• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Kemalettin Tuğcu’yu anmamak mümkün mü? HÜROL DAĞDELEN

Kemalettin Tuğcu'yu anmamak mümkün mü?

hurol.dagdelen@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 15.03.2011, 00:00
Çocukluğumda Kemalettin Tuğcu en popüler yazardı. Kitapları yok satıyor, toplumsal gerçeklere, yoksulluğa, yokluğa, acıya parmak bastığı öyküleri, o çocuk yüreğimize, "vicdan" ve "sabır"ı işliyordu.
O günlerden belleğimde yer eden "Yetim Malı", "Ana Kucağı", "Küçük Serseri", "Dilenci Baba" ve "Doğduğum Ev" hiç unutamadığım kitaplarıydı Tuğcu'nun...
Zor yıllardı, 70'ler... Sefalet büyük boyutlardaydı, yokluk zirve yapmıştı, geçim sıkıntısı her ailenin belini büküyordu. İşte Tuğcu'nun kitapları da bu dünyayı tamamlayan bir unsurdu.
Şimdi çocuklar daha çok macera kitaplarıyla, kendine yeni bir dünya kuruyor.
Kemalettin Tuğcu'ya pek rağbet eden yok; yeni çocuk kitapları acı ve yokluk değil, sihir ve macera üzerine kurulu çünkü...
***
Acının, çaresizliği yeri, artık kitaplar değil, yerli diziler...
Şu anda ekranda bunun iki etkin gösterimi var, "Öyle Bir Geçer Zaman ki" ve "Küçük Kadınlar"...
Hadi "Küçük Kadınlar" bir edebi eserden uyarlama... Peki ya milyonları salı akşamları ekrana kilitleyen "Öyle Bir Geçer Zaman ki" neyin...
Bence Tuğcu'nun kitaplarını okuyan o çocukların büyüyüp o "yaşanmış" acıları, günümüze yansıtması bu dizi...
Çünkü Kemalettin Tuğcu'nun eserlerinde yer alan acı ve çaresizlik, çarpıcı bir dille yaşanıyor ekrana...
Bir de üstüne, o öykülerin anafikri, "Acıya, kadere katlanan, iyiliğe sığınan kişi, bir gün mükafatını görür" dileği de vurgulanınca her bir karede...
Bir de öykünün işlendiği dönem, 70'ler olunca, senaristlerin geçmişten etkilenmemesi mümkün görünmüyor bana...
***
Sözün özü, "Öyle bir Geçer Zaman ki" ve benzeri diziler, hayatımızda kitabın yerini almış durumda...
Senaristlere, Kemalettin Tuğcu'dan geçen yazar ruhu, bunun en çarpıcı örneği...

GÜNÜN SÖZÜ
Dostlarımızdan kuşkulanmak, onların ihanetinden çok daha utanç vericidir.
La Rochefoucauld

Bir Karşıyaka sevdalısı...
Yaşadığımız her şehrin, "gönüllü hemşehrileri" vardır. Kapısını çalın, size oturduğu, iş yaptığı ya da çok sevdiği bir mahallenin tüm sokaklarını ezbere verir; kim, hangi numarada oturmuş, kimler yetişmiş, ülkeye faydalı olmuş... Üç nesile kadar, size adlarıyla sıralar.
Sokakların eski adları, kaldırımları, tarihi hep onlardan sorulur.
Onlar gönül adamıdır, yaşadığı kentin gönüllü rehberi, insanların en yakın dostudur.
***
Bu kişilerden biri de Karşıyaka'da oturuyor, ilçenin yerlilerinden... Ailesinin köklü bir geçmişi var.
Neredeyse tanımadığı insan yok, Karşıyaka tarihi gibi bir adam...
Onu, mesleğinden yola çıkarak "Camcı Emre" diye tanıyorlar.
Herkesin yardımına koşan; politikadan, spordan, günlük yaşamdan nefes alan, 70'e dayanan yaşını hiç göstermeyen, dinamik, sevgi dolu, insan dostu "Camcı Emre", 50 yılı aşan mesleğinin büyük bir bölümünü geçirdiği 1669 sokağın da örnek vatandaşıdır, onun yıllar öncesinden yaptığı vurguyla, "Suzan Sokak'ın...
O kişi, Emre Zeyrek...
***
Ailesinin bir asır önce göç ettiği Bosna Hersek'in kültürünü, Anadolu kültürüyle yoğuran ve bundan feyz alan Emre Zeyrek, Karşıyaka Belediyesi eski Başkanı, Bosna Hersek Fahri Konsolosu Kemal Baysak'ın da, 50 yıllık kadim dostudur.
Yedikleri, içtikleri ayrı gitmez bu iki insanın... Her yıl, Bosna Hersek'e tur düzenleyip iki ülke arasındaki kültürel ilişkileri güçlendirmek gibi özel bir uğraşın içindedirler.
Emre Zeyrek, bir Karşıyaka sevdalısıdır. Bu kentin geleneklerini yaşatma uğraşı veren, kapısından her geçişinizde sizi "Hayırlı sabahlar, başarı ve sevgi sizinle olsun" diye uğurlayan bu özel insan, yüreğinde sevgi yeşertmiştir daima...
***
Onun gibi pek çok, yürekli kent insanı var çevremizde... Yaşadığı kenti tanıyan, kollayan, eksiklerini tamamlayan, asık yüzlü insanları güldüren, dostluklarıyla geçmişle bugün arasında köprü olan, umut taşıyan, hatıralarını "zevkle" paylaşan, tarihine sahip çıkan bu gönül adamları, birer şanstır bizim için...
Verdikleri pozitif enerji, yaşama sevincidir her zaman... Ve bunun değeri parayla ölçülemez.



Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI