Türkiye'nin en genç rektörlerinden biri olan Murat Barkan'la hafta içi Yaşar Üniversitesi'nde birlikte olduk.
Barkan genç yaşına rağmen iyi eğitimine yöneticilik hünerini de katmış.
Nedenini de espriyle, "Ben şu anda Eskişehir Belediye Başkanlığını sürdüren Eskişehir Anadolu Üniversitesi'nin kurucusu Prof.Yılmaz Büyükerşen'in takımındanım. Kıbrıs'ta da önemli görevler yaptım. Ama İzmir'i çok sevdim, benimsedim, kendimi artık İzmirli sayıyorum" diyor.
Barkan'ı dinlerken İzmir için pembe hayallere gidiyoruz. Çünkü öyle ilginç tespitleri var ki, gerçekleşirse kenti uçurur. Barkan, "5 yıl içinde muhtemelen 3'ü yabancı, 8 üniversite daha kurulacak, İzmir'deki üniversite sayısı 15'i bulacak" diyor.
***
Ege'den İstanbul'a üniversitelere gitmek için can atanlara önemli uyarısı var:"İstanbul bitti. Artık oradan diğer kentlere özellikle İzmir'i kaçış var. Çünkü trafik sorunu öyle bir çile ki tahammül edilebilir gibi değil. Gözünüzün önünde karşınızdaki bir yere ancak 1.5 saatte varabiliyorsunuz."
***
Türkiye'deki müteşebbislerin yanısıra yabancıların da konsorsiyum şeklinde ortaklıklar geliştirerek İzmir'de üniversite kurmak istediklerini, kenti bu yönde faaliyet için ideal bulduklarını da söylüyor. Bunlar arasında Alman, İngiliz, İtalyan ve Hollandalıların başı çektiğini belirten Barkan'a göre yabancı konsorsiyumların 2015'e kadar İzmir'de en az 3 üniversite kuracaklarını ekliyor.
***
Barkan son derece espritüel bir kişiliğe sahip. Bir zamanlar Mazhar Zorlu'nun tarihe geçen, "Elimde olsa Çeşme'yi havaya uçururum" şeklindeki yargısına o da katılıyor. Cuma günü öğleden sonra öğretim üyelerinin tatil hazırlığına başladığına değinerek, "Alışveriş edecek, hazırlanacağız" diyerek izin istiyorlar. Ben önce vermedim, sonra baktım başa çıkamayacağız, "Her hafta biriniz beni çeşme'de misafer ederse varım" şeklinde konuşuyor.
pazar gırgırı
Vasiyetteki iki şart!
Amrika'da yaşayan, 100 milyon dolar serveti olan yaşlı bir kadın artık son günlerini yaşadığını anlamış olacak ki, avukatını çağırdı.
"Karar verdim, vasiyetimi açıklıyorum. İki şartım var, birincisi paramın 99 milyon doları ile bana öyle bir cenaze töreni yapacaksın ki, dünyada Kutuplardakin, Afrikadakilere kadar ölümümü duymayan hiç kimse kalmayacak. İkincisi ise, ben hala bakireyim ve bu uşekilde ölmek istemiyorum. Bir milyon domarı benimle beraber olana vereceğik."
Avukat "Peki" dedi ve oradan ayrıldı.
Gidip durumu eşine anlattı.
Eşi "Bundan kolay ne var ki, kime söylesen kabul eder" değerlendirmesini yaptı.
"Tamam da hayatım, yarım saatte 1 milyon dolar kazanabiliriz. Hem sana o istediğin arabayı alırır. Bir düşün istersen..."
Kadının cevabı şöyle oldu:
"Peki, ama sadece yarım saat sonra gelir seni alırım..."
Kadın kocasını bıraktıktan yarım saat sonra gitti ve zile bastı.
Ses yok!
Bir saat, iki saat derken kadın tekmeyi bastı...
İşte bu sırada bir fırsatını bulan avukat camdan seslendi:
"Hayatım bekleme git... Hatta yarın da bekleme...Kadın fikrini değiştirdi, cenazemi belediye kaldırsın, diyor..."