• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
ABDURRAHİM ŞENOCAK

İzmir kalkınmanın kalesi olacak

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 07.02.2015, 00:00
Sayın Başbakanımız Ahmet Davutoğlu'nun, AK Parti'nin İzmir 5. Olağan Kongresinde şehrimizle ilgili ortaya koyduğu vizyon, ekonomi çevreleri, sivil toplum kuruluşları ve özellikle de hemşerilerimiz arasında büyük heyecana sebep oldu.
Başbakanımızın İzmir'in medeniyet havzamızdaki önemini tarihsel referanslarla ortaya koyması ve şehrimizi bir ufuk şehri olarak nitelemesi bizleri ziyadesiyle mutlu etti. İstanbul'dan sonra İzmir'de de Başbakanlık çalışma ofisinin açılacağı müjdesi ise, Davutoğlu'nun şehrimize verdiği önemin bir başka göstergesidir. Bütün bunlar, İzmirlileri geleceğe dair umutlandırmıştır.
Davutoğlu'nun açıklamaları, İzmir'in yıllardır yaşadığı yoksunluğun sona ereceği anlamına geliyor. Özellikle Başbakanlık çalışma ofisinin açılmasıyla İzmir, uluslararası alanda birçok ticari, kültürel ve sanatsal etkinliğe ev sahipliği yapacak.
Davutoğlu'nun İzmir'e yönelik vizyonu, yaşadığımız kör ideolojik tartışmayı da bitireceğe benziyor. İzmir'in CHP'nin kalesi olduğu söylemini hiçbir zaman benimsemesek de bu ezberin pek çok siyasetçi ve siyaset yorumcusu tarafından sürekli tekrarlandığına tanık olduk. Aslında bu söylemin hiçbir geçerliliğin olmadığının kanıtı, İzmir'in yıllarca Demokrat Parti geleneğinin kalesi olmasıdır. 1963-1973 yılları arasında İzmir'de on yıl belediye başkanlığı yapan Osman Kibar, Adalet Partili'dir. Yine iki dönem belediye başkanlığı yapan Burhan Özfatura da sağ siyasetin önemli figürlerinden biridir. Asfalt Osman olarak bilinen Osman Kibar, İzmir'in tüm yollarını asfalt hale getirmesiyle meşhurdur. Bu dönemde CHP'liler, İkiçeşmelik yolunu yapan rahmetli Kibar'ı, "İkiçeşmelik'e havaalanı yapmak"la eleştirmişlerdi. Yine şehrimizdeki en önemli yatırımlarından biri olan metro hattı inşaatını başlatan da Özfatura'dır.
Tüm bunlar, İzmir'i solun ve CHP'nin kalesi olarak nitelemenin doğru olmadığını göstermeye yeterlidir. Şurası açıktır ki, son yıllarda yaşadığımız siyasal çekişmeler, CHP'nin İzmir'de belirli bir üstünlük sağlamasına yol açtı. Ancak şehrimizin tarihsel ve sosyolojik yapısına biraz yakından baktığımızda, siyasal tablonun kolayca AK Parti lehine dönebileceğini düşünüyoruz. Zira Başbakanımızın İzmir'e yönelik söylemi, birkaç gün içinde şehrimizin gündeminin değişmesine sebep oldu. İzmir yıllarca Demokrat Parti, Adalet Partisi ve ANAP'ın kalesi olduysa, neden bugün bu geleneği de kuşatan bir siyasal vizyona sahip AK Parti'nin kalesi olmasın?
İZMİR KÖYÜ
Son yıllarda ülkemizin her alanda yaşadığı büyük dönüşümün, İzmir'e yansımadığını görüyoruz. Özellikle de şehircilik alanında.
İzmir'in yıllardır bilinçli yönetilen bir algı operasyonun etkisinde olduğunu düşünüyoruz. Zira normal şartlarda bu kadar başarısız bir belediyeciliğin, bu derece ödüllendirilmesini açıklayamayız. Sayın Bakanımız Binali Yıldırım'ın 2014 yerel seçimini kaybetmesindeki en önemli unsur, Gezi olayları ile İzmirliler üzerinde başarılı bir şekilde uygulanan mahalle baskılarıdır. 2014 seçiminde CHP'ye oy verenler bile, hizmet için Sayın Yıldırım'ı destekleyeceklerini ifade ediyorlardı. Ancak Gezi olayları ve beraberinde giderek şiddetlenen mahalle baskıları, siyasal hayatımızı kutuplaştırdı ve oy geçişkenliğini engelledi.
Dolayısıyla CHP'nin seçim başarısının nedeni, başarılı bir şehir yönetiminden ziyade yaşadığımız siyasal iklimdi. Ancak siyasal gelişmeler, İzmir'de siyasal dengelerin değişebileceğini hatta değiştiğini gösteriyor. 2015 seçimlerinin, AK Parti'nin zaferine dönüşmesinin önünde hiçbir engel kalmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA