• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
SEDA KAYA GÜLER

Lokantada yemek yemek

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 29.01.2016, 00:00
Elektronik posta kutuma düşen bir mektup. Mersin Türk Kadınlar Birliği'nden geliyor. Avukatlık mesleğini seçen ve yapan ilk kadın avukat Süreyya Ağaoğlu'nun lokantada yemek yeme/me hikayesi...

Bugün hala lokantada kadının tek başına yemek yemesinin yasak olduğu ülkelerin bulunduğunu göz önüne alarak okumakta yarar var.

Süreyya Ağaoğlu, 1924-25 ders yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdikten sonra, Ankara'ya ailesinin yanına döner.

Bir arkadaşıyla birlikte Adalet Bakanlığı'nda staja başlar. İlk günlerin heyecanı geçince, bir sorunla karşılaşırlar: Öğle yemeği işini nasıl çözecekler? Evlerine gidemezler, evleri bakanlığa çok uzaktır. Lokantaya da gidemezler. Aslında o zamanlar Ankara'da yemek yenebilecek İstanbul Lokantası vardır. Ne var ki milletvekillerinin yemek yediği bu lokantada, kadınların yemek yediği görülmüş şey değildir.

Türkiye'nin ilk kadın stajyer avukatları, öğle yemeklerini, bir süre için peynir ekmek yiyerek geçiştirirler. Ama sonunda dayanamazlar. Zamanın Basın-Yayın Genel Müdürü olan babası Ahmet Ağaoğlu'na giden Süreyya, öğle yemeklerini İstanbul Lokantası'nda yiyebilmek için izin ister. Bunda bir sakınca görmeyen Ahmet Ağaoğlu, onay verir.

OLAY OLAN ÖĞLE YEMEĞİ


İki arkadaş, ertesi gün lokantaya gidip, karınlarını doyururlar. Ahmet Ağaoğlu'nu ve kızını tanıdıkları için kimse yüzlerine bir şey söyleyemez ama arkalarından konuşmalar başlar. Homurdanmalar yükselir. Şikayetler aynı gün, zamanın başbakanı Rauf Orbay'a iletilir. Rauf Bey de Ahmet Ağaoğlu'nu arayıp durumu anlatır.

Süreyya, o akşam eve döndüğünde, babasının kendisini beklediğini görür. Ahmet Bey hemen konuya girerek, "Başbakan, senin ve arkadaşının lokantada yemek yediğinizi ve herkesin bunu konuştuğunu anlattı. Bundan sonra öğle yemeklerine bana gelin" der. Süreyya çok üzülür, ama yapacağı bir şey yoktur..

Birkaç gün sonra, Atatürk ve eşi Latife Hanım, Ahmet Ağaoğlu'na misafirliğe gelir. Sohbet edilirken, söz bu konudan açılınca, Süreyya Hanım, olayı bütün açıklığıyla Atatürk'e anlatır. Onun, kendisini anlayacağını ve destekleyeceğini düşünmektedir. Oysa, onu dinleyen Atatürk, "Babanın da, Rauf Bey'in de hakkı var" der.

Büyük bir hayal kırıklığına Süreyya, ertesi gün bakanlıktaki odasında çalışırken, bir yetkili telaşla içeri girer: "Süreyya hazırlan, Paşa seni yemeğe götürecek!" der.

ATATÜRK'ÜN TAVRI

Süreyya şaşırır, apar topar kapının önüne çıkar. Yanında bir milletvekili ve yaveriyle arabada oturan Atatürk onu görünce, "Latife bugün seni öğle yemeğine bekliyor" der.

Süreyya hem şaşkın hem sevinçlidir. O bindikten sonra hareket eden otomobil İstanbul Lokantası'nın önünden geçerken Atatürk, birden şoföre durmasını söyler. Bozüyük milletvekili Salih Bey telaşla yanlarına gelince Atatürk, herkesin duyabileceği bir sesle ona, "Bugün Süreyya'yı bize götürüyorum ama yarın buraya gelecek, yemeğini lokantada yiyecek" der.

Süreyya'nın şaşkınlığı daha da artar. Ne olup bittiğini, Latife Hanım yemekte onun kulağına eğilip, "Paşa, dün akşam bu lokanta olayına çok kızdı ama babanı senin yanında ezmek istemediği için kızgınlığını belli etmedi. Eve gelir gelmez, birkaç milletvekilini arayarak yarın mutlaka eşleriyle birlikte lokantaya öğle yemeğine gitmelerini söyledi" deyince durumu anlar.

Süreyya Ağaoğlu, ertesi gün, arkadaşıyla İstanbul Lokantası'na gittiğinde, birkaç milletvekili eşinin de ilk kez orada olduğunu görür. Kimse onları bakışlarıyla bile rahatsız etmeye yeltenemez..

Bu bir ilk olur... Atatürk ve Türkiye'nin ilk kadın avukatı Süreyya Ağaoğlu, kadınların, tıpkı erkekler gibi bir lokantada yemek yiyebilmesine de öncülük etmiştir...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA