Feminist olduğunu çekinmeden söyleyen kadınlara bayılıyorum.
Hafta sonu onlardan biriyle tanıştım.
Bir gazete röportajında. "Hem feministim hem steministim" başlığını görünce hemen devamını okudum ve bu ilginç kadının deri sektörünün ender kadın yöneticilerinden Ruken Mızraklı olduğunu öğrendim. Mızraklı, Gündüz Grup Başkan Yardımcısı ve Deri Tanıtım Grubu Yönetim Kurulu Üyesi.
Feminizmin çalışan kadınlar için şart olduğunu söylüyor. Bana göre her kadının feminist olması gerekiyor ya, her neyse, feministin ne demek olduğunu biliyoruz, peki ya steminist ne demek?
Steminizm; bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik alanlarında var olan kadınları ifade ediyor. Yani "erkek işi" olarak bilinen ve kadınların yönlendirilmediği ve sayıca daha az olduğu alanlar.
Steministler, yani STEM (science, tech, engineering and maths) işlerinde çalışan kadınlar diğer alanlarda çalışan kadınlardan daha fazla para kazanıyorlar.
DERİ SEKTÖRÜ
Ruken Mızraklı, İstanbul Teknik Üniversitesi'nden endüstri mühendisi olarak mezun olmuş. Hocalarından birinin vasıtasıyla Şişecam'da iş başlamış.
Grubun 26 fabrikasında 'management by objectives' yani hedeflerle yönetim projesini uygulamış. Kalite yönetimi ile ilgili eğitimleri almış. Daha sonra borsaya ilgi duymuş. Ardından ham deri işine girmek isteyen deri sektörünün önemli isimlerinden Seyit Ali Gündüz'den ortaklık teklifi almış. Küçük bir hisseyle işe başlamış.
Dört yıl içinde de Türkiye'nin en büyük ham deri firması olmuşlar.
Yaptığı işi şöyle anlatıyor bir dergiye verdiği röportajda: "Biz yünlü deri üretimi yapıyoruz. Koyun, kuzu ve dana derisi... Tamamen eti için kesilen hayvanların derisini işliyoruz. Av hayvanı ile işimiz yok. Fabrikalarımız Çorlu'da. Dünyanın en büyük deri firmalarına mal veriyoruz. Aklınıza kim geliyorsa..." Yünlü deri üretiminde Türkiye dünyanın bir numaralı ülkesi. Türkiye'de yıllık yaklaşık 70 milyon adet küçükbaş hayvan derisi ithal ediliyor. Bunlar ağırlıklı olarak Çorlu'da işleniyor.
Mızraklı'nın şirketi kapasite olarak ilk üçte. Daha çok trendi denilen moda ürünler yapıyor ve tabakhane modasında İtalyan tasarımcılarla çalışıyorlar.
TABAKHANEDE ÇALIŞMAK
Peki tabakhane nasıl bir yer? Çalışma ortamı nasıl? Onu da şöyle anlatıyor:
"Artık tabakhaneler eskisi gibi kokmuyor.
Tabii yine de çok hijyenik ortamlar olduğu söylenemez. Benim bir tabakhane kıyafetim vardır. Oraya giderken botlarımı giyerim. En alt kat sulu bir ortamdır. Dolaplar dönüyor, sular dökülüyor. Eve dönünce banyo yapmak zorundasınız." İşin şartları zor ama her başarılı isim gibi o da işini severek yapıyor. Başka türlüsü mümkün değil zaten. Bu başarısı da onu ABD'nin en prestijli üniversitelerinden biri olan New York Columbia Üniversitesi'nde konuşma yapmaya götürüyor.
Geçtiğimiz hafta bu üniversitede düzenlenen "Erkek egemen sektörde kadın olmak" temalı yaptığı konuşma Amerikalı kız öğrencilerin de büyük ilgisini çekiyor.
O konuşmada da şu noktaların altını çiziyor Ruken Mızraklı: "Ataerkil alanda kabul, takdir ve saygı görmek için onların oyununu oynamanız gerekiyor.
Piste çıktığınızda içinizde olduğunu asla bilmediğiniz büyük bir güçle karşılaşıyorsunuz. Çalışan kadınlar için feminizm şart. Başarılı olmak için mutlaka feminist olmak zorundasınız." Günlük temposunu okuyunca ne demek istediğini daha iyi anlayacaksınız.
"Her gün 4.30-5.00 gibi güne başlarım. Bir saat spor yaparım.
Bazen sahilde yürürüm. Gün ağardığında instagram dahil sosyal medya ve maillerim bitmiş olur. Saat 8.15'te çocukları okula gönderirim.
Sonra işe gelirim."