• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Hedef en iyiyi bulmak FİLİZ İÇKE ÖNAL

Hedef "en iyi"yi bulmak

filizicke@hotmail.com Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 14.10.2010, 00:00
Tüp bebek tedavilerinde ikiz ve üçüz gebelikleri önlemek amacıyla embriyo transfer sayısına getirilen kısıtlama, uygulayıcıları tek seferde hedefi bulmak için en iyiyi seçmek konusunda zorluyor

Çoğul gebelikleri önlemek amacıyla çıkarılan ve tüp bebek tedavilerinde ilk 2 denemede 35 yaş altındaki kadınlara tek embriyo transferini zorunlu kılan yönetmelik, ülkemizde altı ayı aşkın süredir uygulanıyor. Tedavilerde başarı oranını düşürebileceğinden endişe edilen, değişik yönleriyle çok tartışılan yönetmeliğin ilk altı aylık sonuçlarını ve embriyo kısıtlaması konusunda merak edilenleri Özel İrenbe Kadın Hastalıkları ve Doğum Dal Merkezi-Tüp Bebek Merkezi'nden Op. Dr. Dilek Aslan'a sorduk.
-Embriyo transferinin tüp bebek uygulamalarındaki yeri ve önemi nedir?
Embriyo transferi; tüp bebeğin en önemli aşamalarından biridir. Gebelik elde etmek için embriyolar rahimin içine yerleştirilir. Embriyolar döllenmiş yumurtalardan taze siklusta veya daha önceden yapılmış ve dondurulmuş olarak transfere hazırlanabilir.
Rahim duvarının embriyo yerleşmeden önce transfere hazır hale gelmesi gerekmektedir. Rahim duvarının embriyoları kabul edebileceği bir aralık dönem (pencere dönemi) vardır. Bu dönem dışında yapılan transfer işlemi başarılı olamaz. Sağlıklı bir embriyonun pencere döneminde rahim duvarına tutunma şansı yüzde 30-72 arasında değişmektedir.
Pencere dönemi ve embriyo kalitesi tabii ki çok önemlidir ancak kaç embriyo transfer edildiği de başarı oranını belirleyen etkenlerden biridir.
-Anne adayına transfer edilecek embriyo sayısına getirilen kısıtlama, neleri değiştirdi?
Transfer edilen embriyo sayısı, tüp bebek tedavisinin başarı oranlarının daha az olduğu ilk uygulama yıllarında sınırsız olarak uygulanmakta idi. Sayının 8 veya 10 olduğu uygulamalar bile yapılmaktaydı.
Zaman içinde tüp bebek tedavisi hem laboratuar koşullarının iyileştirilmesi hem yan teknolojiler sayesinde daha başarılı hale geldi. İlk uygulamalarda her 10 çiftten 1'i istediği başarıyı yakalarken, günümüzde bu oran neredeyse her 2-3 çiftten birine dek yükseldi.
Başarı oranları artarken kontrolsüz embriyo transferine eleştiriler de hızla arttı. Çoğul gebelik ve yandaş sorunları kamuoyunda dehşetle izlenmeye başlandı. Sekiz bebek doğuran bir annenin çocuklarının neredeyse tamamında uzun dönem sağlık sorunları ile karşı karşıya kalması üzüntüyle karşılandı. Gazetelerde ve televizyonlarda çoğul gebelik ile övünmeyi alışkanlık edinen uzmanlar artık bunun bir sorun olduğunu fark ettiler.
Son 10 yıldır giderek artan bir bilinçlenme ile tüp bebek tedavisinde başarı kriteri eve tek sağlıklı bebek götürmek sloganı ile özdeşleştirildi. Artık daha iyi çalışan laboratuarı, daha etkin ilaçları ve yeni bilimsel kanıtları olan tüp bebek uygulamaları dünyanın her yerinde daha az embriyonun transferi ile daha yüksek gebelik oranları üzerine odaklandı.
-Dünyada durum nedir?
Gebelik elde edebilecek ancak çoğul gebelik oluşturmaktan kaçınacak kadar embriyonun transfer edilmesi için tüm dünyada tedavi şemaları belirlenmiştir. Uygulamanın yapıldığı yaş, neden, eşlik eden diğer tıbbi durumlar ve kaçıncı uygulama olduğu dikkate alınarak belirlenmiş bilimsel 'embriyo transfer sayısı' önerileri konunun uzmanlarına yol göstermektedir. Artık hiçbir kaliteli tüp bebek kliniği çoğul gebelik oranları ile övünmemektedir. Başarı kriteri 'implantasyon (tutunma) oranı' olarak ifade edilmektedir.
-Embriyo transfer sayısının azaltılması, korkulduğu gibi başarı oranlarını düşürdü mü?
Tüm tartışmaların arasında tek embriyo transferi dönemine adım atmış ve ilk 6 ayını tamamlamış bulunuyoruz. Hızla çıkarılan 6 Mart 2010 tarihli yönetmelikle embriyo transfer politikalarında radikal değişiklikler yapılmıştır. Bu yeni kısıtlamalara hazırlıksız yakalanan uygulayıcılardaki ve infertil çiftlerdeki geçici panik havası yerini dinginliğe ve yenilik arayışına sürüklemiştir. Daha keskin kriterlerle daha iyi embriyo seçimi için teknoloji seferber edilmektedir.
Ülkemizde pek çok tüp bebek merkezi, son yıllarda bu konuda oldukça uzun mesai harcamış ve daha az sayıda embriyo transferi ile eşit gebelik oranları yakalamak ve tek sağlıklı gebeliğe ulaşmayı içtenlikle hedeflemiş olduğundan, yeni yönetmelikten dramatik olarak etkilenmediği söylenebilir.
-Bu kısıtlamadan olumsuz etkilenen çiftler var mı?
Bazı yaş gruplarında (özellikle 38 yaş üzeri), deneme sayısının çok arttığı çiftlerde (3 ve üzeri), geride dondurulacak embriyo sayısının 1 veya 2 olduğu durumlarda, embriyo kalitesinin orta olduğu veya sperm veya yumurta kalitesinin sorunlu olduğu durumlarda başarı oranları yeni embriyo transferi politikası ile azalmaktadır.
-Bundan sonrası için neler yapılmalı?
Ülkemizde yapılan tüp bebek tedavilerinin başarı oranları dünya ile yarışacak düzeydedir. Bilimsel kongrelerde dünyanın seçkin otoriteleri arasında Türk doktorları da bulunmaktadır. Ortak görüş, klinisyenin görüşünün dikkate alınmadığı bir politikanın başarı oranlarına olumsuz etkileri olacağı yönündedir.
Embriyo transfer uygulaması ile ilgili kısıtlamaların en kısa zamanda, hiç olmazsa ülke genelinde yenidoğan sorunları çözüldükten sonra yeniden gözden geçirilmesi gerekmektedir.
Öz denetim ve dış denetim mekanizmasının önemi burada tekrar ortaya çıkmaktadır. Bir tüp bebek kliniğinin çoğul gebelik oranları kabul edilebilir sınırlar içinde ise evrensel doğrularla ve bilimsel verilerle doğru embriyo transferi politikası izlediği ve kaliteli sağlık hizmeti sunduğu anlaşılabilir.
Ülkemizde halen aktif görev yapan meslek örgütleri ve dernekler denetim, veri toplama ve bilimsel istatistik oluşturma çabalarında sağlık bakanlığı ile ortak çalışmalıdır. Bu şekilde, yakın gelecekte gelişmiş ülkelerdeki eşdeğer örnekleri (İngiltere HFEA, Amerika ASRM vb) ile paralel etkinliğe kavuşarak daha sağlıklı nesiller ve başarı için gerçekçi politikaların üretilmesinde söz sahibi olabilecektir.

