• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Migrenden fıtığa ilaçsız tedavi FİLİZ İÇKE ÖNAL

Migrenden fıtığa ilaçsız tedavi

filizicke@hotmail.com Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 14.10.2009, 00:00
Ortalama 12-20 seans süren akupunktur tedavisinde lazer ve iğne ile akupunktur noktaları uyarılarak iyileşme sağlanıyor Bazı bel ve boyun fıtığı vakalarının akupunkturla da tedavi edilebildiğini söyleyen Dr. İbrahim Bağcı, "Hastalığın başında çektirilen MR sonuçları ile tedavi sonunda çekilen MR arasındaki farkla akupunkturun bu konudaki etkinliğini ispatlamak mümkün" diyor. Dr. İbrahim Bağcı ile akupunktur uygulamaları hakkında konuştuk.
-Akupunktur, bir tedavi yöntemi olarak zaman zaman tıp hekimleri tarafından eleştiriliyor. Bu konuda ne söylemek istersiniz?
Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak tehlikelidir. Ben bizi eleştiren hekim arkadaşlara Konfiçyus'un bu sözünü hatırlatıyorum. Ülkemizde ne yazık ki akupunkturun a'sını bile bilmeden bir karşı durma var. Bugün Çin'in her büyük kentinde akupunktur hastanesi vardır. Hem de çok büyük hastaneler; bin yataklı, iki bin yataklı... Hatta iki hastane yan yana, arada geçişler var. Hastalar bir binada akupunktura gelirken diğerinde modern tıbbın tedavi olanaklarından da yararlanabiliyor. Demek istediğim şu; akupunktur, alternatif tıp değildir. Tamamlayıcı tıptır. Biz akupunkturun tedavi edilemeyen, kronikleşmiş hastalıkları tedavi ettiğini söylüyoruz. Bu bir tamamlamadır. Alternatif dediğiniz zaman bir karşı durma vardır, akupunkturda böyle bir şey yok. Biz bütün hastalıkları tedavi ettiğimizi asla söylemiyoruz. Ben en son Dünya Sağlık Örgütü'nün yayınladığı bülteni sunuyorum. Üç yüz çeşit hastalığının tedavisinde akupunkturu Dünya Sağlık Örgütü öneriyor. Akupunktura karşı olduklarını söyleyenler en azından bunları takip etsinler.
-Akupunkturla tedavi edilebilen hastalıklar nelerdir?
Dünya Sağlık Örgütü'nün yayınladığı raporlara göre, akupunktur ile tedavi edilebilen 300 hastalıktan bazıları şunlar:
Astım
Kabızlık
Migren ve diğer baş ağrıları
Gece işemesi
İnmemiş testis
Adet düzensizliği, ağrılı adet
Kısırlık
Akne
Zona ve sekelleri
Vitiligo
Ekzema
Yüz felci
Kas ve eklem hastalıkları
Stres
Depresyon
Uyku bozuklukları
Psikosomatik hastalıklar
Kekemelik
Tikler
Romatoid Artrid
Boyun, bel ve diz ağrıları
Bel ve boyun fıtığı
Sigara bağımlılığı
Şişmanlık
Kronik yorgunluk
El ayak yanmaları
Aşırı terleme
Selülit
-Tedavi edemediğiniz hastalıklar var mı?
Elbette. Örneğin kanseri tedavi edemiyoruz. Migreni, gerilim tipi baş ağrısını tedavi edebiliyoruz ama beyin tümörünü tedavi etmemiz söz konusu bile olamaz. Boyun fıtığı, bel fıtığı, son yıllarda çok yaygın görülen ve sırt kaslarında spazm ve düğmeleşme şeklinde görülen fibromiyaljiyi, birçok eklem hastalıklarını tedavi edebiliyoruz. Romatoit artrit hastalığının semptomlarını büyük ölçüde azaltabiliyoruz.
Tedavi edebildiğimiz hastalıklar arasında şöyle bir gruplandırma da yapabiliriz: Tam tedavi edebildiğimiz hastalıklar olduğu gibi, semptomlarını (yol açtığı şikayetleri) tedavi edebildiğimiz hastalıklar var. Mesela romatoit artrit hastalığının yol açtığı hareket zorluğu, ağrı gibi şikayetleri önemli ölçüde azaltabiliyoruz. Bel ve boyun fıtıklarını ise büyük ölçüde tamamen tedavi edebiliyoruz.
Fıtığın akupunkturla tamamen tedavi edilebildiği, karşılaştırmalı MR sonuçlarıyla ispatlanabiliyor. Kronik hastalıklardan diyabet, kalp hastalıkları ve hipertanyinou tedavi edemiyoruz ama örneğin hipertansiyonun şiddetini azaltabiliyoruz.

Migrene oksijen dopingi
-Akupunkturla migren tedavisi nasıl yapılır?

Önce tanı konulması gerekir. Migren öyle bir hastalık ki, elinize film alıp "Sende migren var" diyemezsiniz. Tanı tamamen hastanın öyküsünden yola çıkılarak konulur. Migren hakikaten çok kötü bir hastalık. Sadece kişiyi değil; bütün sosyal çevresini, iş hayatını, aile hayatını, ilişkilerini etkiliyor. Migren tedavisinde, oksijen, lazer ve iğne kullanıyoruz. Doğal oksijene eşdeğer oksijen üreten bir cihazımız var. Seansın başında hasta burnuna kanül takılarak 20 dakika süre ile bu cihazdan çıkan oksijeni solur. Çok kaliteli olan bu oksijen, vücuttaki tüm hücreler tarafından çok seviliyor ve adeta kapışılıyor. Oksijen, Avrupa'da birçok ağrı tedavi merkezinde rutin olarak kullanılıyor. Bunun nedeni; ağrı olan he yerde hücre seviyesinde oksijen kulanımında bir bozukluk olmasıdır. Oksijen ağrı bölgesine ulaştığı zaman akut ve kronik ağrıları tedavi ediyor. Ayrıca oksijenin vücudu rahatlatıcı etkisi, akupunkturun etkinliğini de artırıyor. Rahatlamış ve gevşemiş bir vücuda uygulanan akupunuktur daha etkili oluyor. İkinci aşamada, iğne ve lazerle akupunktur uygulanır. Hassas akupunktur noktaları için lazeri tercih ediyorum. Örneğin yüzümüz sinir ve damar ağı bakımından çok zengin olduğu için iğne batırıldığı zaman hem hastanın canı yanar hem de bu noktalarda kanama ve morarma meydana gelir. Lazer kullandığımız zaman bu olumsuzlukları yaşamıyoruz. Oksijen, ardından iğne ve lazer uygulaması ile sonu eren bir seans ortalama 45-50 dakika sürer ve bu seanslar haftada 2-3 tekrar edilir. Bu şekilde tedavi süresi 12-20 seans arasında değişiyor. 12 seans en alt limitimiz. 12 seans bitiminde hastayı değerlendiriyoruz ve ne kadar faydalandığına, ağrıların durumuna, şiddetine, kriz sürelerinin ne kadar azaldığına bakıyoruz. Eğer hasta "İyileştim" diyorsa idame tedavisi uyguluyoruz. İdame tedavisinin ilk seansı bir hafta, ikinci seansı 15 gün, üçüncü seansı bir ay sonra uygulanıyor. Sonra 3 seans daha yapılıp ortalama 6 ayda tedavi sonlandırılıyor.

YARIN: TANI YÖNTEMLERİ NASIL?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI