• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Erdoğan-Trump hattında stratejik beraberlik

BÜLENT ERANDAÇ

Erdoğan-Trump hattında stratejik beraberlik

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 11 Aralık 2025

ABD Başkanı Trump, Nobel Barış Ödülü'nü çok istiyordu ancak alamadı. Nobel öncesi Trump, "7 savaşı ben bitirdim" diyerek Nobel'e göz kırpmıştı. Kastettiği savaşlar hangileriydi? Trump, İsrail-Hamas, İran-İsrail, Hindistan-Pakistan, Kamboçya- Tayland, Mısır-Etiyopya, Ruanda-Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Sırbistan-Kosova savaşlarını sonlandırdığını söylüyordu. ABD eski Başkanı Obama göreve başladıktan 9 ay sonra Nobel almış, Trump ise o dönem buna itiraz etmişti. Hatta ödülünü "15 saniyede aldı" eleştirisini seçim kampanyasında bile kullanmıştı. Nobel sonrası Trump'ın bitirdiğini söylediği savaşlara Azerbaycan- Ermenistan anlaşmasını da ekledi. Trump, ilgilendiği savaşlar içinde, Ukrayna-Rusya, Gazze-İsrail, Pakistan Hindistan ve Azerbaycan-Ermenistan meselelerinde Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'la sıkı iş birliği yapıyor. Nitekim, Cumhurbaşkanımız Erdoğan, ABD ile Venezuela arasındaki çatışma riski üzerine harekete geçti. Venezuela Cumhurbaşkanı Maduro ile görüştü. Meselenin diyalog ile çözülmesi yolunda temaslarını sürdürüyor.

"ERDOĞAN DOSTUM"
Bu gelişmeler çerçevesinde bakarsak, Trump'ın Cumhurbaşkanımız Erdoğan'la arasında stratejik beraberlik var. Erdoğan'la Trump'ın stratejik beraberliğinin bir sonucu, 4 Aralık'ta Trump'ın yayınladığı "ABD Ulusal Güvenlik Stratejisi- 2025" belgesinde Türkiye'nin adı, Suriye'nin geleceği bağlamında açık biçimde anılıyordu. Belgede, "Suriye potansiyel bir sorun olmaya devam etmektedir; ancak Amerikan, Türk, Arap, İsrail desteğiyle istikrar kazanabilir ve bölgede bütünleyici bir aktör olarak hak ettiği yere dönebilir" deniyordu. Bu ifade, Washington'un Türkiye'yi Suriye denkleminde merkezi ve vazgeçilmez aktörlerden biri olarak gördüğünü ortaya koyuyordu. Trump Nobel alamadı ama Dünyanın tanınmış dergileri teker teker Trump'ı YILIN ADAMI seçiyor. Dünyanın tanınmış Politico dergisi, Avrupa'nın geleceğini belirleyen en etkili isim olarak ABD Başkanı Donald Trump'ı seçti ve bu kapsamda Trump ile özel bir söyleşi yaptı. ABD Başkanı Trump verdiği röportajda Cumhurbaşkanımız Erdoğan hakkındaki sözleri dikkat çekti: "Erdoğan benim dostum. Onunla bir sorunları olduğunda benim aramamı istiyorlar" diyen Trump, Erdoğan ile her zaman anlaşabildiğini söyledi ve "O güçlü bir ülke ve güçlü bir ordu inşa etti" ifadelerini kullandı. Trump, Avrupalı liderlerin bazı dönemlerde Erdoğan'la görüşmek için kendisinden yardım istediğini belirtti. "Ne zaman Erdoğan'la ilgili bir sorun yaşasalar, benim aramamı istiyorlar çünkü onunla konuşamıyorlar" dedi. Erdoğan'la kurduğu ilişkiye vurgu yapan Trump, "Ben aslında onu çok seviyorum. Güçlü bir ülke, güçlü bir ordu kurdu, ama onunla başa çıkmakta zorlanıyorlar" şeklinde konuştu. Trump, NATO'ya ilişkin soruları yanıtlarken Türkiye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında öne çıkan açıklamalar yaptı. Trump, "Bence NATO için zor olan ülkeler var. Bu tür ülkelerin orada olması iyi. Türkiye buna bir örnek" diyerek Ankara'nın İttifak içindeki konumuna değindi. Açıklamalarını, Erdoğan'ın dünya liderleri arasındaki konumuna ilişkin değerlendirmeyle tamamlayan Trump, "O, diğer birçok liderden çok farklı, ama onunla zorlanıyorlar. Ama aslında zorlanmamaları gerekir" ifadelerine yer verdi.