"Yenidoğan kayıplarının tek sorumlusu tüp bebek uygulamaları değil"
-Bu konuda ülkemizde gelinen noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Tüp bebek yöntemi ülkemizde 22 yıldır uygulanmaktadır. İlk uygulamanın yapıldığı günden itibaren hep kültürel, sosyal, dini tartışmaların yanı sıra dünyadaki benzer örnekleri gibi çoğul gebelik tehdidi ile de anılmıştır. Ülkemizin yeni doğan ve anne ölüm oranlarının uzun yıllar boyunca gelişmiş ülkelerin çok üzerinde seyretmesi ve sağlık sisteminin içinde bulunduğu diğer zorluklar tüp bebek tedavisinin de sıklıkla tartışılmasına neden olmuştur. Halen devam eden küvöz tartışmaları ve yenidoğan yoğun bakım ünitesinin diğer imkansızlıkları ismi çoğul gebelikle bir anılan tüp bebek yöntemine de sıçramıştır. Oysa ki yakın dönemde yaşanan yeni doğan bebek kayıplarının gerçekte çok az bir kısmı tüp bebeğe aittir. Buzdağının gözden kaçan önemli bir kısmı gebelik döneminde yetersiz bakım, beslenme sorunları ve tüp bebek dışındaki yumurtlama tedavilerine bağlı çoğul gebeliklerdir.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA