Dünya fuarlar zirvesi olan EXPO, İzmir için önemli... Çünkü bir fuar kenti olan İzmir, geçmişte dünyanın gözdesi bir şehirdi.
70'li yıllarda, dünyanın
çeşitli ülkelerinin ziyaretiyle, ön plana çıkan ve ihracat-ithalat bağlantısı yapılan fuar, ekonominin, sosyal yaşamın, yeniliklerin tavan yaptığı bir merkezdi.
Bugün Rus pavyonunu gezip de astronotla resim çektirmeyen İzmirlmi var mı?
Ya da Amerikan pavyonunda, kulaklığı takıp Ay'daki sesleri dinlemeyen var mı?
Daha bunlar gibi onlarca örnek...
Ama biz ne yaptık; bu tip fuarcılığı geliştirmek yerine, eğlenceye ağırlık verdik, ekonomik ilkler, tarımsal gelişme yerine gazetelerde gazinolar haber oldu.
Üç sene beş sene derken onlar da kapandı. Şimdi sadece hatıraları kaldı hayıflandığımız...
Biz eğlenceye dalarken, atı alan Üsküdar'ı geçti ve fuarcılık gelişti.
***
Şu son 15 yılda, fuarcılık alanında İzmir söz sahibi olmaya başladı,
sektör fuarcılığı gelişti. Özellikle moda etkinlikleri adından söz ettirdi.
Sadece Türkiye'de değil dünya çapında...
Ancak bizim iki dönemdir gözümüz fuarcılığın zirvesi olan
EXPO'da...
EXPO 2015'i kıl payı kaçırdık, hatta oylamayı nefesimiz tutarak izledik.
Kısmet değilmiş, olmadı.
Şimdi sıra EXPO 2020'ye geldi... Yine hem hükümet nezninde, hem yerel yönetimde hem de iş dünyasında hummalı bir çalışma var.
Kulislere bugünden başladık. İzmir'i tanıtmak için, bilinçli bir gayret var.
Semeresini de alıyoruz.
Dün gazetemde vardı; EXPO 2020'ye başvuran ilk şehir olan İzmir, EXPO organizasyonunu düzenleyen Uluslararası Sergiler Bürosu'nun Paris'teki kurulunda gövde göesterisi yapmış...
***
Tanıtım için önemli biR adım bu... Ama burada kalmamalı. Çünkü bizim bir hastalığımız var. Bir işe kalkışır, hatta ölümüne mücadele eder, zirveyi titretiriz ama iş uzayınca gevşer oluruna bırakırız.
Sanki geçen defa böyle oldu.
Çaba vardı ama zayıftı. Bu kez de aynı hataya düşmeyelim.
İşi baştan sıkı tuttuk, bırakmayalım. Böyle yaparsak zafer bizimdir.
Çünkü hiçbir kulis, alın terini yıkamaz.
GÜNÜN SÖZÜ
Tembellik, hür adamı esir yapar.
Firdevsi
Çiğli sanat kenti olur
Çiğli'de son günlerde hummalı bir çalışma var; sloganı "Çiğli İzmir'in sanat merkezi olacak."
Neden olmasın?
İzmir'in en genç nüfusu burada yaşıyor, üstelik öğrenmeye ve yeni keşiflere meyilli...
Hele bu keşif, sanat olursa...
Çiğli Belediye Başkanı Metin Solak'ın aylar süren proje çalışması sonrasında hayata geçirilen, sanat merkezi olma isteği, meyvelerini vermeye başlıyor.
***
Müzik yeteneği olan çocukları, gençleri keşfetmek üzerine kurulan "Yeni Sanat Merkezi" de, bu çabanın öncülerinden...
Eğitimlerini sanat üzerine yapan, başka TRT olmak üzere pek çok kurumda yıllaca görev yapan Elçin ve Meral Çelik kardeşlerin kurduğu bu müzik yuvası, her geçen gün
yeni sanatçılar yetiştiriyor. Okulda her şey var; bağlama, keman, gitar, piyano, folklör...
***
Madem ki, Atatürk'ü çok seven, hayranlık duyan, ilkelerinden taviz vermeyen bir kentin çocuklarıyız, o halde onun sanata duyarlılığı es geçmemiz mümkün mü...
Üstelik, herkesçe bilindiğine inandığım bir anısı da hala sıcaklığını koruyorsa:
***
Atatürk, Türk ateşesi olarak Bulgaristan'da gittiği Carmen operası çıkısında yakın çalışma arkadaşı Şakir Zümre'ye şunları söylemiş:
Şakir, kim ne derse desin, şimdi Balkan Savaşı'nda yenilgimizin nedenini daha iyi anlıyorum. Ben bu adamları eğitimsiz bilirdim. Oysa baksana operaları bile var. Opera oynayacak sanatçıları, müzisyenleri, dekoratörleri hepsi mükemmel bir şekilde yetişmiş. O halde biz de sanata daha çok önem vermeliyiz.
***
Çiğli'deki sanat çalışmalarını önemsiyorum. Bu özel ilçenin, sanatın her kolunda adını duyuran sanatçlarıyla anılmasını istiyorum.
Çünkü, sanata önem veren her toplum, geleceği de aynasıdır. Hele bu ayna, eskilerin deyimiyle 72 milletten insanın yaşadığı Çiğli'den yansırsa...
Düşünsenize, Çiğli sanatın beşiği olursa, dünyada nasıl isim yapar...
Hayali bile güzel... Ancak bu çaba hayalden
de öteye geçecek, eminim.