GÜVENLİK BELGESİ
Trump'ın yayınladığı ABD Güvenlik Belgesi'nde, Washington'un Türkiye'yi Suriye denkleminde merkezi ve vazgeçilmez aktörlerden biri olarak gördüğünü ortaya koymasını çok önemli bulunuyor. Çünkü, bu belge ileride çok konuşulacak ve 21. yüzyılın geride kalan dönemi için çok belirleyici olacak. Erdoğan'ın çok yakından ilgilendiği Rusya-Ukrayna savaşı ile ABD Belgesi şu yol haritasına işaret ediyor: Rusya-Ukrayna istikrarını yeniden sağlamak için çatışmanın müzakereci bir şekilde sona erdirilmesi çağrısında bulunuyor ve tam zafere dair "gerçekçi olmayan beklentileri" eleştiriyor. İRAN: Strateji, İran'ı istikrarsızlaştırıcı bir unsur olarak kabul ediyor, ancak yeni Orta Doğu savaşlarına girme konusunda isteksiz olduğunu ve bunun yerine ekonomik baskıya ve bölgesel ortaklara (örneğin Körfez ülkeleri, İsrail) güvendiğini gösteriyor. Orta Doğu: ABD için öncelikli bölge değil gibi görünüyor. Venezuela: Trump, ekonomik savaş kararında olduğunu söylerken Venezuela'ya çökmeye çalışıyor. Çin Venezuela'dan ciddi miktarda petrol alıyor, Trump-ABD bunu engellemeye çalışıyor demektir. Afrika: ABD Afrika'yı Çin'in doldurduğunu görerek, Afrika'ya da yüklenmeye hazırlanıyor. Uzak Doğu/Çin: Dünyanın ağırlık merkezi uzak doğuya kayıyor. ABD'nin yeni operasyon alanı artık Uzak Doğu ve Çin olacak. ABD Çin'i çevreleme konusunda daha kararlı adımlar atıyor. Hindistan: Çin düşman olunca önemli bir BRICS üyesi Hindistan'a göz koyuyor. Hindistan'la bağlar güçlendirilecek diyor. Bu da Hindistan'ı Çin'in yanından uzaklaştırma hamleleri demek. Avrupa ve Rusya: ABD, Avrupa'yı satıyor, Rusya'ya daha yakın olma yolunda. ABD Avrupa'ya Uygarlığınız çökme tehlikesi içinde, nüfusunuzu bile dengede tutamıyorsunuz, göçmen politikalarını değiştirin gibi AB'ye farklı bakıyor. Almanya, ABD'nin aldığı kararlar nedeniyle rahatsız. Almanya AB ülkeleri içinde Rusya ile yakın ekonomik ilişkiler kurmaya özen gösteren bir ülke. Almanya'nın genç vatandaşlarını askere çağırdığını, yeni sığınaklar inşa ettiğini dikkatle takip etmekte yarar var. Pasifik: ABD için hassas bölge Çin'in doğusundaki Pasifik Okyanusu ve Japonya, Güney Kore, Avustralya, özellikle Tayvan koridoru. Pasifik'in deniz yolları bizim için hayati önemde, bu deniz yollarının işleyişine müdahale eden bizden yanıt alır diyor. Amerika'nın şimdiye kadarki küresel çizgisinden ve önceliklerinden ciddi bir çark gözleniyor. Birkaç yerde yumuşatılarak söylense bile ABD'nin baş düşmanı artık Çin'dir. Düşman Çin olarak belirlendikten sonra onu çevreleme konusunda ABD'nin hamlelerini sık sık göreceğiz.

SONUÇ
AMERİKA'NIN Rusya'yı yanına alma konusunda özel bir çabası var. Bu nedenle ABD hem Ukrayna'yı hem de AB'yi kenara atmış görünüyor. Bu ne demek? Rusya-Ukrayna savaşının sonuna gelindi demektir. Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın bu savaşı bitirmek için yapmakta olduğu arka kapı temasları önemli sonuçlara yol açacaktır. Bir diğer konu, Gazze'deki ateşkesin sağlanmasında, Erdoğan-Trump stratejik beraberliği büyük rol oynadı. Ateşkesin korunması, Gazze gücü konusunda da, önemli gelişmeler gündeme gelebilir. Türk Ordusunun Gazze'de Endonezya-Pakistan orduları ile birlikte görevde gelmesi hususunda arka kapı çalışmaları hız kazanmış görünüyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.