"Birleşmenin ardından"a devam...
DP'nin Genel İdare Kurulunda görev alan M.Ali Bayar'a göre DP-ANAP birleşmesini "tarihi bir olay" olarak nitelendiriyor.
Bayar, devam ediyor:
"Bu girişim Türkiye'nin önünü açacaktır. Gerginlikler yerini yumuşek zeminlere bırakacak ve Merkez Sağ vakarla ile yoluna devam edecektir. Müjdeler olsun..."
Süleyman Soylu Demokrat
Parti'nin bir önceki Genel Başkanı...
Zor bir geçiş döneminde görev üstlenmiş bir genç siyasetçi.
Soylu'ya sorduk:
"Kongredeki gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?"
Soylu, ANAP'ın DP'ye katılımından memnun. ANAPlıların kendi içlerinde bir sorgulama sürecinden geçeceğini söylüyor ve ekliyor:
"Demokrat Parti'nin izleyeceği siyasetin yanlış bir zemine oturtulduğunu endişe ile iziliyorum. Demokrat Parti'nin temsil ettiği misyonun temelinde sivil siyaset, milli irade, gereçek demokrasi vardır. Militarist olmayan bir siyaset de bu davanın özündedir. Demokrat Parti olsun, Adalet Partisi olsun derebe mağdurlarıdır. Sayın Cindoruk'un, Ergenekon savunuculuğuna soyunmasını doğrusu yadırgadım."
Doğru Yol Parti'si döneminin İzmir İl Başkanı ve GİK üyesi Soner Göksel'in görüşleri de şöyle:
"Bu birleşmenin Türkiye için artı puaenalar getireceğine inanıyorum. Cindoruk bu birleşmeyi gerçekleştirirken, unutulmaz fedakarlıklar sergilemiştir. Genel Başkanlık görevini bir süre devam ettirdikten sonra, yerini kime bırakacak. İşte asıl mesele burada. Bu ağır yükü kaldıracak, vizyon sahibi, genç ve güçlü bir genel başkana ihtiyacımız var."
Mehmet Ağar döneminin GİK üyelerinden Emin Dinleten de DP-ANAP birleşmesinden umutlu.
Emin Dinleten, bu birleşmenin daha başka ve geniş çapta birleşmeleri getireceğinden umutlu bir hava içinde diyor ki:
"Gidişat olumlu ve umut verici. Herkes partisinin varlığına dört elle sarılmalı ve bayrağı zirveye taşımalı. Bu misyon bu günleri çok özledi."
gurbetten
Kütahyalı Hatice Hanım Berlin''de işini kurdu
Berlin'deki POTACI Hüdai Ülker yazıyor:
"Almanya'da gittikçe artan işsizlik nedeniyle, buradaki Türkler kendi işlerini kurmanın yolunu arıyorlar. O nedenle Berlin'deki Türk işletmeleri gittikçe çoğalıyor ve bunların çoğu yaşamını idame ettiriyor."
Kütahyalı Hatice Akın da birkaç ay önce kendi işyerini açtı. Dükkanında ekmek, pide, kuru ve yaş pasta, baklava gibi yiyecler ile kahve, çay ve çeşitli meşrubatlar satan Hatice hanım, işlerin iyi gittiğini söyledi
Hatice Akın, Kütahya'nın Köprüören köyünde doğdu. İlkokulu doğduğu köyde bitirdikten sonra Almanya'ya geldi. Burda bir süre daha eğitim gördü, ardından iş hayatına atıldı ve uzun yıllar çeşitli işlerde çalıştı.
Hatice hanım, Köprüören'de ikamet eden annesi Ayşe hanıma, kayınvalidesi Emine hanıma, kayınbabası İsmail beye, ağabeyi Servet'e, kuzeni Osman'a, görümcelerine ve Kütahya'da ikamet eden çocukluk arkadaşı Nezahat Kiper'e selam gönderdi.
ege'den
Gurme-kent Karacasu!
Aydın'ın Karacasu ilçesinin bir Gurme-Kent olduğunu bilenlerimiz çok azdır. Ama Karacasu bırakın içerdeki lezzet duraklarını, ihraç ettiği değerlerle pekçok kentte adından övgüyle sözettiriyor. Hasip Ulubay ve oğlu Mustafa Ulubay da, Karacasu'nun bu özelliğini İzmir'e taşıyanlardan. Mustafa Ulubay, baba mesleği köfteciliği Kültürpark Basmane Kapısı civarındaki HASİPAĞA KÖFTELERİ mekanında sürdürüyor. Hasipağa, siyasilerden tutun da iş aleminin ünlüleriyle dolup dolup taşıyor. Mustafa Ulubay, "Karacasu'lu olmakla övünüyoruz. Hasipağa ismini köftede aranılan lezzet haline getirdik" dedi.
küpe
Başkalarının keyfine göre yaşamak, sefaletlerin en büyüğüdür.
P.Syrus
günün fıkrası
Bir dahakine söz
Cemal sık sık evlenip boşanıyormuş. Temel'inde işi çıkıyor, bir türlü arkadaşının düğününe gidemiyormuş. En son düğününe de gidememiş. Cemal ile Fadime'yi yolda görmüş. Cemal, Temel'e sitem etmiş.
"Ula Temel, düğünüme niye gelmedin?"
Temel:
"Sevgili dostum inan çok işim vardı, o yüzden gelemedim. Ama sana söz veriyorum, bundan sonraki ilk düğününe ne olursa olsun geleceğim."
"Savaş Ünlü"den