Geçtiğimiz hafta iki yazımı bu konuya ayırmış ve Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun, İzmir Gençlik Senfoni Orkestrası'nın 25 mezun üyesine verdiği kadro sözünü tutması gerektiğini yazmıştım.
İlk yazımdaki çağrının ardından, Başkan Kocaoğlu'ndan aldığımız sinyal bizi mutlu etmiş, yeni kurulacak Büyükşehir Senfoni Orkestrası'nda yer alacağı aylar öncesinden müjdelenen genç sanatçılara, umutla bekledikleri kadroların teslim edileceğini açıklamıştık.
Çünkü ortada 'duyurulmamış' bir sınav söylentisi vardı ve bir yıldır rüştünü sahnede ispat eden, kendilerine söz verilen Gençlik Senfoni Orkestrası'nın mezun sanatçılarının hakkı yenmemeliydi.
***
Aradan birkaç gün geçti geçmedi, yılan hikayesine dönen ve sadece kulaktan kulağa yayılan 'sınav' söylentisi yeniden hortladı.
Aldığımız haberlere bakılırsa, zamanında Gençlik Senfoni'ye koltuk çıktığı için alkışladığımız bürokratların ısrarıyla gerçekleşecek sınav için 28 ve 29 Eylül tarihleri belirlenmiş.
Ama şunun şurasında 15 gün kaldığı halde resmen açıklanmayan, gizli saklı yapılması planlanan bu sınav 'doğruysa', ne yazık ki birileri ortaya çıkacak şaibenin altında ezilmekten kurtulamayacak.
Neden 'doğruysa' diyorum? Ola ki çark etme geleneğiyle yazdıklarımı yalanlayan çıkarsa, tersini kanıtlama şansım yok. Zira 'usulsüzlük' burada başlıyor, ortada sınavla ilgili ne bir ilan, ne de duyuru var!
***
Şu noktada, Sayın Kocaoğlu'na sormak istiyorum... Siz değil miydiniz, Gençlik Senfoni'nin 28 Mart'taki konserinden sonra sahneye gelerek, orkestranın 25 mezun sanatçısına kadro vereceğinizi müjdeleyen?
O günden beri iyi niyetinize umutla yürek bağlayan genç sanatçılar ve ailelerinin şu anda ne hissettiğini tahmin edebiliyor musunuz Başkanım?
Üstelik bu sözü verdiğinizde, CHP İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel, Genel Sekreter Yardımcısı Serpil Baran ve belediyenin daire başkanları da yanınızda değiller miydi?
Bu haber ve isimler basında da yayınlanmadı mı?
Ve sizin 25 gence verdiğiniz kadro sözü, açıklamada bulunduğunuz Adnan Saygun'u dolduranlara ve ertesi gün gazetelerde haberi sevinçle karşılayan İzmirlilere de verilmiş bir 'söz' sayılmaz mı?
Haklı bir çekinceniz varsa, buyurun yazalım...
***
Haydi, sınavda kesin kararlısınız diyelim.
Peki böyle bir sınav mantığı görülmüş müdür?
Büyükşehir orkestra için sınav açıyor ama ne kendi internet sitesinde bir açıklama var, ne basında ilan ya da resmi bir duyuru! Kim, nasıl haberdar ediliyor?
Bu sınavın bir mevzuatı, katılım koşulları yok mu?
Kimlere açık olduğunu, nasıl ve ne zaman başvurulacağını, sınav repertuarının nelerden oluşacağını rüyasında mı öğrenecek adaylar?
Üstelik yangından mal kaçırır gibi iki hafta önceden karar alınıyor. Katılacakların hangi arada partisini çıkaracağı, bu kadar kısa sürede nasıl hazırlanabilecekleri ayrı bir soru işareti...
Elbette bu tutum, kazanacakların önceden belirlendiği, belki de sınavdan aylar evvel haberdar edilenlere avantaj sağlandığı 'şaibesini' uyandırmıyor mu?
Hem Büyükşehir yetkilileri hem de sınav kurulunda yer alacak isimler, son derece usulsüz, ciddiyetsiz ve şaibe saçan bu olayın altında ezilecekler! Bu sınav haberi ve tarihi gerçekse tabii(!)