gelişemez ve çevresi iyiliği için yapılan engellemelerle dolan çocuk yıllar sonra genç yetişkin haline gelip o eski çevreyi arkasında bıraktığında sudan çıkmış bir balık gibi çaresiz, savunmasız ve bunalım halinde kalır. Fakat her davranış değişebilir."

Peki, özgüven gelişimi için yapılması gerekenler neler? Önce aileler için gerekenleri sıralayalım:

Aileler için;

1. Bırakın canı 'biraz' acısın. O şekilde gerçekleştirmeye çalıştığı davranışın sonucunu çok daha iyi öğrenir. Acımasın diye engellemelerse onu sündürür.

2. Bırakın 'biraz' yorulsun. Bu yorulmalar ona ileride gerçek hayatta bir şey başarmak için yorulmak gerektiğini gösterir, en baştan kavramasını sağlar. Yetişkin hayatlarınızda kaç iş çaba harcamadan sizin yerinize oluyor ki?

3. Bırakın 'biraz' yavaş yapsın. Bu şekilde legolar dışında daha zor kurulum işlerini kendi gücü yettiğince halledebilir. Evet, tornavidayı döndürmesi yavaş olacaktır. Ama 'O' vidayı takmıştır.

NEDİR ÖNEMLİ OLAN?

Yetişkinler için;

1. En kötü ne olabilir ki? Sık sık bunu düşünün. Örneğin müdüre bir şey söylemek için odasına girerken bu gelsin aklınıza. Veya otobüste inmeniz gereken durağı kaçırdığınızda az sonra otobüs kırmızı ışıkta durduğunda siz 'Kaptaan orta kapı' diye bağırdığınızda. Veya aylardır gözünüzde olan karşı cins okulda tek başına boşken yanına gidip gitmeme arasında kaldığınızda. Merak etmeyin, gerçekten kötü bir şey olamaz.

2. İnsanların, hele büyük ihtimalle bir daha görmeyeceğiniz insanların sizin hakkınızdaki düşüncesi ne kadar önemli olabilir? Bunu 100 üzerinden puanlayın. Eğer 20-30 derseniz; özgüven yolundasınız! Ama 80-90'sa cevabınız, şunu da cevaplayın 'Siz kendiniz için mi başkaları için mi yaşıyorsunuz?'

3. Güçlü yanlarınızı aklınızda tutun. Kimse tüm özellikler bazında baştan aşağı kötü değildir. Köydeki çobanın müziğe yeteneği, plazadaki veri giriş görevlisinin resme, kargo şubesindeki çalışanın da yemeğe yeteneği olabilir.

Mahir Efe Falay, "Üstteki üçünü de sürekli düşünürseniz, İngiltere'de bir cep telefonu satıcısıyken katıldığı bir yarışma sonrasında şu anda trilyoner olan tenor Paul Pott olabilirsiniz" diyor. Ya da her ne olmak ve yapmak istiyorsanız.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA