• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Merkez Bankası’nın senaryoları CAHİT SÖNMEZ

Merkez Bankası'nın senaryoları

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 14.12.2010, 00:00
2001 krizinden bu yana Merkez Bankası gerekli önlemleri uygun zamanlama ile alıyor ve başarıyla uyguluyor. Bu başarısının ardındaki en önemli unsur, içsel ve dışsal faktörlere göre yaptığı senaryolar. Son gelişmeler paralelinde biri baz olmak üzere toplam dört senaryo üzerinden gidiyor Merkez Bankası.
Baz senaryo ile başlayalım...
Baz senaryoda iç talep, dış taleple beraber ele alınıyor ve yurtiçi iktisadi faaliyetler üzerindeki etkisi toplam talep çerçevesinde değerlendiriliyor. Merkez Bankası iç talebin güçlü seyrinin sürdüğünü, buna karşın dış talebin büyüme üzerinde etkisinin sınırlı kaldığı tespitini yapıyor. Dolayısıyla, ekonominin hemen ısınmayacağı, benzer para politikaları ile büyümenin destekleneceği vurgusu yapılıyor. Nereye kadar sorusunun yanıtını da, 2011 yılının son çeyreğine kadar şeklinde veriliyor. Daha açık bir ifadeyle, eğer Merkez Bankası'nın baz senaryosu gerçekleşirse, önümüzdeki yılın son çeyreğine kadar "politika faiz oranlarında" bir değişim olmayacak. Aynı zamanda, Merkez son çeyrek itibarıyla yapılacak faiz artırımlarının da sınırlı kalacağı mesajını veriyor.
Üstelik beklentilerin daha uzun perspektifte yapılabilmesi için, son çeyrekte gelecek faiz artırımları sonrasında 3 yıllık süreçte faiz oranlarının tek haneli düzeylerde kalacağı öngörüsünü de vurguluyor.

KREDİ GENİŞLEMESİ
Baz senaryoya göre, bir süredir altını çizdiği "kredi hacmi genişlemesini" ve bunun yaratacağı cari açık ve finansal istikrarı bozucu riskleri "faiz dışı araçlarla" baskılamayı planladığını da belirtiyor Merkez Bankası. Bugüne kadar aldığı önlemlerden, Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu kesintilerindeki artırım, konut finansmanı kullanımında borç, değer oranı üst sınırını yüzde 75 düzeyinde belirlemesi ve bankaların sermaye yeterlilik oranlarını yüzde 12 olarak hedeflemesini örnek olarak verebiliriz.
Merkez Bankası'nın diğer 3 senaryosu ise şöyle;
Senaryo 1'in temel varsayımı, gelişmiş ülke merkez bankaları parasal genişleme sürecine devam edecekler ve bizim gibi gelişmekte olan ülkelere sermaye girişleri güçlenerek sürecek beklentisi üzerine yapılıyor. Senaryo 1'e göre algoritmik yapı şu şekilde işleyecek: Gelişmiş ülkelerden gelen yüksek miktarlı ve düşük maliyetli likidite başta risk iştahlarını kabartacak, ardından gelişmekte olan ülke finansal varlıklarına olan talebi yükseltecek. Sonuçta, enflasyon üzerinde aşağı yönlü riskler artacak. Böyle durumda, baz senaryodan farklı olarak, Merkez Bankası politika faiz oranlarını aşağı çekebilecek, ancak kredi genişlemesine karşın diğer araçlarını sıkılaştırma yönünde kullanacak.

EMTİA FİYATLARI
Senaryo 2 genel olarak enflasyon üzerine yazılmış. Enflasyonu tehdit eden gıda ve emtia fiyatlarındaki artışın uzun sürmesi ve sonucunda fiyatlama davranışlarının bozulması halinde politika faiz oranlarının öngörülenden daha erken artırılması söz konusu olabilecek. Ancak, senaryo 2'de diğerlerinden farklı olarak, kredi genişlemesi zayıflayacağından faiz dışı araçlar sıkılaştırma değil, gevşetici yönde kullanılacak.
Son senaryonun, yani Senaryo 3'ün varsayımı kötümser beklentiler üzerine inşa ediliyor. Eğer, gelişmiş ülkelerin aldığı önlemler yetersiz kalır ve küresel ekonominin toparlanma hızı yavaşlarsa ve aynı zamanda Türkiye ekonomisi de derinleşen küresel ekonomik sorunlardan olumsuz etkilenirse, Merkez Bankası politika faiz oranlarında yeniden indirime gidecek. Diğer taraftan, söz konusu durumda, Türkiye'de kredi genişlemesi zayıflayacağından faiz dışı araçların sıkılaştırma yönünde kullanımına gerek kalmayacak.
Tüm senaryolarda, Merkez Bankası mali disiplinin sürdürülmesi gerekliliğine vurgu yapıyor. Yani, hükümetin işbirliği para politikasının başarısında önemli rol oynayacak. Bu vesileyle, içinde bulunduğumuz seçim öncesi süreçte bu gerçeği bir kez daha hatırlatalım...


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI