SABOTAJ OLABİLİR Mİ?
Soma'daki patlamanın kesinlikle sabotaj olduğunu söyleyen gazetecimsiler oldu.
Evet, elbette sabotaj olma ihtimali vardır. Ancak bunun 'kesinlikle sabotaj' olduğunu söyleyen gazeteciler ya bunu derhal kanıtlamalı, veya kendilerine bundan böyle 'gazeteci' denilmemesine razı olmalılar.
FARUK ÇELİK BAŞARISIZ
Siyasi iradenin bir ülkedeki her ayrıntıyı kontrol etme imkanı yoktur. Ancak kontrol mekanizmalarını kurmak ve insan seçmek imkanı geniştir.
Bu noktadan hareketle, madende gerekli şartlar sağlanmamışsa, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik'in başarısız olduğunu söyleyebiliriz.
Çelik'in 'rahatsızlığı' bahanesiyle olay yerine geç intikal etmesi anlaşılabilir. Ancak, kesinlikle anlaşılmaz olan, olay yerine intikal ettikten sonra yaptığı tuhaf açıklamalardır.
Böyle bir acının üzerine, 'biz broşör bastırdık ve dağıttık,' diye bir açıklama yaparsanız, bu toplum tarafından, 'broşürleri okumadıkları için öldüler' diye anlaşılır.
İLETİŞİM SORUNLARI
Soma faciası da gösterdi ki, Türkiye'de bakanlıkların iletişim sıkıntısı çok büyük.
Bu olayların sonrasında, siyasilerin önüne konulan bilgilerin ve örneklerin geçen yüzyıla ait olmasının açıklanabilir bir yanı yok.
Öte yandan, evet, Soma ile ilgili soru önergesini CHP Meclis'in çalışmasını engellemek için vermiştir ama bunun bu duygusal ortamda izah imkanı yoktur. Dolayısıyla hükümet tarafından dile getirilmesi zararlı olmuştur.
TANER YILDIZ OLAYI
Hiç şüphe yok ki, Enerji Bakanı Taner Yıldız samimi, çalışkan ve devlet adamı kimliği ile Soma olayında hükümetin şefkat eli olmuştur.
Millet 'samimiyet' ile 'yapmacıklık' arasındaki farkı derhal ayırd eder. Taner Yıldız'ın samimiyeti ve hizmet aşkı millete ilk günden itibaren geçti ve eleştirilerin haksız bir şekilde ve boyutlarda hükümete yönelmesine mani oldu. Siyasi iletişimde milleti gerçekten seven ve içinden gelen insanların vazgeçilmez işlevi bir kez daha anlaşıldı.
YUSUF YERKEL KONUSU
Başbakan'ın müşaviri Yusuf Yerkel'in yerde yatan ve iki güvenlik görevlisi tarafından tutulan bir vatandaşa tekme atarken çekilmiş fotoğrafının tevili yok.
Bu tevili denemek bile yeterince yanlış.
Çünkü ne olursa olsun, ister provokasyon, ister canhıraş bir çığlığın hakaretleri söz konusu bile olsa, bir devlet memuru, bu şartlar altında bu tepkileri soğukkanlılıkla karşılamak zorundadır.
Olay bir kışkırtma ise, kışkırtma o tekme atılsın diye yapılmıştır.
Olay bir samimi isyan ise, zaten o tekmenin açıklaması olamaz.
Devlet, bazen hakaretleri sindirebilme makamıdır.
ÖLÜMLERDEN SİYASİ RANT ÇIKARTANLAR
Evet, Soma faciasından siyasi rant çıkartmaya çalışan ve isyan provaları yapanlar vardır ve olacaktır.
Ancak, açık olan bir şey var: Bazı bakanlıkların danışmanlarının ve profesyonel 'iktidar yalakaları'nın yaranmak uğruna yaptıkları tuhaflıkların da bu 'siyasi rant' peşindeki ölü soyuculara katkılarını görmezden gelemeyiz.
Hükümet, bazen acılı insanların hakaretlerini sindirebilme makamıdır.
Sürekli ve bir dizi saldırıya maruz kalmış olmak, danışman kadrolarına, anında ve sert defans yeteneği kazandırmış olabilir.
Bu ise, 'milli felaket' kategorisinde değerlendirilen olaylarda tercih edilebilecek en kötü yoldur.
Çünkü 'milli felaket'lerde, özellikle doğal afet ve kazalarda, evet ihmal ve suçlu vardır ama 'düşman' yoktur.
Düşman ise, bu felaketlerden faydalanmaya çalıştığı zaman, düşmana doğrudan vurmak, kamuoyu tarafından düşmana vurmak değil, onun seslendirdiği 'haktan yana görünen' içeriğe vurmak olarak anlaşılır.
İtidal, sabır ve haksızlığa karşı akılla mücadele tavsiye edilir.
