Pazartesi günü toplanan CHP Parti Meclisi'nden kulislere yansıyan ilginç bir ayrıntı var... CHP'li dört PM Üyesi toplantıda söz alıp "Koalisyonu AK Parti ile kuralım" demiş...
İlhan Cihaner ve bazı PM üyeleri ise bu öneriye karşı çıkmış.
Onlara göre CHP bir koalisyon kuracaksa bu MHP ve HDP ile olmalı...
PM üyelerinin büyük bölümü de Cihaner gibi düşünüyor...
Ancak CHP içinde o dört PM üyesiyle aynı görüşü paylaşanların sayısı tahmin edilenden daha fazla.
Onlar sadece şu aşamada yüksek sesle düşünmeyip, tabanın ve partinin bu fikre alışmasını bekliyor.
Tıpkı CHP lideri Kılıçdaroğlu ve bazı MYK üyeleri gibi...
Kılıçdaroğlu'nun AK Parti'ye kapıları kapatmış gibi davranması biraz mecburiyetten, biraz da olası bir koalisyonda pazarlık gücünü artırma amaçlı...
İsimleri bizde saklı o dört PM üyesinin AK Partili koalisyon önerisini kendiliğinden gündeme getirdiklerini hiç sanmıyorum. CHP PM'de koalisyonun MHP ile kurulması ihtimali üzerinde de durulmuş.
Bazı üyeler seçim akşamından beri MHP ve HDP kanadından gelen açıklamaları hatırlatarak "AK Parti'siz bir hükümetin önündeki en büyük engel bu iki partinin ölçüsüz söz ve eylemleri.
Onlar bu kadar ayrıştıktan sonra böyle bir formülün hayata geçme şansı kalmadı" görüşünü dile getirmiş.
PM'de seçim sonuçları da ele alınmış.
Alaattin Yüksel'in "Bu toplantıda seçim sonuçlarını hiç konuşmayalım.
Çünkü bu tartışmalar medyaya yansıyor ve parti bundan zarar görüyor" önerisi kabul görmemiş.
PM Üyesi Ali Özcan'ın bazı genel başkan yardımcılarıyla ilgili sert eleştirileri ise moralleri bir hayli bozmuş.
CHP PM'den kulislere yansıyanlar özetle böyle...
Şu yüzde 60'lık blok meselesi
CHP lideri Kılıçdaroğlu ve bir medya grubunun kalemşörleri seçim akşamından beri aynı nakaratı tekrarlıyor.
"Hükümeti kurma görevi yüzde 60'lık bloğa düşüyor"
Yüzde 60'la ifade etmeye çalıştıkları AK Parti'ye oy vermeyen seçmenin oranı.
AK Parti'nin yüzde 40.87 aldığını düşünürsek bu meşhur bloğun oyu aslında yüzde 60 da olmuyor.
Öyle bir hava estiriyorlar ki; sanki sandıktan birinci sırada AK Parti çıkmamış.
Seçmen hükümeti kurma görevini yüzde 25 bile alamamış CHP'ye vermiş, MHP ve HDP'ye de "Siz de CHP'nin yanında, AK Parti'nin karşısında durun" demiş...
Sanırsın ki yüzde 60'lık blok dedikleri kendi içinde yekpare bir bütün...
Oysa o blokta oldukları varsayılanlardan MHP seçim akşamından beri bağırıyor...
"HDP'nin içerden ya da dışarıdan destek verdiği hiçbir formülde yokum..."
MHP Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz, Türk medyasının kendilerini anlamadığını düşünüyor olmalı ki, dün aynı açıklamayı bir de Rus medyasına yapmış...
"Kimseyle blok değiliz, çözüm kırmızı çizgimiz..."
MHP'de durum bu da HDP'de farklı mı? Orası da kaynayan kazan gibi...
İmralı bir taraftan Kandil diğer taraftan HDP'ye ayar veriyor...
Şu aşamada Kılıçdaroğlu'nun sözüyle hareket edeceklermiş gibi bir görüntü vermiyorlar...
Meşhur bloktan geriye bir tek yüzde 24.86'lık oyuyla CHP kalıyor...
Oradan da evdeki hesabın çarşıya uymayacağının kuvvetli işaretleri geliyor...
Sözün özü; yüzde 60'lık blok an itibariyle sizlere ömür...
Türkiye bölünebilir...
İddianın sahibi İsveç Eski Başbakanı ve ünlü diplomat Carl Bildt...
7 Haziran seçimlerinde ortaya çıkan tablodan sonra Türkiye'nin "haritası belli olmayan bir siyasi coğrafyaya" yöneldiğini söylemiş.
Bildt "Türkiye'nin Barış Politikası" başlıklı makalesinde "İktidardaki AK Parti'nin parlamento çoğunluğunu korumada başarısız olmasının ardından Türkiye haritası belli olmayan bir siyasi coğrafyaya doğru gidiyor" diyor.
Tecrübeli diplomat dikkat çekici makalesinde çıkış yolunu da göstermiş...
"Türkiye'nin karşı karşıya olduğu acil görev, eski bölünmeler arasında bir köprü olup işleyen bir koalisyon hükümeti kurmaktır..."
7 Haziran'ı sadece Recep Tayyip Erdoğan'a karşı kazanılmış bir zafer olarak okuyan ve Türkiye'yi adım adım bir çözümsüzlüğe itenler...
Erdoğan gitsin de ülkeye ne olursa olsuncular...
Umarım İsveçli diplomat haklı çıkmaz...